Farklı sektörlerde çalışan beyaz yakalı, mavi yakalı, sendikalı, sendikasız işçilerle konuştuk. Hepsi kıdem tazminatı konusunda hemfikir: Kıdem tazminatı tek güvencemiz, elimizden alınmasına izin vermeyiz

Kıdem tazminatı tek güvencemiz

Sevgim DENİZALTI

Beyaz ya da mavi yakalı, genç ya da yaşlı, kadın ya da erkek, sendikalı ya da sendikasız… Hükümetin kıdem tazminatı hakkının gaspına yönelik hamleleri, her kesimden işçinin gündemine oturmuş durumda. BirGün’e konuşan farklı sektörlerden işçiler, “Kıdem tazminatı tek güvencemiz. Bu hakkı elimizden almalarına asla izin veremeyiz” diyor.

YALANLARA KARNIMIZ TOK

Meltem A. 38 yaşında, Bursa’da bir metal fabrikasında çalışıyor. Kıdem tazminatının kendisi ve tüm işçiler için önemini şu sözlerle anlatıyor: “Kıdem tazminatı bizim en büyük güvencemiz. Bu da olmazsa hiçbir güvencemiz kalmaz, işverenlerin insafına kalırız tamamen. Kıdem, işçi çıkarmayı düşünen işveren için caydırıcı bir unsur oluyor. İşten çıkarılan, işsiz kalan, zor durumdaki işçiye derman oluyor. Bu hakkımızdan asla vazgeçemeyiz.”
Hükümet, yapılacak fon düzenlemesiyle işçilerin hak kaybına uğramayacağını, aksine kıdem tazminatı alamayan işçilerin de tazminat almasının sağlanacağını iddia ediyor. Bu iddiaları soruyoruz Meltem A.’ya, “Yalanlara artık karnımız tok” yanıtını veriyor: “Hükümet gerçekten bizi düşünüyor olsaydı, yıllardır yapabilecekleri çok şey vardı. Emeklilik yaşını düşürebilirlerdi mesela, asgari ücreti daha yüksek tutabilirlerdi. Pandemi sürecinde bizi korumaya çalışabilirlerdi. Bunların hiçbirini yapmadılar. Şimdi de tek dertleri kıdem tazminatı hakkımızı elimizden almak.”

AKP’Lİ İŞÇİLER DE TEPKİLİ

Peki, kıdem tazminatıyla ilgili tartışmalar fabrikalara nasıl yansıyor, neler konuşuluyor? “En önemli gündemimiz bu” diyor Meltem A., “Daha önce yan yana duramadığımız, örneğin AKP’ye gönül vermiş arkadaşlarımız bile kıdem tazminatına dokunulmak istenmesine çok tepkililer. Çünkü büyük bir kandırmaca var ortada, müjdeymiş gibi sunuluyor, içeriğine baktığınızda ise açıkça görüyorsunuz, kıdem tazminatımızı ortadan kaldırmak istiyorlar. Buna asla izin veremeyiz, son gücümüze kadar direnmemiz lazım.”


Birleşik Metal-İş Sendikası’na üye Meltem A.’nın sendikalara da bir çağrısı var. “Basın açıklamaları, bildiri dağıtmak vs. bunlar elbette çok değerli çabalar” diyen Meltem A. “Ama tehlike çok büyük, bunlar yeterli olmaz. Artık üretimden gelen gücümüzü kullanmamız gerekiyor. Şalteri indirirsek bu saldırıyı geri püskürtebiliriz” diye konuşuyor.

DOKUNULMAZ BİR ŞEY

27 yaşındaki İsmail B. Urfa’da bir tekstil fabrikasında çalışıyor. “Kıdem tazminatı dokunulmaz bir şey” diyen İsmail B., şöyle devam ediyor:
“Tek güvencemiz bu bizim. Zaten her şey patronlara veriliyor, teşvikler, destekler… Her şeyimizi aldılar, bize hiçbir şey bırakmadılar. İşçi sınıfı yıllardır eziliyor. Bir tek kıdem tazminatımız kalmış elimizde, şimdi de buna göz diktiler.”

Kıdem tazminatı fona devredilirse işten atmaların daha da artacağına dikkat çeken İsmail B., “Şu anda da atıyorlar, hatta tazminatımızı vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama patronlar tazminat vermiyor diye tazminatımızı niye ortadan kaldırıyorsun? İşten çıkarıldığımızda ihtiyacımız var o paraya bizim, gelmişler, ‘60 yaşında alırsın’ diyorlar. Böyle bir şey yok” diyor.

İsmail B., son olarak şunları kaydediyor: “İşçilerin her şeyidir kıdem tazminatı. Bütün işçilerin örgütlenmesi lazım. Sendikalar da doğru dürüst bir şey yapmıyor. Konuşmakla olmaz, grev kararları alınmalı. Hepimizin birlik olması lazım, bilinçsiz arkadaşlarımızı bilinçlendirmemiz lazım. Ben bunun için elimden geleni yapıyorum.”

FONLARIN KULLANIM ŞEKLİ MALUM

38 yaşındaki A.C., avukat. Kıdem tazminatının 84 yıllık bir hak ve güvence olduğuna vurgu yapan A.C., ancak bu hakka erişimin belirli koşullara bağlanmasını doğru bulmadığını belirtiyor. İşçi kendi isteğiyle işten ayrıldığında ya da işverenin haklı fesih sebebinin bulunması halinde işçiye kıdem tazminatı ödenmediğine dikkat çeken A.C., “İşçi her ne sebeple olursa olsun kıdem tazminatını alabilmeli” diyor.

Ancak A.C.’ye göre, hükümetin yapmak istediği düzenlemelerin amacı bu değil. A.C., “Ülkemizdeki fonların kullanım şekilleri malum. Ayrıca yargıya intikal eden durumlarda da ödeme yapacak olan tarafın devlet olması nedeniyle yargılamada işçinin kıdem tazminatı alabilme koşullarına ilişkin ağırlaştırıcı bir teamül oluşacağını düşünüyorum” ifadelerini kullanıyor.

EN TEMEL HAKLARDAN BİRİ

E.Ö. 36 yaşında, halkla ilişkiler uzmanı. O da kıdem tazminatının en temel haklardan biri olduğunu vurguluyor. “Yeni planın öngördüğü sistemi çok yanlış buluyorum” diyen E.Ö., nedenini şöyle açıklıyor: “Bugün kesilen meblağ ile yıllar sonra sağlanacak imkân arasında çalışanlar aleyhine dengesizlik olduğunu düşünüyorum.”

E.Ö., bu kadar hayati bir düzenlemenin hazırlanması ve tartışılması sürecinde de sorun olduğu görüşünde. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İşçi sendikaları, işveren sendikaları niye aralarında halletmiyor? İşçi-işveren çözmeyip kabineye bırakıyorsa art niyet vardır” şeklindeki sözlerine dikkat çeken Elif Ö., bu yaklaşımın demokrasi açısından sorunlu olduğunu belirtiyor.