İzmit'te bir araya geldiği gençlerle ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, gelir dağılımındaki ciddi bozulmaya dikkat çekti. Ülkede fiyat istikrarı olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Merkez Bankası, bu süreçte görevini yapmıyor" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu: Merkez Bankası görevini yapmıyor
Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, alt gelir gruplarından üst gelir gruplarına ciddi bir kaynak transferi olduğunu söyledi. 'Beşli çete'lerin sayısının oldukça fazla olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Verginin büyük bir kısmı üst katmanlara gidiyor. Gelir dağılımında ciddi bir bozulma var. O da Türkiye’de bugünkü yaşadığımız tablonun doğmasına yol açıyor. Bu tabloyu değiştirebiliriz" dedi.

Kılıçdaroğlu, İzmit Belediyesi Leyla Atakan Gençlik Kütüphanesi Açılış Töreni’nde konuştu. Kütüphaneyi gezerek bilgi alan Kılıçdaroğlu, daha sonra İzmitli gençlerle bir araya gelerek sohbet etti.

Ülkede fiyat istikrarının olmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Kim fiyat istikrarından sorumlu? Yasaya göre, Merkez Bankası… Fiyat istikrarı yok Türkiye’de. Sürekli zam geliyor. Merkez Bankası, bu süreçte görevini yapmıyor" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, burada özetle şöyle konuştu:

"Aldığınız ekmeğin, bindiğiniz otobüsün, gittiğiniz sinemanın, içtiğiniz çayın kahvenin fiyatını siyaset belirler. Yani siyasetin aldığın karar, sizin hayatınızı etkiler. Ekonomi; bir ülke için son derece önemli ve değerli bir kavram. Bir ekonominin sağlıklı ve tutarlı büyümesinin yolu, bu ekonominin planlanmasından geçer. Yani sınırlı kaynağımız var, bunu en verimli şekilde nerede kullanalım. Bütün ülkelerin kalkınma planları vardır. Gelişmiş ülkeler; 50 yıllık, 100 yıllık planlar yaparlar ve sürekli yenilerler. Planlamayı hazırlayan kuruluşun adı, Planlama Teşkilatı’dır. Orada, her alanda nitelikli insanlar görev yapar. Ülkenin sınırlı kaynaklarının, en verimli şekilde, nerelere harcanması gerektiğini belirlerler. Ama Devlet Planlama Teşkilatı kapatıldı. Her biriniz plan yaparsınız. Burs alıyorsanız, ay başına kadar ne yapabiliriz, diye. Kaynakların nerede harcanacağına bir kişi karar veriyor. Sayın Erdoğan. 'Köprü yapalım' diyor. Planlamayı bir kişi yapmaz.

"BEŞLİ ÇETE ASLINDA BİR MARKA"

Kişi başına gelir düştüğü sürece, siz kaynakları verimli kullanmıyorsunuz. Beşli çete, aslında bir marka. Beşli çetelerin sayısı oldukça fazla. Neden beşli çete diyoruz? Alt gelir gruplarından, üst gelir gruplarına ciddi bir kaynak transferi var. Bu; geniş kitlelerde yoksullaşmaya, yoksul kitlelerde de derin yoksullaşmaya yol açıyor. 8500 lira oldu asgari ücret. Asgari ücretle ev sahibi olabilir misiniz? Hayır. Araba sahibi olabilir misiniz? Hayır. Gençlerin, geleceklerini yurt dışında aramalarının temel nedeni bu… Alt katmanlar ne alırsa alsın, vergi ödüyor. Ama o verginin büyük bir kısmı üst katmanlara gidiyor. Gelir dağılımında ciddi bir bozulma var. O da Türkiye’de bugünkü yaşadığımız tablonun doğmasına yol açıyor. Tabloyu değiştirebiliriz. Soru şu: Kim değiştirecek? Siyaset kurumu. Siyaset kurumunun değiştirmesi için değiştirmeyi vadeden kişiye, halkın oy vermesi lazım. Yani sizin sonuçta, halkı ikna etmeniz lazım.

