Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı, Muharrem İnce'nin açıklamalarıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, 'İnce'nin açıklamalarının CHP'ye yönelik komployu kışkırttığını' söylediğini belirtti

Kılıçdaroğlu: İnce'nin açıklama yapması CHP'ye yönelik komployu kışkırttı

Cumhuriyet gazetesi yazarı Orhan Bursalı bugünkü yazısında Saray'a giden CHP'li iddiaları ve Muharrem İnce'nin açıklamalarıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'yla yaptığı görüşmeye yer verdi. Bursalı, Kılıçdaroğlu'nun CHP’ye yönelik bir Saray komplosu olduğunu ve İnce'nin açıklama yapmasının bu komployu kışkırttığını söylediğini kaydetti.

'İNCE'NİN CHP GENEL MERKEZİNİ SUÇLAMASI DOĞRU DEĞİL'

Bursalı'nın aktardığına göre Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin kendisini aradığını, ortak bir açıklama ile CHP’ye yönelik bu komploya karşı çıkmayı önerdiğini doğrulayarak “Benden haber bekle dedim İnce’ye.. 'O sırada İstanbul’daydım, İzmir’e uçağı ve belediye başkanlarıyla toplantıyı kaçıracaktım, oradan da Ankara’ya uçtum,' dedi ve İnce’nin Kemal Bey’in davetini beklemeden hemen açıklamalarda bulunması ve CHP Genel Merkezi’ni suçlamasını doğru bulmadığını, bunun CHP’ye yönelik komployu kışkırtıcı olacağını söyledi."

Bursalı'nın yazısının tamamı şu şekilde:

"Bu siyasi komplo olayına hiç girmeyecektim, ama yine de Kılıçdaroğlu bu konuya açıklık getirir düşüncesiyle aradım... Sordum, yanıt verdi, ama bu bir röportaj değil, doğrudan onun cümlelerini aktarmayacağım, ama konuşmanın özünü yazacağım.

CHP lideri, bunun CHP’ye yönelik bir Saray komplosu olduğunu söyledi. Saray’ın 6-7 aydır bu tür komplolarla Türkiye’nin ekonomik çöküntüsünü RTE’nin başarısızlığını gözlerden uzaklaştırmaya çalışacağını ve CHP’yi karıştırarak gündem saptıracağını söyleyip duruyorum dedi. Duyumlar aldıklarını, aslında her siyasi parti liderine pek çok duyum geldiğini, fakat bunlardan neyin doğru olduğunu bilmenin ancak zaman içinde ortaya çıktığını belirtti.

Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin kendisini aradığını, ortak bir açıklama ile CHP’ye yönelik bu komploya karşı çıkmayı önerdiğini doğrulayarak “Benden haber bekle dedim İnce’ye.. “O sırada İstanbul’daydım, İzmir’e uçağı ve belediye başkanlarıyla toplantıyı kaçıracaktım, oradan da Ankara’ya uçtum, dedi. ve İnce’nin Kemal Bey’in davetini beklemeden hemen açıklamalarda bulunması ve CHP Genel Merkezi’ni suçlamasını doğru bulmadığını, bunun CHP’ye yönelik komployu kışkırtıcı olacağını söyledi.

Gördüğüm kadar Kılıçdaroğlu, İnce’ye de güvenmiyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra özel olarak davet ederek İnce ile özel bir yemek yedikten sonra İnce’nin yaptığı açıklamaları anımsatıyor.

Kılıçdaroğlu’na sordum, “Evet, komplo var, Saray komplosu doğrudur dediniz, fakat İnce Saray’a gitmediğini söyledi, ne dersiniz” sorumu yanıtlarken, Saray’ın CHP’ye karşı komplolar peşinde koştuğunu zaten söyleyip durduğunu ve bunu bu bağlamda söylediğinin altını çizdi. Sürekli komplo duyumları geldiğini, ama elde bilgi belge olmadan net konuşmanın söz konusu olmadığını yeniden vurguladı...

Şunu da sordum: Talat Atilla, CHP içinden duyumu aldığını söylüyor. Aslında CHP içinden böyle bir duyum aldığını söylemesi de kumpasın bir parçası olabilir mi?

Kemal Bey, olayın karanlık olduğunu elinde bilgi ve belge olmadan somut bir şey söyleyemeyeceğini belirtti. Aslında İnce’nin Saray’a gitmediğini açıklamakla olayın kapanmış olduğuna fakat hâlâ tartışmanın sürdürüldüğüne işaret ediyor.

Ekonomik krizden ülke kan ağlarken RTE’nin iktidarını nasıl sürdürebileceğinin planları peşinde koştuğuna, Barış Pınarı Harekâtı’nın da bunun bir parçası olduğuna, üç beş gündür bu konuda artık konuşmadığına, ama hedefinin Millet İttifakı’nı dağıtmak ve CHP’yi karıştırmak olduğuna vurgu yapan CHP lideri, “Bana karşı iddialarda bulunuyor, gel televizyona, bütün hükümetinle, istihbarat örgütlerinle gel, istediğin kanalda yalnız olacağım” dediği halde bu tartışmadan kaçtığını belirtiyor.

CHP lideri, “Talat Atilla, Kılıçdaroğlu’na da doğrulattım iddiayı” diyor, “Sizinle konuştu mu”, sorumu da yanıtladı. Kılıçdaroğlu, “Talat Atilla ile adımın yan yana gelmesine bile tahammülüm yok. 7 yıl önce bir söyleşi yapmıştı, onu çarpıtarak vermişti. Tek bir telefon konuşması bile yapmadım. Bir milletvekilimizin odasından Atatürk resmini indirdiği duyumunu da ortaya atan, günlerce CHP’yi karıştıran ve havuz medyasına malzeme veren de bu kişidir” yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, bu kumpasın CHP’yi psikolojik olarak yıpratmak, karıştırmak için düzenlendiğinin altını çizdi.

Saray ve çevresinin kumpaslar için bol bol eleman bulduğunu ve bunları Saray’a ve politikalarına hizmet için kullandığını söylerken de, Saray’da bir CHP’li kumpasının da bunun bir örneği olarak düşündüğünü belirtiyordu.

Evet, bir kumpas var CHP’ye. Bu komik kumpasın yorumunu da bugünkü köşemde ele alıyorum. Muharrem İnce’nin ortaya attığı iddialarla birlikte."

NE OLMUŞTU?

Sözcü yazarı Rahmin Turan, 20 Kasım tarihli köşe yazısında “9 Kasım’da bir CHP’linin Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü yazmıştı. İddianın gündemde bomba etkisi yaratmasıyla birlikte Rahmi Turan, “söz konusu CHP’linin Muharrem İnce olduğunu” öne sürmüştü.

Rahmi Turan, haberi aldığı kaynağın kimliğini gizli tutarken, gazeteci Talat Atilla, Odatv’ye “Haber kaynağı ben değilim. Bunu söyleyenleri mahkemeye vereceğim” şeklinde demeç vermişti.

Sözcü yazarı Turan ise bu beyan üzerine yine sozcu.com.tr üzerinden “Saray’daki CHP’li” yazısındaki bilgi kendisine Talat Atilla’nın verdiğini açıklamıştı.