CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, bütün CHP'li vekilleri, belediye başkanlarını ve yurttaşları 3 Aralık'ta gerçekleştirecekleri vizyon toplantısına davet ederek, "Sizi İstanbul'a davet ederken dünyaya da seslenmek isterim; ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir. Ey dünya sana da sesleniyorum, seninle de rekabet etmeye geliyoruz, sen de 3 Aralık'ı bekle" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu: Ey dünya seninle de rekabet etmeye geliyoruz, sen de 3 Aralık'ı bekle

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, konuşmasına, emekliler ve eczacılarla ilgili sorunların yanı sıra Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan rektör ataması sorununa değinerek başladı. Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde bu sorunları çözeceklerinin sözünü verdi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında partisinin 3 Aralık'ta gerçekleştireceği vizyon toplantısıyla ilgili açıklama yaptı. Bütün CHP'li vekilleri, belediye başkanlarını ve yurttaşları vizyon toplantısına davet eden CHP Lideri, "Sizi İstanbul'a davet ederken dünyaya da seslenmek isterim; ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir. Ey dünya sana da sesleniyorum, seninle de rekabet etmeye geliyoruz, sen de 3 Aralık'ı bekle" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir. Bu topraklarda hiç kimse kendisini kimsesiz hissetmesin. 14 milyona yakın emeklimiz var. Emekli büyümeden pay alamıyor. Açık ve net, beni eleştirebilirsiniz ama benim de sizi eleştirmeye hakkımda. Emekli kardeşlerim, ekonomik büyümeden pay almayın diye kanun çıkaranlara oy verirseniz iki elim yakanızda olur. Türkiye'nin büyümesinden pay almayacaklar olarak tarihe geçtiniz. Emekliler büyümeden pay almayacak diye el kaldırdılar. Emekli olup da AKP'ye oy veren emekli kardeşime vicdanının sesini dinle diye seslenmek isterim. Emeklilerin yüzde 80'i açlık sınırının altında yaşıyor. Emekli bayram ikramiyesini 4 yılda 100 lira artırdılar. Bazı bankaların emeklilerine ikramiye bile ödenmedi. Emeklilerin sorunlarını çözeceğiz. Emekli bu ülkenin caddelerinde onuruyla gezecek.

Toplumun her kesiminde sorun var. Eczacılar geçen gün yürüdüler. Onların da sorunları var. Toplumun elit, eğitimli bir kesimi... Eczacı kardeşlerime de sesleniyorum, sizin bütün sorunlarınızı biliyorum. Raporlar elimizde. Bir şeyi bilmenizi isterim, sizin sorununuz da emeklilerin sorunları gibi çözülmesi zor bir sorun değil. Hiçkimsenin endişesi olmasın.

Fahri Kuran kursu öğreticileri... Bunlar da neden bizden söz etmiyorsunuz dediler. Biz de kadro istiyoruz dediler. İktidar olduğumuzda göreceksiniz, kadro sizin hakkınız, hakkınızı vereceğiz.

Boğaziçi Üniversitesi hepimizin gözbebeği. Sınavda yüksek puan tutturmanız gerekiyor. Ama bir dönem, KHK çıkardılar üniversite hocaları kendi rektörlerini seçmesin ben atayacğım diye. Özelilikle geçmiş seçim döneminde AKP'ye ve MHP'ye oy verenlere sesleniyorum. Eğitim düzeyiniz ne olursa olsun oyunuzu kullanıyorsunuz. Demokrasi. Üniversite hocaları neden kendi rektörlerini seçemiyor? Ben atayacağım diyor. Boğaziçi Üniversitesi ciddi bir sorunla karşı karşıya. Bir kişi kendisinden birden fazla koltuk ayarlamaya çalışırsa o kişi bilim insanı değildir. Kişi gücünü koltuktan almaz. O hocalarıma da sesleniyorum, tüm üniversite hocalarıma da sesleniyorum, YÖK denen 12 Eylül darbe ürünü kaldırılacaktır, üniversiteler özgür ve özel kuruluşlar olacaktır.

