CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır ziyaretini hedef alan MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye verdiği yanıtta, "Ben Türkiye'nin her noktasına giderim. Alnım açık giderim, bu ülke için, vatanım için, bayrağım için giderim ama sen gidemezsin!" ifadelerini kullandı. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a 'Seçim Kanunu' konusunda tepki gösteren CHP Lideri, "Sen sandığı getireceksin, demokratik yollarla seni paşa paşa göndereceğiz" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a 'Seçim Kanunu' tepkisi: Seni paşa paşa göndereceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP'nin 'Seçim Kanunu' teklifine tepki gösterdi. Teklifin amacının millet iradesini Meclis'e yansıtmak olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik, "Millet artık kararını vermiş, seni yolcu edecek!" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Merkez Bankası'nın kasasında kendisine ait bir senti bile olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Yabancılardan topladıkları paralar var. Bakiyesi eksi 43 milyar dolar" ifadelerini kullandı.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, "Diyarbakır'da da söyledim, Siverek'te de söyledim. Eğer sözünün gereğini yerine getirirsen yapacağım. Yatırım teşvik belgesini vereceksin, diğer şirketlere nasıl veriyorsan vereceksin... 6 ilde elektriği aşamalı olarak çiftçilere ücretsiz vereceğiz" diye konuştu.

5 çöküş alanı sıralayan Kılıçdaroğlu, "'Nasıl düzelteceğiz?' diye soran çok oluyor. Yeni kadrolar, yeni kurallar ve yeni kurumlar" dedi.

Diyarbakır ziyaretini hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yanıt veren CHP Lideri, "Kılıçdaroğlu Diyarbakır'a gitmiş, çiftçiye ücretsiz elektrik verecek, vay 'sen oraya nasıl gidersin'. Ben Türkiye'nin her noktasına giderim. Alnım açık giderim, bu ülke için, vatanım için, bayrağım için giderim ama sen gidemezsin!" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP'nin 'Seçim Kanunu' teklifine ilişkin, "Gideceklerini çok iyi biliyorlar. Amaçları milletin iradesini Meclis'e yansıtmak değil. Amaçları 'biz acaba koltuğumuzu nasıl koruruz'" yorumunu yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Devlet dediğiniz kurum haksızlık yapmaz. Devlet dediğiniz kurum bir tüzel kişiliktir, devleti yöneten siyasal iktidardır. İktidar karar alırken, haksızlık yapmamaya özen gösterir. Kamuya iş yapan yükleniciler. Onlarla ilgili yasa çıktı, arkadaşlarımız itiraz ettiler ama çıkardılar. Bu onların sorunlarını çözmüyor. Büyük kısmı iflasla karşı karşıya. İktidara geldiğimizde sorunların nasıl çözüldüğünü göreceksiniz. Alınterinin ne kadar kıymetli olduğunu göreceksiniz.

"TÜRK TELEKOM SOYGUNU OLDU"

Türk Telekom soygunu oldu. Hariri ailesine bir şirket peşkeş çekildi. Şirketin her şeyi satıldı. İnternet altyapısı güçlendirilmedi. Biz internete erişimde hala zorluk yaşıyoruz.

DİYARBAKIR ZİYARETİ

Orada Şanlıurfa'da 'Büyükşehiri bize verin, çiftçilere ücretsiz elektrik vereceğim' dedim. Diyarbakırlılar 'Bize niye vermiyorsunuz' dedi. Onlarla ilgili bir hazırlık yaptık.

ERDOĞAN'A ÇAĞRISINI YİNELEDİ

Diyarbakır'da da söyledim, Siverek'te de söyledim. Eğer sözünün gereğini yerine getirirsen yapacağım. Yatırım teşvik belgesini vereceksin, diğer şirketlere nasıl veriyorsan vereceksin. Güneş panellerinin kurulacağı hazine arazisini tahsis edeceksin. EPDK tarafından lisans vereceksin ve TEİAŞ da engel çıkarmayacak. 6 ilde elektriği aşamalı olarak çiftçilere ücretsiz vereceğiz. 5 bin Mw ne demek biliyor musunuz, Akkuyu'da üretilecek elektrik kadar.

BAHÇELİ'YE YANIT

Önce benim insanım kazanacak. Bahçeli de duysun. Adam Afrika'ya gidiyor, orada yer kiralıyor, ona sesini çıkarmıyor. Kılıçdaroğlu Diyarbakır'a gitmiş, çiftçiye ücretsiz elektrik verecek, vay 'sen oraya nasıl gidersin'. Ben Türkiye'nin her noktasına giderim. Alnım açık giderim, bu ülke için, vatanım için, bayrağım için giderim ama sen gidemezsin!

