Kılıçdaroğlu'ndan 'Diyarbakır'da HDP önünde eylem' açıklaması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Parti Meclisi toplantısında konuşuyor.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının başında Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda yarışan ve paralimpik yüzmede 50 metre sırt üstü finalini ikinci tamamlayarak gümüş madalya kazanan Sümeyye Boyacı'yı tebrik etti.

Öte yandan Kılıçdaroğlu, CHP'li milletvekilinin hazırladığı "Canlar Pahasına Özgür Bir Ülke İçin" adlı kitabının devamının gelmesini istediğini kaydetti.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

Cumartesi Anneleri tam 755 haftadır "Evlatlarımız geri gelmedi" diyorlar. Diyarbakır annelerimizin de acıları var, terör örgütü evlatlarını kaçırmış, onların da adalet isteği var.

İktidar sahipleri zaman zaman ayrıştırma yapıyorlar. Bazen çok belirgin bir şekilde yapıyorlar. Bu toplumu böler, bu yanlış bir politikadır. Örneğin şehitler 82 milyonun onurudur. Hepimiz şehit yakınlarımıza sahip çıkıyoruz. 15 Temmuz'da şehit olanlar ve diğerleri diye ayırırsanız bu ülke için en kötü şeyi yapmış olursunuz. Nasıl şehitler arasında ayrım yapabiliriz? Ama onlar yaptı. Biz buna karşı çıktık. Bize '15 Temmuz'u destekliyor musunuz?' dediler. Gaziler ve şehitler arasında ayrım yaparsanız bu yanlıştır dedik.

Yeni siyaset anlayışımızın çerçevesini bu oluşturuyor. Şimdi gündemde anneler var. Anne için evladın ne kadar değerli olduğunu ancak anneler bilir. Çocuk hastalandığında anne de hastalanır. Hayatı bir anlamda çocuğuna bağlıdır. Kendisinden daha iyi bir yaşan standardı sağlamasını ister. Tırnağına bile zarar gelmesini istemez. Her bir çocuk annesinin turnasıdır. Şimdi anneler arasında da ayrım yapılıyor. Cumartesi Anneleri, Diyarbakır Anneleri. Anne annedir. Diyarbakır'daki de Cumartesi Anneleri de haklıdır. Cumartesi Anneleri 755 haftadır kimseye dokunmadan sadece evlatlarının fotoğraflarını ellerinde taşıyarak bir yere oturuyorlar. Evlatlarımız yerine gelmedi ama mezarını bize gösterin diyorlar. Evladı geri gelmeyen, kendileri ölen annelerimiz var.

Diyarbakır'daki annelerimiz istemiyor mu, bacısı yok mu? O da ister evladının gelmesini, evde oturmasını, çoluk çocuk sahibi olmasını ister. Onun da hakkı, hukuku var. O da adalet istiyor. O anne eline kına yakıp oğlunu askere göndermiş ama terör örgütü kaçırmış. Bu anne evladını istiyor. Bana da geldiler, bakanlarla görüştüler. Ben aktardım dönemin yetkililerine. Bu çocukların gelmesi lazım Türkiye'ye. Bu çocukların kurtarılması lazım dedim. 'Biz yetkili değiliz, elimizde yetki yok' dediler. Güçsüzlüklerini ilan etmek için gitmiş oturuyorlar. Ne diye gidip oraya oturuyorsun? Sen acıyı, sorunu çözeceksin. Senin görevin sorunu çözmek.