CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Balyoz kumpası davasında tutuklanmasının ardından beraat eden emekli Tümamiral Deniz Kutluk'u ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, "Kutluk Ailesi’ne sözüm, mağdur olan bütün ailelere sözümdür; terör örgütü ile beraber askerlere karşı kurulan kumpasın hesabını soracağız." dedi.

Kılıçdaroğlu'ndan Deniz Kutluk'a 'helalleşme' ziyareti: Kumpasın hesabını soracağız
Fotoğraf: ANKA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'helalleşme' çağrılarının ardından Balyoz kumpası davası kapsamında tutuklanan ve dört yıla yakın süre Silivri Cezaevi'nde tutuklu olarak yargılandıktan sonra beraat eden emekli Tümamiral Deniz Kutluk Ankara Çankaya'daki evinde ziyaret etti.

Çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, ziyaret sonrası basın mensuplarına yaptığı açıklamada kumpas davalarında mağdur edilenlere devletin özür borcu olduğunu söyledi. Kutluk'un kızının kendisine mektup bıraktığını açıklayan Kılıçdaroğlu, "Genç bir kardeşimiz. Notu aldım. Beklentiler aslında bütün gençlerin beklentileri. Daha güzel bir Türkiye, daha iyi bir eğitim, adalet… Bunlar isteniyor. Kutluk Ailesi’ne sözüm, mağdur olan bütün ailelere sözümdür; terör örgütü ile beraber askerlere karşı kurulan kumpasın hesabını soracağız. Zalimden hesap sormazsanız zalimin yanında olursunuz. Biz zalimin yanında değil, mağdurun yanındayız. Ve mağduru hakkını ve hukukunu sonuna kadar koruyacağız.” ifadelerini kullandı.

'Helalleşme' çağrısına yönelik değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Geçmişte büyük haksızlıkların yapıldığını, insanların mağdur edildiğini biliyoruz. Askerlerimize de geçmişte kumpas kurularak onların mağdur edildiğini, uzun süre hapiste tutulduğunu, evlerinin basıldığını, ellerine kelepçe takıldığını ve daha sonra şu veya bu şekliyle hapisten çıktılar ama onlara yapılan haksızlıkların bir şekliyle telafi edilmesi lazım. Benim helalleşme dediğim budur. Devletin onlarla helalleşmesi lazım. İktidarımızda bu ve benzeri haksızlığa uğramış aileler ile nasıl helalleşeceğimizi anlatmaya geldim." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

'BU DEFTERİ KAPATAMAZSINIZ'

Deniz Kutluk'un evi basıldı. Eşi, çocukları mağdur edildi. Sadece kendisi değil, ailesi de mağdur edildi. Aile; bazen karakollara, bazen hapishaneye, bazen hastaneye gidip gelerek ve büyük bir dramı yaşayarak en azından adaleti beklediler, bu insanlar. Devletin onlara özür borcu var. Her ne kadar bir terör örgütü ile iş birliği yapılıp bu kumpas kurulduysa da Balyoz kumpası ki bunların içinde en acımasızıdır, bugün üç veya beş kişiyi cezalandırarak bu defteri kapatamazsınız. Bu defter kapanmış bir defter değildir.

Kendisinin ve ailesinin uğradığı mağduriyetin, haksızlığın telafi edilmesi lazım. Devletin bunlarla helalleşmesi lazım. İktidarımızda bu ve benzeri haksızlığa uğramış aileler ile nasıl helalleşeceğimizi anlatmaya geldim. Bu ülkeye demokrasiyi, bu ülkeye adaleti getireceğiz. Bu ülkede hiç kimseyi mağdur etmemeye kararlıyız. Evlatlarının, eşlerinin çektiği acılar, kendilerinin çektiği dışında, bir şekliyle tazmin edilmesi lazım.

'BİZ DİKENE DEĞİL, GÜLE SU VERMEYİ İSTİYORUZ'

Türkiye bu acıyı kaldıramaz. İnsanlık bu acıyı kaldıramaz. Zulüm bir yerde varsa, birilerinin ortaya çıkıp o zulme son vermesi lazım. ‘Evet, biz bu ülkede adaleti sağlayacağız’ demesi lazım. Zulme son vermek, zalimin yanında durmamak demektir. Zalimin yanında durursanız, Mevlana’nın deyişi ile ‘Dikene su verirsiniz.’ Biz dikene su vermeyi değil, güle su vermeyi istiyoruz. Beraber, birlikte yaşamayı istiyoruz. Bunu yapabildiğimiz zaman başarılı olacağız.

Var olan iktidarın zulmü sonlandıracağına inanmıyorum. Tam tersine bugün zulmün kapısını açmış, insanları perişan etmiş. Biz iktidarımızda, emin olun bu ülkeye barışı, bu ülkeye huzuru, bu ülkeye kucaklaşmayı getireceğiz. Bu ülkede hepimiz barış içinde, huzur içinde yaşayacağız. Herkesin bundan emin olmasını isterim, bütün vatandaşlarımın bundan emin olmasını isterim."

ANKA