Hiç kimse unutmasın bizim dokularımızda Kuva-i Milliye vardır. Bu ülkenin değişime, dönüşüme, büyümeye, liyakata, adalete ihtiyacı var.

"MERKEZ BANKASI'NIN BAKİYESİ EKSİ 43 MİLYAR DOLAR"

Türk Lirası değer kaybediyor. Var olan bir paramız vardı Merkez Bankası'nda; 128 milyar dolar arka kapıdan kimlere satıldı kimse bilmiyor. Bugün Merkez Bankası'nın kasasında kendisine ait bir senti bile yok. Yabancılardan topladıkları paralar var. Bakiyesi eksi 43 milyar dolar. Türkiye'yi o kadar büyük bir sıkıntının içine soktular ki kapı kapı Afrika'yı, Ortadoğu'daki ülkeleri geziyorlar; "Acaba bize borç verirler mi?" diye.

Düne kadar kendi medyalarında ve kendi söylemlerinde en ağır hakaretleri yaptıkları kişilerin ayağına gittiler, el etek öptüler. Şimdi Sayın Bahçeli'ye sormak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı bu kadar ağır laflar edenin ayağına Erdoğan gittiği zaman neden iki cümle kuramadın? Bu ülkenin şerefi yok mu, itibarı yok mu? Oturuyorsun, günün 24 saati CHP. Evet, Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin teminatıdır, geleceğidir. Evet, CHP milletin ve halkın partisidir.

"UYUŞTURUCU BARONLARI NEDEN HAPSE GİRMEZ?"

Türkiye Cumhuriyeti hapishanelerinde bir tane uyuşturucu baronu var mı? Uyuşturucu baronları neden hapse girmez, çünkü siyasetçiyi satın alırlar. Bu ülkede İçişleri Bakanı 'Ayda 10 bin dolar alan siyasetçi var' dedi, tık yok. Bahçeli'ye soruyorum; Türkiye Cumhuriyeti bayrağını arabasında taşıyan kişi rüşvetçi. Benim ağrıma gidiyor, kanıma dokunuyor. Ben o rüşvetçilerin burnundan fitil fitil getireceğim.

5 ÇÖKÜŞ ALANI

Bir kültürel çöküş yaşıyoruz. Suriyelilerin kültürü bizim kültürümüzü bozmaya başladı. Ahi Evran, Yunus Emre, Mevlana kültürü... Sen bu kültürü korumak zorunda değil misin? Bütün demokratik değerlerimiz tahrip edildi. Gazeteler kapandı, dergiler kapandı. Üniversiteler, üniversite olmaktan çıktı. Entelektüel zenginliğimiz tahrip edildi.

Politik çöküş yaşıyoruz. 600 milletvekilinin görev yaptığı parlamentoya bakın. Bu parlamentonun ne işlevi var, el kaldırıp indirmek. Dönem gelecek 600 vekile ne gerek var, diyecekler. Türkiye büyük bir itibar kaybına uğraşdı.

Yozlaşma ve çürüme bürokrasiyi esir aldı. Yolsuzluklara imza atmayan binlerce bürokrat var, alınlarından öpüyorum onların.

"NASIL DÜZELTECEĞİZ?"

'Nasıl düzelteceğiz?' diye soran çok oluyor. Yeni kadrolar, yeni kurallar ve yeni kurumlar. Devlette liyakat olmazsa çürüme olur. Devletin bütün kurumlarına liyakat sahibi kişileri atamaktır. Onbinlerce namuslu bürokrat var, onların tamamı bizim kadrolarımızdır. Biz gelince onları atayacağız. Yolsuzluk yapanın burnundan getireceğiz. Merkez Bankası'nda arkeologlar olmayacak. Güreşçinin banka yönetiminde ne işi var? Rüşvet alanın büyükelçilikte ne işi var? İşi ehline teslim edeceğiz.

SEÇİM KANUNU

Gideceklerini çok iyi biliyorlar. Amaçları milletin iradesini Meclis'e yansıtmak değil. Amaçları 'biz acaba koltuğumuzu nasıl koruruz'. Kardeşim sen milletin sesini bilmiyor musun? Millet artık kararını vermiş, seni yolcu edecek! Biz seni yolcu edeceğiz kardeşim, yolcu edeceğiz.

Seni bu milletin elinden kimse kurtaramayacak. Sen sandığı getireceksin, demokratik yollarla seni paşa paşa göndereceğiz."