CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Muhafazakâr dünya ile 30-35 kişilik gruplar halinde sürekli toplantılar yapıyoruz” açıklaması yaptı

Kılıçdaroğlu: Muhafazakâr dünya ile toplantılar yapıyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisine mesafeli muhafazakâr kesimlerle düzenli toplantılar yaptıklarını söyledi. CHP lideri, üç yılı aşkın bir süredir tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cezaevinde yazdığı Devran kitabı için sahnelenen okuma tiyatrosunu izlerken eşi Selvi Kılıçdaroğlu, Başak Demirtaş, Dilek İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun birlikte verdiği görüntü için "Kadınların birliğini, gücünü gösteren çok güzel bir fotoğraftı" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da T24 yazarları ve yöneticileriyle buluştu. Buluşmaya İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları Tuncay Özkan ve Faik Öztrak, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Genel Başkan Danışmanı Okan Konuralp, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve CHP Sarıyer İlçe Başkanı Sevim Yalınkılıç da katıldı.

Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:

‘EVLERE KURAN OKUMAYA GİDEN VAİZELERLE DE TOPLANTI YAPTIK’

"Yarın seçim olsa her yönüyle girecek şekilde sandığa hazırız. Çalışmalarımız her boyutta detaylı olarak sürüyor. Muhafazakâr dünya ile 30-35 kişilik gruplar halinde sürekli toplantılar yapıyoruz. Bu toplantılar 3-3,5 saat kadar sürüyor. 30-35 kişi ile sınırlı tutmamızın sebebi katılımcıların bize kafalarındaki soruları sormaları, bizim cevap vermemiz. Tabii biz de onlara soruyoruz: Niye bize oy vermiyorsunuz?"

"Bu toplantılara ilgili milletvekillerimiz gittiğimiz bölgenin bakkalı, esnafı yörenin kanaat önderleri katılıyor ve herkes çok memnun ayrılıyor. Bu çalışmaların bir mitingden çok daha etkili ve yararlı olduğunu düşünüyorum. Diyoruz ki 'Bizi muhafazakâr dünyanın kanaat önderleriyle buluşturun. CHP'yi rahatlıkla eleştirecekleri, niye oy vermediklerini anlatacakları toplantılar olsun.'”

"Mesela bu toplantılardan birini Aksaray'da yaptık. Evlere Kuran okumaya giden vaizelerle de toplantı yaptık. Ayrıca mesela CHP'ye sıfır oy çıkan köylerin muhtarlarıyla buluştuk, Aksaray'da 290 küsur muhtar geldi toplantımıza."

"Bu toplantılardan önce 4-5 kişilik bir milletvekili grubunu toplantı yapacağımız yöreye gönderiyoruz. O milletvekili arkadaşlarımız bölgenin kanaat önderleri, esnafları, gençleriyle sohbetler yapıyorlar. Aradan bir süre geçtikten sonra o milletvekillerimiz yine aynı bölgeye gidip bu sohbetleri sürdürüyorlar. Sonra diyorlar ki 'Genel Başkanımızı da çağıralım, bu düşüncelerinizi ona da anlatın.' Sonra biz de gidiyoruz, bakıyorlar ki bu CHP'liler konuşulabilir insanlar."

"Bu programda başta Ankara-İstanbul olmak üzere 14 ile ağırlık veriyoruz. Mersin'de, Toroslar'da yörüklerle de toplantı yapıyoruz. Onlar da CHP'ye mesafeli, MHP'ye daha yakın gruplar. Neden CHP'ye oy vermiyorlar, bunu konuşuyoruz."

"Bu sorumuzun cevaplarında ağırlık kazanan nokta şurada: CHP'liler bize biraz tepeden bakıyorlar. 'Bizi de dinleyin' diyorlar, kendilerini kulak verilmesini bekliyorlar."

"Enflasyon ve diğer ekonomik göstergelerdeki kötüleşmeye rağmen AKP'ye niye oy verildiği sorusuna karşılık, ekonomik gerileme oldukça AKP'den uzaklaşma gözlemliyoruz. Gelir düzeyi yükseliyorsa, işleri yolundaysa bir şey değişmesin, devam etsin diye oy veriyor. Ancak ekonomide bir duraksama yaşanıyorsa, gelir azalıyorsa, o zaman -biraz mesafeli olmasına rağmen- bize bakmaya başlıyor. Bu durumu örneğin Aksaray'da açıkça gözlemledik."

