CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu. Saray'dan tepki alan 'bürokratlara uyarısını' yineleyen Kılıçdaroğlu, "Yasal ölçüleri içinde çalışan kimseyi tehdit etmek benim haddim değildir. Mafyatik ilişkilere girenler varsa onları tehdit ediyorum" dedi. CHP Lideri, çağrısı ardından Türkiye'nin her yerinden yolsuzluk dosyalarının yağmaya başladığını söyledi.

Kılıçdaroğlu: Her yerden yolsuzluk dosyaları yağmaya başladı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.

Merkez Bankası’nın (MB) bağımsız olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, açıklamalarına karşı iktidar kanadından gelen “MB’nin kasasında 123 milyar dolar var” iddiasına yanıt verdi: “Rezervdeki 123 milyar doların 1 centi bile Merkez Bankası'na ait değil.”

Saray’ın tepkiyle karşılayıp suç duyurusunda bulunduğu ‘bürokratlara kanunsuz işler uyarısı’ hakkında da konuşan Kılıçdaroğlu, çağrısını yineledi. Kılıçdaroğlu, “Hırsızlığa bulaşmayın dedim. Savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarmış bulunmazsanız namertsiniz” derken, “Devletine ve milletine hizmet ediyorsa başımın üstünde yeri var. Mafyatik ilişkilere girenler varsa onları tehdit ediyorum” ifadelerini kullandı.

TÜGVA hakkındaki iddialar da Kılıçdaorğlu’nun gündemindeydi: “Erdoğan ailesinin vakıflarının belediyelerden, devletten, vatandaşlardan, tahsis edilen binaların kiralarından ne kadar para topladıklarını bilmiyoruz.”

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki etkinliğine “Sen kimsin?” diyerek tepki gösteren CHP Lideri, sözlerinin devamında ise bürokratlara ilişkin sözlerinin ardından Türkiye’nin her yerinden yolsuzluk dosyaları yağmaya başladığını söyledi: “Türkiye'nin her yerinden yolsuzluk dosyaları yağmaya başladı. Bunları sıralıyoruz. Yerlerine koyuyoruz. Zamanı gelince açıklayacağız.”

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Türkiye'nin bir değişime, dönüşüme, akılcı politikalara ihtiyacı var. Beraber, birlikte olacağız. Engeller çıkartabilirler. Yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz.

Muhtarlara belediye meclisi toplantılarına katılmayı bile fazla görüyorlar. Bizim iktidarımızda söz sahibi olacaklar.

Astsubayların göreve başlama derecesi bile haksızlık içeriyor. Milletin iktidarında çözülecek. Tazminatları ile ilgili sorun var. Bunun giderilmesi lazım.

Daha önce de bu sözler verilmiş. Sayın Erdoğan müjde ile başlıyor konuşmasına, hayırlı olsunla bitiriyor. Ne müjde var, ne hayırlı olsun. Ben söyledim belki kulağına gider. Kılıçdaroğlu'ndan önce yapacağım diye. Yaptıracağım ona.

Kamuda çalışan 530 bin civarında sözleşmeli personel var. KPSS'ye giriyorlar, normal bir devlet memuru ile aynı eğitime sahipler. Ama hakları yok. Sözleşmeleri yenilenmezse kapıya konuyorlar. Sözleşmeli personelin durumunu TBMM'de tartışmaya açacağız. Bu sorunu orada ya çözeceğiz ya çözeceğiz deyin.

Sosyal kimlikler üzerinden politikayı kararlılıkla sürdürüyoruz. Bütün sosyal medya kimliklerinin sorunlarını masaya yatırıyoruz.

MERKEZ BANKASI’NIN BAĞIMSIZLIĞI

Devletin kurumlarına sahip çıkmak en çok CHP'ye yakışır. Fiyat istikrarından sorumlu olan kim: Yasaya göre Merkez Bankası. Sıcak siyaset Merkez Bankası'na müdahale ediyor. Onların sağlıklı karar almasını engelliyor.

Yarın zeytinin fiyatı ne olacak elli değil. Herkes zam bekliyor. Merkez Bankası'nın kullanacağı araçları doğrudan kendisi belirler diyor yasa. Saray karar almasını engelliyor.

Merkez Bankası'nın kendi kültürü var. Dışarıdan eleman getirmek doğru değil. Kültürünü yok eder. Unutmadık: Merkez Bankası'nın kasasından alınan 128 milyar doların Maliye Bakanı'na bırakıldığı süreci unutmadık. Hangi kurla kime satıldığını bilmiyoruz?

Rezervdeki 123 milyar doların 1 centi bile Merkez Bankası'na ait değil. 128 milyar dolar kime gitti? Kim aldı? Satışını Merkez Bankası değil kendisi yaptı.

Türk lirası kar gibi eriyor. Merkez Bankası'nın dolar satması lazım. Kendi doları yok ki satsın. Başkasının. Satamıyor.

Devri iktidarımızda Merkez Bankası'nın nasıl çalıştığını, sıcak siyasetin nasıl müdahale etmediğini, ekonominin nasıl düzeldiğini göreceksiniz.

Tefecilere hizmet eden bir siyasi iktidar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ekonomisini düzeltemez. Sadece ve sadece tefeci sektörüne hizmet eder.

Her gün faizi memleketin fakir fukarası ödüyor. Saray ve şukerası bir kuruş ödemiyor. 83 milyonu teslim ettiler. Az kaldı. Sandığa gideceğiz ve hep birlikte göndereceğiz.

BÜROKRATLARA UYARI

Bir video paylaştım. Devlet memurlarınıza görevinizi yapın dedim. Siz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin memurlarısınız. Pazartesi kim yasa dışı talimat verirse orada durun ve yapmayın. Doğru söylüyorum, haklı söylüyorum değil mi?