VİZYON TOPLANTISI

Önümüzde bir vizyon toplantısı var. Bu sefer bütün milletvekili arkadaşlarımı, bütün vatandaşlarımı, bütün belediye başkanlarımı bu zirveye davet ediyorum. Bu zirvede yol arkadaşlarımıza neyi anlatacağız? Arkadaşlarımıza halkın huzuruna çıktıklarında ne için oy isteyeceğimizi anlatacağız. Şunu ifade edeyim, sadece tekil adaya, şahsım kafalarına oy istemek CHP’nin kitabında yoktur. CHP'nin genlerine aykırıdır zaten. O kafa malum, Saray kafasıdır. Ülkeyi bu hale getiren de maalesef onlardır. Bu Saraylılar farklı bir şey bilmedikleri için adayınızı açıklayın diye bağrıyorlar. Bazı köşe yazarları 200'ün üstünde yazı yazdı. Adayınız kim diye. Yalvarıyorlar açıklayın diye. Zavallı durumdalar.

Geçenlerde Erdoğan çıktı ve vizyon açıkladı. 2,5 saat tek başına kürsüdeydi. Başka kimse yoktu. Çünkü başka bir kişiyi asla istemez. Her şeyi ben bilirim, ben yaparım diyor. Devleti tek kişiye teslim ettiğinizde, vizyonu da tek kişi okur. Kimse de itiraz edemez, bizim dışımızda. Yeri geldiğinde doğruları söyleriz. Biz böyle bir anlayışla yarının Türkiye'sini inşa edemeyiz. Bir kişiye devlet teslim edildiğinde yarını inşa edemezsiniz, kendi geleceğinizi inşa edersiniz.

CHP, sadece bir adaya oy istemeyecek. CHP, dar bir siyasal anlayışla da oy istemeyecek. CHP, bir zümrenin çıkarı için de oy istemeyecek, CHP yepyeni bir anlayışla yepyeni bir sisteme oy isteyecek. CHP, adaya oy istemeyecek, güç birliğine oy isteyecek. CHP, oyları daha iyi bir yaşam için isteyecek, daha adil bir düzen için isteyecek. Biz sadece ülkeyi ekonomik krizden çıkarmak için oy istemiyoruz. Bundan sonra ülkemizi yapısal krizlerden koruyacak sistemi getirmek için geliyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. 50 yıldır ekonomik krizi bir diğeriyle değiştirdik. Bu ülke yoruldu. Türkiye'yi buradan çıkarmamız lazım. Biz bu krizleri sonsuza kadar bitirmek için geliyoruz. Yeni bir nefesle geliyoruz. Neyin düzgün neyin doğru bilenlerin nefesleriyle geliyoruz. Vatanseverlerle birlikte geliyoruz. İnanıyorum ki, bu insanlarımızla bu Saraylıların kötülüğünü yenip, birlikte galip geleceğiz. Çok çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. Umutluyum ülkemiz için, evlatlarımız için umutluyum. Bunları gördükçe biz daha iyisini yapabiliriz gücü ortaya çıktı.

"BU KARANLIĞA ASLA MAHKUM DEĞİLİZ"

Sizi İstanbul'a davet ederken dünyaya da seslenmek isterim. İnsanımız senin ucuz iş gücün değildir. Ülkemiz senin mülteci kampın değildir. Toprağımız senin çöp depolama alanın değildir. Mahallelerimiz senin uyuşturucu baronlarının fink attığı bataklıklar değildir. Bu karanlığa asla mahkum değiliz, mecbur da değiliz. Dünyaya seslenip şunu söyleyeceğiz, iyice bak diyoruz; seninle rekabet etmeye geliyoruz. Dünyaya sesleneceğiz, o vizyon toplantısında ey dünya diyeceğiz seninle rekabet etmeye geliyoruz; teknolojide, sanayide, eğitimde, insan haklarında, kadın haklarında, demokraside, hayvan haklarında, özgürlüklerde, çevrecilikte iyi olan her şeyde rekabet etmeye geliyoruz. Ey dünya sana da sesleniyorum, sen de 3 Aralık'ı bekle."