CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis'teki bütçe görüşmelerinde açıklamalarda bulundu. Burada yaptığı konuşmada, bütçe için 'Haramzadelerin bütçesi' benzetmesi yapan ve Varlık Fonu'na da değinen Kılıçdaroğlu, "Bu paralar nereye gidiyor?" diye sordu, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Varlık Fonu’nun denetlenmesi gerekiyor" dedi.

Kılıçdaroğlu bütçe görüşmelerinde konuştu: Haramzadelerin bütçesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) 12 gün boyunca sürecek 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmelerine başlandı. Meclis'te devam eden bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bu bütçe haramzadelerin bütçesidir" değerlendirmesinde bulundu.

Varlık Fonu'na ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Madem ki Türkiye Varlık Fonu orada, bu paralar nereye gidiyor. Değerli arkadaşlarım 170 milyarın denetlenmesi gerekiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Varlık Fonu’nun denetlenmesi gerekiyor" dedi.

Kamu özel işbirliği projelerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, “Ya arkadaşlar, sizin Saygıdeğer Genel Başkanınız çıkıp milletin önüne bir değil, yüz değil, binlerce kez ‘Ey Kılıçdaroğlu, buradan, buradan, milletin cebinden beş kuruş para çıkmayacak’ demedi mi? Dedi. E şimdi bakın bütçeye, milletin cebinden milyarlar çıkıyor. Bana söyler misiniz neden böyle bir laf etti” diye sordu. Ramazan Can’dan da “Niye dayanmıyorsunuz” sorusu geldi, Kılıçdaroğlu, “Ben dayanıyorum. Söylediğim her cümle doğrudur bakın, söylediğim her cümle doğrudur” diye konuştu.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin mitinglerinde halka çay dağıttığı ve sosyal mesafenin korunmadığı görüntüleri hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Hangi gerekçeyle vatandaşları toplayıp kafalarına çay attınız?" diye sordu.

Kılıçdaroğlu, isim vermeden Borsa İstanbul Yönetim Kurulu üyeleri arasında bulunan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un evine en az 5 maaş girdiği iddialarına da "Esnaf, çiftçi bu durumda, çöplerden kağıt toplayan vatandaşlar var ama sizlerden bazıları. Ama onların bazıları ve bazı adamları, bir maaş değil, iki maaş değil, üç değil, beş maaş alıyorlar. Bu kadar işsizlik varken bir kişinin 5 maaş almasını vicdanınız kabul ediyor mu? Ahlak, vicdan kabul eder mi bunu?" sözleriyle tepki gösterdi.

'CUMHURBAŞKANI ADAYI OL' ÇAĞRILARINA YANIT

Kılıçdaroğlu, konuşması sırasında “Aday ol aday” şeklinde laf atılması üzerine, şu yanıtı verdi:

“Benim aday olamayacağımı size kim söyledi. Kim söyledi? Ben de istiyorum. Ben tek adam rejimi istemiyorum. Ben ülkesinde esnafın ensesinde boza pişiren bir yönetim istemiyorum. Ben parlamenter sistem istiyorum. Demokratik, halkçı parlamenter sistem istiyorum. Ben her kuruşun hesabını veren bir siyaset anlayışı istiyorum. Ben tehdit edildiğim zaman mal varlığımla, ‘aramazsanız, incelemezseniz şerefsizsiniz’ diyen bir siyaset anlayışı istiyorum. Ben siyaseti zenginleşme aracı olarak gören bir kültürden gelmiyorum. Ben siyaseti, halkına ve hakka hizmet eden bir anlayıştan geliyorum. Ben hiçbir zaman hiçbir yerde haram lokmaya el uzatmadım. Kimsenin hakkını hukukunu çiğnemedim. Her zaman ve her yerde adaletten yana oldum. Adaleti her yerde savundum. Hiçbir zaman benim mal varlığımla beni tehdit edenlerin arkasında selam durmadım.”

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Sağlıkçılar 24 saat çalıştılar. Çocuklarını bile görmediler. Sağlıkçıların başarısını hep beraber alkışladık. Sağlıkçıların önüne hastaları gönderen kimdi? Önlemi almayan kimdi? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına yanlış, eksik bilgileri veren kimdir?Saygın bir devlet vatandaşlarına yalan söylemez. Hangi gerekçeyle vatandaşları toplayıp kafalarına çay attınız? Doktorların başarısını kendinize mal etmeyiniz. Sağlıkçıların tamamı devlet memurudur. Yapmamız gereken bütün sağlıkçıları alkışlamaktır. Birer aylık ikramiye vermediniz.