"MERKEZ BANKASI GÖREVİNİ YAPMIYOR"

8500 lira alıyoruz. Çok büyük bir rakammış gibi geliyor, bize. Pazara gittiğimizde, yeterli olmadığını görüyoruz. 8500 lira, 10 bin 500 lira aldığımızda; bir önceki asgari ücrete göre iyi bir rakam. Ama fiyatlar, sizi takip ederse; onlar da artarsa aldığınız ücretin anlamı kalmıyor. Bunu nasıl düzeltebiliriz, bunun iktisatta adı ne? Buna fiyat istikrarı deniyor. Durağan bir fiyat politikası olması lazım. Ekmeğin fiyatının altı ayda bir artmaması lazım. Ev alacaksınız, araba alacaksınız, tatile gideceksiniz. Bu refahın yükselmesi demektir. Kim fiyat istikrarından sorumlu? Yasaya göre, Merkez Bankası… Fiyat istikrarı yok Türkiye’de. Sürekli zam geliyor. Bir Tüketici Fiyatları var, bir Üretici Fiyatları var. Üretici fiyatları, tüketici fiyatlarının üstündeyse; o zaman zamlar kaçınılmaz. Domatesin sadece ulaşım masrafı kiloda, 8 lira. Bunun üzerine kendi karlarını koyacaklar. Çiftçi de masraf yaptı, onun da bir maliyeti var. Üretici fiyat endeksi yüksek olan bütün toplumlarda, enflasyon kaçınılmaz olarak gelecektir. Merkez Bankası, bu süreçte görevini yapmıyor.

Erzurum’da olağanüstü yaylalar ve ovalar var. Tarım ve hayvancılık için ideal bir bölge. Siz burayı tarım ve hayvancılık konusunda, özel ekonomi bölgesi ilan ederseniz… Oraya gidip de kömür santrali kurmayacaksınız. Orası özel ekonomi bölgesi… Bölge, et ihracı yapabilecek. Olağanüstü masrafınız olmayacak, doğa müsait. Orta Doğu ve Kafkasların yıllık et ve et ürünü ihtiyacı 25 milyar dolar. Biz bunun 500 milyon dolarını bile alamıyoruz. Plansızlık Türkiye’yi bu noktaya getiriyor…

"FARKLI DÜŞÜNCEDEN KORKMAMAK GEREKİR"

Bir toplumu ileriye taşıyan düşüncedir. Etrafımızda o kadar çok olaylar var ki… Düşünce, eğitim ile derinleştirildiğinde; soruların kalitesi artar. Farklı düşünceden asla korkmamak gerekir. Akıl, akıldan üstündür. O zaman oturup, uygun insanlar gibi tartışabiliriz. Eğitimin özelliği, aynı zamanda nitelikli ve kaliteli sorular sormaktır. Soru sormak da bir cesaret işidir. Korku imparatorluğu, bir toplumun gerilemesi için en önemli unsurdur. Demokrasisi gelişmemiş hiçbir ülke gelişmemiştir. Bakın dünyaya. Bütün dünyada, gelişmiş ülkelerin tamamında demokrasi gelişmiştir… İnsanoğlu tekerleği 1 milyon yılda keşfetmiş. Şimdi her saniye birden fazla buluş var. Korku imparatorluğu olursa, buluşu yapacak kimse kalmaz. M.I.T.’ye gittim. Ne oldu? ‘Kılıçdaroğlu icazet almaya gitti.’ Halbuki ben dünyada teknoloji konusunda bir numaralı üniversitesine gittim. Bilimde, henüz bizim siyasetçilerin hiç düşünmediği olağanüstü değişimler var. Siz, bütün bunların hepsini sorgulayacaksınız.

Burs veriliyorsa, karşılıksız. Aile Destekleri Sigortası kapsamına giren ailelerin, eğitim düzeyi ne olursa olsun; bütün çocuklarına bursa vermek. Onlara her türlü eğitim imkanını sağlamak. Diğerleri için kredi verilebilir. Kredinin geri dönüşümü, iş sahibi olduktan sonra. Sigortalı bir iş. Faizleri sileceğiz. Bunlar kısmen sildi. Tamamını sileceğiz.

Esnafın ve çiftçilerin; bankalardan, Tarım Kredi ve Esnaf Kooperatifine aldıkları kredilerin faizlerini sileceğiz. Faizler fiyatlara yansıyor, fiyatların yükselmesine yol açıyor. Ziraat Bankası gerçek anlamda bir çiftçi bankası olacak, Halk Bankası da gerçek anlamda bir esnaf bankası olacak. Esnaf kooperatiflerinin kapanması lazım. Banka, kooperatife para veriyor. O da üstüne faiz koyuyor, size veriyor. Oralarda krallıklar var."

(ANKA)