Onlar malı götürürken bunları söyledim Saray ve şurekası baştan aşağı bunları söyledi: Vesayetmiş, darbeci zihniyetmiş. Allah akıl fikir versin. Hırsızlığa bulaşmayın dedim. Savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarmış bulunmazsanız namertsiniz.

Saray'ın baş memuru var. Fuat Bey. Vesayet ve paralel yapı oluşturmaya çalışıyormuşum. Çalışanlarımızın diyor. Kimsin sen? Devlet memuru ne zamandan beri çalışanlarınız oluyor. Bu lafı kullandığın andan itibaren toplumu bölüyorsun. Devletin memuru milletin işini yapar. Kullandığım her cümlenin kanunda yeri vardır.

Gideceksin Erdoğan ailesinin vakfından torpil yapacaksın, devlete yerleşeceksin. Biz bunu yapınca kıyamet kopacak. Bürokratlar emir aldık diyebilir. Yasa dışı emri yapmayacaksın. Kanun bunu söylüyor.

Siz devlet memurlarını tehdit mi ediyorsunuz? diyor. Yasal ölçüleri içinde çalışan kimseyi tehdit etmek benim haddim değildir. Hangi görüşten olursa olsun; devletine ve milletine hizmet ediyorsa başımın üstünde yeri var. Mafyatik ilişkilere girenler varsa onları tehdit ediyorum. Kul hakkı yiyecek, Kılıçdaroğlu ses çıkarmayacak. Onların sırtından malı götürüyorsun ses çıkarmıyorsun. Balık baştan kokar bunları çok iyi biliyorum.

TÜGVA HAKKINDAKİ İDDİALAR

Vakıf kültürümüzde çok önemlidir. Vakıflar kamu için çalışırlar. Elde ettikleri gelirleri, yaptıkları harcamaları açıklarlar. Erdoğan ailesinin vakıflarının belediyelerden, devletten, vatandaşlardan, tahsis edilen binaların kiralarından ne kadar para topladıklarını bilmiyoruz.

Mahkemelerin bağımsızlığı üzerine inşa edilen 138. madde hiçbir makam, organ, mevki yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere talimat veremez diyor. Vakıf var TÜGVA. Belediye diyor ki tahsis edilen yer amaca uygun kullanılmıyor. Mahkeme iade edeceksin diyor. İtiraz ediyor. İdare Mahkemesi de iade edeceksin diyor. Gidiyorsun teslim almaya polisler diziliyor. Devletin polisine talimat veriliyor yargı kararının uygulanmaması için. Polisler emir kulu. Sorun kimde talimatı verende. Sen hangi gücüne yetkine dayanarak yargı kararını uygulamıyorsun. Böyle bir yetkiyi sana kim verdi? Millet zenginleş, malı götür, yolsuzluk yapanları koru diye sana o yetkiyi vermedi.

BİLAL ERDOĞAN'A: KİMSİN SEN YA!

Bir cumhurbaşkanının oğlu babasının mevkisini ve makamını bilerek davranmak zorundadır. Davranışları görev aldığı yerler itibariyle örnek olmak zorundadır. Gidip de oğlu milli eğitim bakanlığının bürokratlarını tamamını toplayıp onlara milli eğitim politikasını anlatıyorsa bir sorunumuz var demektir.

Kimsin sen ya! Kimsin sen de bu yetkiyi kimden alıyorsun? Cumhurbaşkanının oğlu olmak bu kanunsuzlukları yapma hakkını veriyor mu?

Cumhurbaşkanının oğlu her şeyden önce mahkeme kararını uygular. Bir cumhurbaşkanının oğlu torpille devlete adam yerleştiremez. Cumhurbaşkanının oğluna ulaşamayanlar ne yapsın? Sürünsün!

Cumhurbaşkanının oğlu devlete torpille adam yerleştiriyorsa o yerleştirilen kişi devletin değil sarayın memuru olur. Gençlere sözümdür iktidarımızda sözlü sınav kalkacak.


MEMURLARA CESARET VERDİK

Neden tepki gösterdiler? Öyle ya bir video gösterdik. Çünkü onların mafyatik rant ilişkilerine çomak soktuk. Memurların uyanmasını sağladık. Mafyatik ilişkilere girmeyin dedik. Böyle bir talimat alırsanız yapmayın dedik onlara cesaret verdik. Cesaret verince saray ve şurekâsı kıyameti kopardılar. Söylediğim şu; '18 Ekim 2021 tarihinden itibaren kanun dışı bir şey yapmayın. Kanun dışı işleri emir olarak telakki edemezsiniz. Siz Erdoğan ailesinin değil siz bu devletin şerefli memurlarsınız' dedim. Bundan rahatsızlık duyuyorlar. Sevgili arkadaşlar ikili bir yapı ortaya çıktı. Birincisi gerçekten devleti için çalışanlar ; ikincisi memur unvanı taşıyıp saray için çalışan rantiye sınıfı uyuşturucu baronları için çalışan bir yapı. Birinci yapıya saygılıyız ikinci yapıyla da mücadelemizi sürdüreceğiz.

DOSYALAR YAĞIYOR

Türkiye'nin her yerinden yolsuzluk dosyaları yağmaya başladı. Bunları sıralıyoruz. Yerlerine koyuyoruz. Zamanı gelince açıklayacağız. Bütün memurlara söylüyoruz: Sizi mafyatik ilişkilere zorlarlarsa bu kardeşinize söyleyeceksiniz hepsinin başına çökeceğim.

Kara kış geliyor. Nasıl Merkez Bankası'na gittik. Enerji sektörü temsilcileriyle de görüşeceğiz sorunların çözümü için. Hiç merak etmeyin geliyor gelmekte olan.