Kuzey Kıbrıs’ta halk, “Muhafazakârlaşma politikalarına hayır” dedi. Dün akşam yoğun yağmura karşın Dereboyu’ndaki Kumsal Park’ta bir araya gelen 40’ı aşkın parti, sendika ve meslek örgütü temsilcileri, Kıbrıs’ın laik düzeninin değiştirilmesine izin vermeyeceklerini söyledi.

Kıbrıs'ta şeriatçı müftüye yağmur altında protesto

Attila AŞUT / Lefkoşa

Kuzey Kıbrıs’ta kadınlara yönelik aşağılayıcı sözleri dolayısıyla büyük tepki çeken Türkiye kökenli Din İşleri Daire Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ünsal’ı protesto amacıyla Lefkoşa’da protesto mitingi düzenlendi. “Toplumun çağdaş, laik, demokratik yapısına yönelik saldırılara ve dayatılan muhafazakârlaştırma politikalarına dur demek” için düzenlenen mitingde, “Haddini aştı, sabrımız taştı!” denilerek Ahmet Ünsal’ın görevden alınması istendi.

Dün akşam yoğun yağmura karşın Dereboyu’ndaki Kumsal Park’ta bir araya gelen 40’ı aşkın parti, sendika ve meslek örgütü temsilcileri, Kıbrıs’ın laik düzeninin değiştirilmesine izin vermeyeceklerini söylediler. Daha sonra Başbakanlığa yürüyen eylemciler, gerici açıklamalarıyla tepki toplayan Din İşleri Başkanı’nı koruyan hükümeti protesto ettiler.

Aralarında Vakıflar ve Din İşleri Dairesi Emekliler Derneği, Kıbrıs Türk Barolar Birliği, Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Kıbrıs Türk Veteriner Hekimler Birliği, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Kıbrıs Türk Kütüphaneciler Derneği, Barış Derneği, Basın-Sen, CTP Kadın Örgütü, Dev-İş, Kadın Eğitimi Kolektifi, Kamu-Sen, Kıbrıs Alevi Kültür Vakfı, Kıbrıs Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenleri Sendikası (KTOEÖS), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Mülteci Hakları Derneği, Sivil Toplum İnisiyatifi, Sol Hareket, Toplumcu Demokrasi Partisi, Bağımsızlık Yolu, Yeşil Barış Hareketi, Yeni Kıbrıs Partisi’nin de yer aldığı 46 kuruluşun üyeleri, yürüyüşte "Eşitlikten vazgeçmiyoruz", “Emeğimiz, bedenimiz, haklarımız bizimdir” pankartları taşıdılar.

kibris-ta-seriatci-muftuye-yagmur-altinda-protesto-1114808-1.

“Yobaz müftü Kıbrıs’tan defol”, “Külliye değil sığınma evi”, “Kıbrıs’ta tarikat istemiyoruz”, “Geceler, sokaklar, meydanlar bizim” sloganlarının da atıldığı eylemde topluluk adına konuşan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenleri Sendikası (KTOEÖS) Örgütlenme Sekreteri Duygu Geylan, “Din sömürüsü temelinde yapılan dernek çalışmaları durdurulup hoca efendi görevden alına kadar eylemlerimiz sürecek” dedi. “Yaşam şeklimizi dizayn edip değiştirmeye çalışanlara, atanmış müftünün haddini aşan açıklamalarına dur demek için buradayız” diyen Geylan, “Laik ve çağdaş yaşam düzeninden ödün vermeyeceklerini” belirtti.

HÜKÜMET ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR

Şeriatçı müftünün durumu dün KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde de tartışıldı. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Dr. Sıla Usar İncirli, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada Din İşleri Dairesi Başkanı Ahmet Ünsal’ın durumunu gündeme getirerek hükümete kimi sorular yöneltti.

İncirli’nin ardından söz alan hükümetin en sağdaki küçük ortağı Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Başkanı ve Bayındırlık-Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, “Ünsal ile aynı fakülteden mezun olmuş biri olarak söylüyorum. İnşallah budan sonra maksadını aşan sözler sarf etmez. Dayatma yok. Fikir özgürlüğü içerisinde değerlendirmek gerek” diyerek eleştirileri karşılamaya çalıştı.

Bakanın açıklaması üzerine kürsüye gelen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümet adına küçük ortak Arıklı’nın konuşmasını eleştirdikten sonra şunları söyledi:

“Biz Arıklı’nın kişisel görüşlerini merak etmiyoruz. Bir olay yaşanıyor, büyük bir infialle karşılanıyor. Hükümet temsilcisinin son cümlesi, ‘Ahmet Ünsal’ı vicdanıyla baş başa bırakıyorum.’ Hükümet kendisi tarafından atanmış bir görevliyi vicdanıyla baş başa bırakarak sorumluluğunu yerine getirdiğini Meclise bildiriyor.”

Konuşmasının sonunda, “Düşünceyi açıklama özgürlüğü denilen şey, devlet adına görev icra eden kişilerin, ağzına gelen her şeyi söyleyecek anlamında değildir” diyen Erhürman, bu olayda hükümetin doğrudan sorumluluk taşıdığını belirtti ve söz konusu kişinin görevden alınmasını istedi.