Kılıçdaroğlu'ndan ABD'ye soykırım tepkisi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Temsilciler Meclisi'nin Türkiye'ye ilişkin skandal kararlarına ilişkin olarak, "Bu karar bizim vicdanımızı rahatsız ediyor. Asla doğru değildir. Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen bu yasa tasarısı umarım Senato'da kabul edilmez" dedi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. "Lobiler Türkiye Cumhuriyeti lehine çalışsınlar diye 13 milyon dolar ödendi," diyen Kılıçdaroğlu, "13 milyon dolar çöpe atıldı. Bu parayı başka yerlere ödeseydik belki çok daha farklı sonuçlar elde edecektik" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satırbaşları şöyle:

Bugün Türkiye Cumhuriyeti'ni cumhurbaşkanı bir yere gittiği zaman Meclis değil atama ile gelen kişi temsil etmektedir. Cumhuriyeti kurduk ama demokrasi ile taçlandırmalıyız. Demokratik standartlarda geriye gidiş başladı, hapishaneler dolmaya başladı.

ABD Temsilciler Meclisi'nde sözde Ermeni Soykırımı ile ilgili bir yasa tasarısı kabul edildi. Her ülkenin tarihinden acı olaylar var. Hiçbir ülke yoktur diyemez. Ama tarihin, siyasetçilerin işi olmaktan çok tarihçilerin işidir. Siyaseten intikam alma aracı haline dönüştürmek doğru olmaz. Acı olaylar elbette var, tarihçiler incelesinler. Gelelim hep beraber arşivlere bakalım. İntikam alırım derseniz bu doğru değil. Bunu asla ve asla doğru kabul etmiyorum. Bu karar bizim vicdanımızı rahatsız ediyor. Asla doğru değildir. Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen bu yasa tasarısı umarım Senato'da kabul edilmez.

AMBARGOYU REDDEDERİZ

Lobiler Türkiye Cumhuriyeti lehine, insanları kazansın diye 13 milyon dolar ödendi. 13 milyon dolar çöpe atıldı. Bu parayı başka yerlere ödeseydik belki çok daha farklı sonuçlar elde edecektik. Bu tablo hiçbirimizin göz ardı edemeyeceği bir tablodur. ABD'nin ne olduğunu bilmeyen, ABD'de siyaset yapmanın ne olduğunu bilmeyenler Türkiye'yi bu noktaya sürükledi. Trump'ı nasıl ikna ederiz diyorsunuz. Temsilciler Meclisi, Senato devre dışı. Türkiye kaybeden ülke olarak ortaya çıktı. Uygulanacak ambargonun reddedileceğini ifade etmek isterim. Örnek istiyorlarsa Kıbrıs Barış Harekatı'na baksınlar. O dönemde de ambargoyu reddettik. Aynı kararlılığı bekliyorum.

HAPİSHANELER TIKLIM TIKLIM

486 gündür Eren Erdem hapiste. Tahliye kararı verildi. Başka bir mahkeme tutuklanmasına. Gizli karar beyanlarını inkar etti. Ona rağmen içeride kaldı. Dosyayı açan kişi de gizli tanık beni savcı yönlendirdi diyor. 5 aydır dosyanın kapağını açmıyorlar. O savcılara sormak istiyorum: Hangi gerekçeyle içeride tutuyorsunuz. Eren Erdem içeride kalabilir. Erdem içeride kaldı diye adaletsizliğe isyan etmeyecek mi ? Hak hukuk adalet demeyecek mi? Osman Kavala da 729 gündür içeride. İçeride askeri öğrenciler, masum insanlar var. Hapishaneleri tıklım tıklım dolu bir Türkiye var.

Soma faciasında kaç kişi hayatını kaybetti? Bu insanlara hakları verilmedi . Benim işçim onun işçisi olmaz bu adaletsizlik. O da bu da işçi niye ayrım yapılıyor?

Demokrasi farklı bir kavram. Medya özgürlüğü vardır. Habire bir şey olduğu zaman yayın yasağı getiriyorlar.

AYM demokrasiye yakışır bir karar aldı. Yayın yasakları demokrasik bir sistemde yayın yasağını doğru bulmadı. AYM'ye teşekkür ediyoruz.

