2019-2020 yıllarını kapsayan 5. Dönem ‘Toplu Sözleşme’ görüşmeleri 1 Ağustos’ta başlayacak. Toplam 5 milyon kamu emekçisini ilgilendiren toplu sözleşme süreci öncesinde KESK, kamu emekçilerinin yaşadığı sorunları ele alan Dayanışma Meclisi toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda açıklama yapan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Kurulacak masadan çıkacak sonuçlar ailelerini de hesaba kattığımızda yaklaşık 15-20 milyonluk devasa bir kitlenin […]

KESK mücadeleye hazırlanıyor

2019-2020 yıllarını kapsayan 5. Dönem ‘Toplu Sözleşme’ görüşmeleri 1 Ağustos’ta başlayacak. Toplam 5 milyon kamu emekçisini ilgilendiren toplu sözleşme süreci öncesinde KESK, kamu emekçilerinin yaşadığı sorunları ele alan Dayanışma Meclisi toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantıda açıklama yapan KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Kurulacak masadan çıkacak sonuçlar ailelerini de hesaba kattığımızda yaklaşık 15-20 milyonluk devasa bir kitlenin yaşamını etkiyecek. Kamu emekçileri bu fason toplu sözleşme sisteminden ve bir sendikadan daha çok iktidarın memur kolları olarak faaliyet yürütenlerin yetkili olarak oturtulduğu masadan kendilerinin hayrına bir şey çıkmayacağını tam dört kez gördü. Temel hiçbir sorununa çözüm üretilmediği gerçeği ortada. Toplu sözleşme sürecine ilişkin mücadele hattı belirleyeceğiz” dedi.

TİS ÖNCESİ ÇARPIK ENFLASYON

Kamu emekçilerinin insanca yaşamaya yetecek ücret talebinin hükümet ve konfederasyonu arasında dört defa yapılan mutabakatlarda görmezden gelindiğinin altını çizen Bozgeyik, şunları ifadeleri kullandı:

“Maaş artışları TÜİK’in çarpık hesaplamasına dayalı resmi enflasyonuna endekslenmiştir. İğneden ipliğe her şeye zam yağmurunun devam ettiği koşullarda, üç gün önce açıklanan enflasyon verisi ile 81 milyon ile dalga geçilmiştir. Milyonlarca işçinin emekçinin ve emeklinin alacağı enflasyon farkını düşük tutmak ve yaklaşan toplu sözleşme süreçlerindeki beklentilerin önünü kesmek için mutfakta, pazarda yaşanan gerçek enflasyonu TÜİK’in çarpık resmi enflasyonu ile perdelemek ne yazık ki rutin bir hükümet politikası haline gelmiştir.

TÜİK vasıtası ile halkın yaşadığı enflasyon ne kadar perdelenmeye çalışırsa çalışılsın gerçekler ortadadır. Kamu emekçileri olarak bizimde de içinde bulunduğu dar gelirliler toplam gelirlerinin en az yüzde altmışını, gıda ve konut giderlerine ayırmaktadır.

Kamu emekçilerinin geliri sadece TÜİK’in resmi enflasyonuna dayalı maaş zamları ile değil, her yıl daha da adaletsiz hale getirilen gelir vergisi tarifesi ile gittikçe eritilmiştir.”

MÜCADELE HATTI BELİRLEYECEĞİZ

Kamu emekçilerinin mevcut toplu sözleşme sisteminden umutlarını kestiğini ifade eden Bozgeyik, “Yandaş yapının 5 milyon kamu emekçisi ve emeklisinin ellerinde kalan son hakların ortadan kaldırılmasına ortak olduğu koşullarda KESK olarak görev ve sorumluluklarımızın arttığının bilincindeyiz” dedi. Bozgeyik, toplu sözleşme sürecine ilişkin mücadele hattı belirleyeceklerini söyledi. n BirGün/ANKARA