Önlemi almayan kim. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına eksik ve yanlış bilgiler veren kimdi. Bir devlet, saygın bir devlet vatandaşına yalan söylemez. Doğru bilgiler vermedeniz, Türk Tabipler Birliği ölümlerin daha fazla olduğunu söyledi. Hangi noktaya geldik, salgını önlemek için önlem alması gereken siyaset kurumudur. Siyaset kurumu serbest bıraktı, sağlık kurumu gerekeni önlemi aldı. Hangi gerekçe ile mitingler düzenlediniz, hangi gerekçe ile salgın bu boyutlara ulaştı. Bana birisinin, bir Allah’ın kulunun söylemesi lazım. Doktorların sağlık çalışanlarının başarısını kendinize mal etmeyin. Biz onlara dedik ki, sağlıkçıların tamamı AKP’li değildir, ancak yapmamız gereken tüm sağlıkçıları alkışlamaktır.

Yoğun bakım hemşiresinin geçen ay hesabına yatan para 7 lira. Yoğun bakım hemşireleri ile konuşun, hesaplarına ne kadar para yattığını sorun. Dünyada en kötü yönetilen dördüncü ülkeyiz. Siyaset kurumu önlem aldı da biz karşı mı çıktı. Salgın çıktığında 1-2 ay iktidarı eleştirmedik, yapılması gerekenleri söyledik. Çünkü sorun parti sorunu değildi. Şu soruyu hükümete sordunuz mu, korona virüste hükümetin sağlık politikası neydi? Hangi strateji uyguladılar? Biz yol da gösterdik. Eğer sorunları öğrenmek istiyorsanız, ekonomik ve sosyal konseyi toplayın ve sorunları yaşayanları dinleyin dedik.

156 ülkeye yardım yaptık diyorlar, iktidar 5 maskeyi dağıtmak için aylarca kendi arasında tartıştı. Sonra biz dağıtalım dedik, CHP’li belediyeleri engellemeye kalktılar. Korona virüs ile uğraşacaklarına CHP’li belediyelerle uğraştılar. Vicdan sahibi bir Allah’ın kulu çıkıp da bunlar yanlıştır dedi mi. Aşevlerinin hesabına el koymayın, insanlar oradan yemek yiyor diyemediniz. Ben bu bütçeden hesap sormayacağım, benim bildiği m bütçe Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanır, daha sonra konunun yetkilileri ve basın tarafından oturulup konuşulur. Böyle bir toplantı oldu mu? Maliye Bakanı kim Allah aşkına. Maliye Bakanı neden açıklama yapmıyor. Bakın değerli arkadaşlar, işçiye, çiftçiye ne getiriyor bu bütçe? Bu bütçe faiz bütçesidir, bu bütçe haramzadelerin bütçesidir. İnanarak söylüyorum bu bütçe, haramzadelere hizmet bütçesidir.

‘YASAĞIN GEREĞİNİ BİLE YERİNE GETİRMEDİLER’

Orta vadeli mali plan zamanında yayınlandı mı? Yayınlanmadı. Hangi güç engel oldu. Yasağın gereğini bile yerine getirmediler. Bütçenin ekleri, bütçe meclise geldikten sonra verildi. Kim engel oluyor size. Yani hizmet var da biz mi engel oluyoruz. Zamanında yayınlanmasın diye biz mi engel olduk. Kendi vicdanınız bu olayı sorgulamak zorundasınız, tarihin size yüklediği bir sorumluluk var. Meclis’te benim kurşun askerlerim var diyorlar, ne dersek ellerini kaldırırlar. İnşallah öyle değildir. Sayın Oktay şöyle bir cümle ile başladı, milli iradenin tecelligahı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin üyelerinin soru önergelerine 15 gün içerisinde cevap verilmesi gerekiyor mu? Bırakın 1,5 5 yıldır cevap verilmeyen soru önergeleri var. Niye itiraz ediyorsunuz, çünkü siz soru önergesi vermiyorsunuz. Sizin şunu söylemeniz gerekiyor, neden 15 gün içerisinde milletvekillerinin soru önergelerine cevap verilmiyor diye. Yürütme organı anayasaya uymuyor. Siz kalkıp da parlamentonun saygınlığına gölge düşüren bir yürütme organını kabul ediyorsunuz, biz bunu kabul etmiyoruz. Plan bütçe komisyonu kanun çıkardı. Bunlar milli iradeyi takmıyorlar.

Geçen hafta burada bir araştırma önergesi tartışıldı. 128 milyar dolar kime satıldı diye. Dolar düşüktü o zaman, hayır dendi. Evde çocuklarınız sorarsa ne cevap vereceksiniz. 128 milyar dolar kimse satıldı. Emekli mi aldı, köylü mü aldı, kuaför mü aldı. Kim aldı bu parayı, bu soru havada. Milli iradenin tecelligahı olan kurum bunu araştırmayın, malı götürene de dokumayın dediği zaman bu kurumun saygınlığına da gölge düşer. Tüyü bitmemiş yetimin hakkına saygı duymanız. Geçmişte Merkez Bankası’nda başkanlık yapan saygıdeğer bir milletvekilimiz, 35 yıldır merkez bankasında çalıştım ve eksik rezervle karşılaşmadım dedi. – 47 milyar dolar merkez bankasında nasıl açıldı. Bunu biz ve torunlarımız ödeyecek. Bu kurum neyi araştıracak. O zaman arkadaşlar, kanaryalar ne kadar yaşar diye önerge verin, belki arkadaşlar buna evet. Biz yerli ve milliyiz diyorlar, yerli olduğunuzdan şüphem yok ama milli olduğunuz konusunda şüphelerim var. Bir ülkenin milli olduğu parasından anlaşılır, şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin bankalarında mevduatın yüzde 56,3’ü Amerikan doları ile. Bu nasıl bir millilik, nasıl bir politika ki ülkeyi bu hale getirdi. Türk Lirası’nı kim itibarsızlaştırdı, Türk lirasını kim bu hale getirdi.

