Kuzey Kıbrıs’ta yapılan erken seçimi yüzde 39’la Ulusal Birlik Partisi kazandı. Seçime katılım oranı yüzde 57’de kaldı. Doç. Dr. Özdemir, “Yeni hükümetin Türkiye’nin müdahalelerine göz yumacağını öngörmek mümkün” dedi.

Kıbrıslı seçmenin inancı kalmadı

Sercan MERİÇ

Kuzey Kıbrıs’ta Cumhuriyet Meclisi'nin 50 üyesini belirlemek amacıyla düzenlenen erken genel seçim önceki gün yapıldı. Kuzey Kıbrıs Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) açıkladığı resmi olmayan sonuçlara göre, Ulusal Birlik Partisi (UBP) yüzde 39,54 ile seçimi ilk sırada bitirdi. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) yüzde 32,04, Demokrat Parti (DP) yüzde 7,41 Yeniden Doğuş Partisi (YDP) yüzde 6,39 Halkın Partisi (HP) yüzde 6,68 oranlarıyla sıralanırken Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP), Toplumcu Kurtuluş Partisi Yeni Güçler (TKP-YG) ve Bağımsızlık Yolu (BY) yüzde 5 seçim barajını aşamadı.


Söz konusu oranlara göre, 50 kişilik Cumhuriyet Meclisi'nde UBP 24, CTP 18, DP 3, HP 3, YDP 2 sandalye elde ediyor. En son 7 Ocak 2018'de gerçekleştirilen genel seçimde, UBP 21, CTP 12, HP 9, TDP 3, DP 3, YDP 2 milletvekili çıkarmıştı.

Kuzey Kıbrıs Başbakanı ve UBP Genel Başkanı Faiz Sucuoğlu, ülkede düzenlenen erken seçim yarışını partisinin önde tamamladığını ve koalisyon hükümeti için çalışmaya başlayacaklarını söyledi.

Anamuhalefet görevini üstlenecek olan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ise "Bu halka daha önce yapıldığı gibi yanlışlar yapılmaya devam edildiğinde de elbette çok sert bir muhalefet ortaya koyacağız" dedi. Barajı aşamayan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit ise istifa edeceğini açıkladı.

İKİ PARTİLİ GÖRÜNTÜ

Seçim sonuçlarını değerlendiren ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Doç. Dr. Yonca Özdemir, "İlk bakışta UBP’nin gücünü biraz artırdığı, CTP’nin ise gücünü daha çok artırdığı şeklinde yorumlanabilir. İşin aslı, siyasette çok da bir değişiklik olmuşa benzemiyor. En büyük değişiklik, önceki seçimlerde daha çok oy alıp mecliste daha parçalı bir durum oluşturan küçük partilerin kan kaybetmiş olması" dedi. Merkez ve görece yeni bir parti HP’nin oyunun yüzde 17,07’den yüzde 6,68’e, TDP’nin oylarının ise yüzde 8,65’ten yüzde 4,42’ye inmiş olmasının çarpıcı olduğunu dile getiren Özdemir, "Örgütlü boykotçuların çoğunun en yakın olduğu partinin de TDP olduğu düşünüldüğünde, boykotun en büyük etkisinin yüzde 5’in altında kalarak meclis dışı kalan TDP’ye olduğu görülüyor. Sonuçta bu seçimler iki büyük partinin de sandalye sayısının artmasına ve KKTC siyasetinin daha çok 'iki partili' bir görüntü vermesine yol açmış görünüyor" dedi.

"Kıbrıs siyasetindeki ağırlığın UBP’de, yani 'sağ'da olduğu gerçeği yadsınamaz" diyen Özdemir, seçime katılım oranının düşük olmasıyla ilgili şu yorumu yaptı: "2018 seçimlerindeki katılım oranı yüzde 66,1. 2013’te bu oran yüzde 69,6 idi. Bu seçimlerdeki katılım oranı ise yüzde 57,62 oldu. Şimdiye kadarki en düşük katılım oranı. En büyük sebep, 2020 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nde olanlar... Artık Kıbrıslı Türkler, seçimlerde dahi iradelerinin Türkiye tarafından ezildiğini düşünüyor. Seçimlerin adada herhangi bir şey değiştireceğine dair inançları kayboldu. Bir türlü toplumu ileriye taşıyamayan partilerden soğumuş olunması da düşük oy verme oranı ile açık bir şekilde ortaya serilmiş bulunuyor."

KRİZ EN BÜYÜK SORUN

Bu sonuçlarla birlikte mevcut hükümete benzer bir hükümet kurulacağını belirten Özdemir, "Adadaki en büyük sorun ciddiye boyutlara varmış olan ekonomik krizin yanı sıra, Kıbrıs’ın birleşip birleşmeyeceği konusu. Ekonomik sıkıntılar için herhalde yeni hükümet de Türkiye’den gelecek yardımlara bel bağlayacaktır. 2020’de Ersin Tatar cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte Kuzey Kıbrıs Rum tarafıyla müzakereler ve bir federasyon altında Kıbrıs’ın birleşmesi konusunda tamamen geriye gitti. Yeni KKTC hükümetin yine 'iki ayrı devlet' ısrarında devam edeceğini ve Türkiye’nin müdahalelerine göz yumacağını ve hatta bu müdahalelerin artarak devam edeceğini öngörmek mümkün" yorumunu yaptı.

KARAMSAR TABLO YOK

Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, seçimlerin ekonomik kriz ve sağlıkla ilgili endişelerin yaşandığı dönemde gerçekleştirildiğini belirterek, “Partilerin çoğu ile ilgili yoğun hayal kırıklığı söz konusuydu. Bu da seçim sonuçlarına boykot olgusuyla birlikte yansıdı. UBP’nin oransal olarak artsa bile, rakamsal olarak oyu azaldı. Adada barıştan yana olan partilerin oyları rakamsal olarak arttı. Toplam milletvekili sayısında da artış var. Karamsar tablo yok. UBP, DP ve HP’den oluşan 3’lü koalisyon kurulur. Çok güçlü bir koalisyon olmaz. Kırılgan olur” diye konuştu. Bağımsızlık Yolu olarak yüzde 1,96 civarında oy aldıklarını ifade eden Rahvancıoğlu, “Adada ilk kez sınıf eksenli siyaset yapıp da seçime giren parti olduk. Çok ciddi oy aldık. Bazı ilçelerde örgütümüz dahi yoktu. Buna halktan beklediğimiz oranda karşılık geldi. Biz üçüncü bir hat sokmuş olduk adadaki siyasal hayata. Emek eksenli bir hat bu” dedi. Kıbrıs siyasetinde bir bekleme hâlinin olduğunu kaydeden Rahvancıoğlu, “Türkiye’deki 2023 sürecinin nasıl sonuçlanacağı bekleniyor. Herkes buna odaklanmış durumda. Türkiye’deki gelişmeler, burayı da etkileyecek” açıklamasını yaptı.