Ekonomide de ciddi sorunlar var. Bütçe ile ilgili rapor var. Bütün krizin sorumlusu olarak emeklilere yapılan bayram ödemesi, yaşlılık aylıkları, kamu görevlileri ve işçilere yapılan enflasyon zammı, ilave personel atamaları bütçe giderlerindeki artışın temel sebeplerindendir deniyor. Krizin sebebi faiz. 2019’un 8 ayında faiz giderleri yüzde 38 arttı. Sebep borçlanma. Tefecilerin eline Türkiye’yi düşürdün. Borç almadan memleketi yönetemiyorsun. 13 uçağın var. Hangi devlet başkanının 13 uçağı var? Açlık sınırı 2 bin 58 lira. Asgari ücret 2 bin 20 lira. Türk-İş rapor yayınladı, enflasyon düşüşünün faizle ilgisi yok diyor. Alım gücü geriledikçe faiz de düşüyor. İşsizlik 8 milyonu aştı. Yeni gelen vergiler de milletin sırtına binecek. Bu vergi kanunu çıkarılırken iş dünyasından hiç kimsenin görüşü alınmadı. Yeni bütçe Erdoğan’ın maaşını 81 bin liraya çıkarıyor. 7 bin lira artırıyorlar.

Eskişehir’deki işçiler de hak arıyorlar. Onların da çoluk çocuğu var. Onlar da Ankara’ya yürümek istediler. Onlara da cop, biber gazı. Bolu’da işten atılan işçiler vardı. Biz hiçbir işçinin işten atılmasını istemeyiz, bankamatik işçiler hariç. Onlar da yürümek istediler. Onlar da polis gözetiminde Ankara’ya kadar yürüdüler. Biz yürümesin demiyoruz ama Bolu’daki işçilere yapılanlarla Soma işçilerine ve Eskişehir’dekilere yapılanlar arasında dağlar kadar fark var. Neden birilerine el bebek gül bebek, birilerine cop biber gazı? Birilerine sağladığın imkanları diğerlerine de sağla. Ben Bolu’daki işçiler neden yürüyor demiyorum, hak arıyorlarsa eyvallah, tabii ki de yürüsünler. Hiçbir sorunumuz yok ama diğer işçiler için ciddi sorun var

Türkiye terörden çok çekti. 40-45 yıldır terör örgütlerinin çok sayıda eylem gerçekleştirdiği bir alana dönüştü Türkiye. Bağdadi öldürüldü ve bütün dünya IŞİD terör örgütünden kurtulduk mu diye dönüşüyor. Türkiye’de 76 ilde örgütlendiğini biliyoruz. Tüm bunlar olurken iktidar kanadı büyük ölçüde görmezden geldi.

‘İLANI NEREDE ÇIKTI?’

Bana kızan adamın vatan, bayrak sevgisi yoktur. Milliyetçilik yeri geldiğinde vatanın taşı toprağı için canını vermektir. Süleyman Şah Türbesi’ni, bayrağını teslim edip kaçanlardan hesap soracağız. 20 milyar dolarlık tank palet fabrikası hangi ihaleyle verildi? İlanı nerede çıktı? BMC’ye kimin iradesiyle verdin? Bundan sonra genel kurulda kürseye çıkan her arkadaş bu soruları soracak, cevabını alana kadar. Çünkü cevap veremiyorlar. Tank Palet işini sonuna kadar götüreceğiz. Bir askeri fabrikanın bir yandaşa peşkeş çekilmesini asla kabul etmiyorum

7 SORU

Erdoğan’a 7 soru sordum. Türkiye Cumhuriyetini bu kadar aşağılayan bir mektup Türkiye tarihinde yoktur. Hiç bir ülkenin tarihinde yoktur. Bu mektubu gönderen kişiye sen 82 milyon adına adam gibi cevap vermiyorsan o koltukta oturamazsın.

Şimdi ben o 7 soruyu tekrar soruyorum:

Hiçbir şekilde diplomatik teamüllere uymayan ve hakaret dolu ifadeler içeren bu mektubu ‘Bu üslup kabul edilemez’ diyerek neden iade etmediniz?

Okuduğunuzda bu ifadeleri nasıl hazmettiniz? Neden ve hangi korku, endişe ve ruh haliyle bu mektubu kabul ettiniz?

Hakaretler içeren mektubu anında iade etmediğiniz gibi, kamuoyundan da gizlediniz. Neden?

Bu mektubu Amerikalılar kamuoyuna duyurmasaydı üstünü örtecek, sessiz mi kalacaktınız?

Hakaretler içeren mektubun üstünü artık örtemeyeceğinize göre, milletin onurunu nasıl kurtaracak ve bu yakışıksız üsluba Türkiye ve ABD arşivlerine girecek şekilde nasıl cevap vereceksiniz?

‘Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak’ T.C. Cumhurbaşkanlarının anayasal görevidir. 82 milyonun huzurunda ettiğiniz yemini hatırlıyor musunuz?

Ettiğiniz yeminde bahsi geçen ‘namus ve şeref’ kavramları sizin için neyi ifade etmektedir?