VARLIK FONU

Madem ki Türkiye Varlık Fonu orada, bu paralar nereye gidiyor. Değerli arkadaşlarım 170 milyarın denetlenmesi gerekiyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türkiye Varlık Fonu’nun denetlenmesi gerekiyor. Kısa vadeli borçları 2017’de 26 milyar lira idi. Hiç vicdanınızla sorguladınız mı bu para nereye gidiyor. Bu kadar fakir fukara var bu ülkede. Nereye gidiyor bu paralar söyleyin Allah aşkına. Borsa İstanbul’u 200 milyar dolara sattıklarını söylediler. Borsa İstanbul’un karlılık oranı yüzde 52. İki ay sonra çıkaracaklar, böyle bir satış olabilir mi? 1 liraya da satabilirlerdi.

Arkadaşlar, sizin saygıdeğer Genel Başkanınız çıkıp milletin önüne ‘Ey Kılıçdaroğlu, burada milletin cebinden 5 kuruş para çıkmayacak dedi mi’ şimdi milletin cebinden milyon dolarla çıkıyor. Her söylediğim cümle doğrudur. Genel başkanlar veriye dayalı konuşmalıdır. Aklını kiraya verenler, gerçekleri göremezler. Bakınız yerli ve milliyim diyordunuz gayri milli bir ittifak. İhaleyi alan kim Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Neden Amerikan doları ile ihale yaptınız. Haydi diyelim kabul ettik, itiraz organı Londra Mahkemeleri… Sizin yerli ve milli anlayışınızın bu mu. 5’li çete denilen gruba Türk lirası eridikçe kur farkı ödüyorsunuz. Sayıştay raporlarına göre 69 milyona yakın kur farkı ödendi. Esnafa, kahveciye dükkânı kapat dediniz, esnafa ne verdiniz. Borç verdiniz. Sonra da gırtlağına bineceksiniz borç ver diye. Ama buradan bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. İktidar olacağız ve bu 5’li çetenin soygunlarına son vereceğiz ve bütün kaynaklarımızı bu 5’li çeteden kurtaracağız. Esnafa manaca değil, 500 milyar lirayı Katar’a verdiniz. Maçların yayınlanma hakkını Katar’a verdiniz. Dolar aldı başını gitti, ben anlaşmaya uymuyorum dedi. Binlerce esnafa bir kuruş para vermediniz, bir Katarlı firmaya tek sefer 90 milyon dolar indirim yaptınız. Anlaşma var, o parayı vermesi gerekiyor. Sadece bu mu, hayır. Dolar üzerinden de değil Türk lirasına çevirin ve sabitleyin dediler, onu da yaptılar. Bana söyler misiniz Allah aşkına, bir firmaya bunu yapıyorsunuz, işçiye de günlük 38 lira ile krallar gibi yaşa diyorsunuz. Çiftçinin malına göz konuldu. Her yıl bütçeden milli gelirin yüzde 1’i oranında çiftçiye destek verilmesi gerekiyor ama verilmiyor. Türkiye’nin milli geliri var ve açar bakarsanız, çiftçinin bu iktidardan 210 milyar lira alacağı var.

BİR KİŞİNİN 5 MAAŞ ALMASINI VİCDANINIZ KABUL EDİYOR MU?

Çiftçinin geçinebileceği mallarda el koydunuz. Esnaf, çiftçi bu durumda, çöplerden kağıt toplayan vatandaşlar var ama sizlerden bazıları. Ama onların bazıları ve bazı adamları, bir maaş değil, iki maaş değil, üç değil, beş maaş alıyorlar. Bu kadar işsizlik varken bir kişinin 5 maaş almasını vicdanınız kabul ediyor mu? Ahlak, vicdan kabul eder mi bunu? Tank Palet fabrikası bu ülkenin namusudur. Dünyanın hangi ülkesi Tank Palet fabrikasını başkasına teslim etmiştir. 128 milyar dolar kimlere sattınız diye soruyoruz. 1 dolar bile olsa bu memleketin namusu var orada. Bu ülkenin sırları var orada. Ethem Sancak’ın hangi tank yapma işi var bana söyler misiniz? Tank Palet’in Katarlı yatırımcılara satışı gibi bir şey söz konusu değil diyor Erdoğan, doğruya doğru. Bir kuruş bile alınmadı, bedavaya verildi orası. Özelleştirmedik diyor, kendi imzaladığını okumamış belli ki."