"Bizim geçmişte ekonomiyi yönetme de iyi bir sınav vermediğimiz de bir gerçek. Ama şimdi AKP kadrolarını en az üç kez katlayacak bir kadroyla Türkiye'yi yönetmeye hazırız, Türkiye'yi yönetecek güçlü, donanımlı ekiplere sahibiz."

‘ERDOĞAN MİLLET İTTİFAKINI BÖLMEK İSTİYOR’

Erdoğan'ın temel stratejisi Millet İttifakı'nı bölmek, İyi Parti'yi bu ittifaktan koparmak. CHP olarak söylemlerimizde ne Aleviliği, ne Sünniliği, ne de başka bir inancı öne çıkarıyoruz. Bu nokta bizim için çok önemli. Geçmişte cenaze namazına bile katılmama eğilimleri vardı. Şimdi elbette inanarak, isteyerek katılıyoruz. Evet, partimizin tabanında 'emekli öğretmen' diye özetleyebileceğim bir kesim var, zaman zaman bize çok kızıyor, bize ders veriyor. Elbette onları da dinliyoruz. Bütün parti örgütlerimize diyoruz ki karşınızdakileri dinleyeceksiniz. Dinledikten sonra ilk cümleniz 'haklısınız' olacak. O zaman insanlar diyor ki, CHP beni dinledi, dinliyor. Haklı-haksız eleştirileri, insanların CHP hakkında ne düşündüklerini dinlememiz çok önemli. Bu vesile ile biz kendimizi anlatıyoruz. Elbette bize oy vermeleri şart değil. Ama CHP'yi anlatmak önemli. Bizim örgütlerimizde eleştirilere hemen cevap verme refleksi zaman zaman oluyor, diyorum ki, acele etmeyin, sabredin ve önce dinleyin."

‘DEVRAN FOTOĞRAFI ÇOK GÜZELDİ’

"Selvi Hanım ile Dilek Hanım’ın, Başak Hanım’la yaz sonu gibi buluştu. Selvi hanımın davetiyle gerçekleşti buluşma. Sayın Dilek İmamoğlu da Selvi Hanım’a eşlik etti. Başak Hanım’ın doğum günü vesilesiyle. Bu buluşma vesilesiyle yaşanan samimi tanışıklık ikinci fotoğrafı doğurdu. Başak hanım da eşinin, Selahattin Demirtaş’ın bir eserinden uyarlanan okuma tiyatrosu için eşlerimizi davet etti. Eşlerimizin kendi aralarındaki tanışıklığın bir sonucudur bu. İl Başkanımız Sayın Canan Kaftancıoğlu da bu buluşmaya katıldı. Ve ortaya o fotoğraf çıktı. Bu fotoğrafa saldırılar oldu. Tabii şaşırmıyoruz bunlara, ama bu saldırıların hiçbir etkisi olmadı. İki fotoğraf da çok güzeldi. Kadınların birliğini, gücünü gösteren çok güzel fotoğraflardı."

"Erdoğan özellikle muhalif Kürtleri AK Parti'ye çekmeye çaba harcıyor. Ama işte bu fotoğraflar Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Kürt seçmenleri yanına çekme çabalarını aksatıyor. Dolayısıyla o güzel fotoğraflara saldırı çabaları, sonuç vermese de, bizi şaşırtmıyor."

"Biz o bölgelerde de çok sayıda Kürt kanaat önderiyle de görüştük. Bu görüşmeleri seçimlerden önce de yaptık, şimdi de sürdürüyoruz. Elbette Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da muhafazakâr Kürt seçmenlerin oyunu ne kadar alabiliriz bilmiyorum, ama tabii ki görüşmelerimizi, onları dinlemeyi sürdürüyoruz. Yanı sıra Orta Anadolu'ya özellikle ağırlık vermemiz gerektiğini görüyoruz, o bölgede de yoğun çabalarımız, buluşmalarımız, toplantılarımız sürüyor."

"Bütçe konuşmamda da söyledim; Selahattin Demirtaş'ın tutukluluğunu da, seçilmiş belediyelere kayyım atamalarını da eleştirdim."

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının tamamı için tıklayabilirsiniz.