Kılıçdaroğlu'ndan 'IMF görüşmesi' açıklaması: Gizli kapaklı bir görüşme değil

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emekli hesap Uzmanı Tolga Yıldırım için Kadıköy'de düzenlenen cenaze törenine katıldı.

Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu'nun başkanlık sistemine eleştirilerde bulunarak, "Bu düzen Türkiye'ye hiçbir yarar getirmedi" dedi.Kılıçdaroğlu, muhalefetin IMF'yle görüşmesiyle ilgili olarak, "IMF heyeti ne zaman Türkiye'ye geliyorsa sadece bakan ve bürokratlarla değil sivil toplum örgütleri ve akademik dünya ile görüşüyor. Gizli kapaklı bir görüşme değil, ilk kez de yapılmıyor" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

(CHP ve İYİ Parti'nin IMF'yle yaptığı görüşme) IMF heyeti ne zaman Türkiye'ye geliyorsa sadece bakan ve bürokratlarla değil sivil toplum örgütleri ve akademik dünya ile görüşüyor. Gizli kapaklı bir görüşme değil, ilk kez de yapılmıyor. Hemen hemen her gelişlerinde yapılıyor. Üstü kapalı bir görüşme olarak sunuluyor. Kamuoyuna yansıması IMF ile iktidar arasındaki görüşmelerin üstünün kapatılmasına yönelik. Davet eden kim? Siz davet ettiniz. STK'larla da görüşüyorlar. Yeni bir olay değil.

(İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamaları) Akşener'in düşüncelerine katılıyoruz. Türkiye'nin tek adam rejiminden kurtulması lazım. Türkiye ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya. Dünyada itibarı sıfırlanan bir Türkiye var. Güçlerin bir kişinin elinde toplanan bir Türkiye var. Bırakın partileri bu ülkede huzur isteyen herkes bu düzenden rahatsız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hiçbir yarar getirmedi. Türkiye bunu denedi, yaşadı ve gördü, bundan kurtulması lazım.

(Selahattin Demirtaş hakkında verilen tutuklama kararı) Kendisi hakim yerine geçip bunları bırakamayız diyor. Hakime böyle karar ver diyor. Hakimde de vicdan kiraya verildiği için beyefendi istedi hapiste tutalım diyor. Bunu 82 milyon yaşıyor, görüyor. Dünyaya Türkiye'de adalet var diyoruz. Buna kim inanır? Tahliye edilmesi gerekirken hakimler devreye giriyor ve tutuklu kalıyor. Türkiye'de keyfi bir yönetimin olduğu, adaletin bir kişinin dudakları arasından çıkacak sözlere kaldığını gösteriyor. Sen kimsin? Hakim mi, savcı mı? O çok iyi biliyor bunu söylediği zaman hakimlerin gereğini yapacak.

(31 Mart seçimleri soruşturmaları) İstanbul seçimleri YSK tarafından siyasal baskının talepleri neticesinde yenilendi. O dönemde yapılan siyasal iktidar acaba ben İstanbul'u nasıl vermem, ranttan 17 yıldır besleniyorum, nasıl sürdürürüm dedi. Ama İstanbullular buna izin vermedi. Sayın İmamoğlu her kuruşun hesabını veren bir belediye başkanı olacak, biz de takipçisi olacağız.

(Erken seçim açıklaması) Seçimin birinci etabını tamamladık. Birinci etap yerel yönetimlerdi. Yerel yönetimlerde Millet İttifakı önemli bir başarı elde etti. Şimdi sıra geldi ikinci etaba. İkinci etap Cumhurbaşkanlığı ve milletvekillerinin seçimleridir. Biz hemen seçim olacakmış gibi çalışıyoruz zaten.

(Cumhurbaşkanlığı seçimleri) Elbette seçilemeyecek. Milletin yakasından düşmesi lazım. Milletin başına felaket geldi. Mutfaklarda yangın var. Hangi yüzle bana oy verin diyecek? Geldi onun da bir dönemi kapanacak vatandaş onu da kendi vicdanında sorgulayacak. Geldi de ne yaptı? Harcanan paraların hesabı veriliyor mu? Verilmiyor.

(Erdoğan'ın avukatlarına ilişkin açıklamalar - Fettah Tamince'nin avukat açıklaması) Avukatlık, savcılık mesleği değerlidir ve ahlaki, etik kuralları vardır. Yargıya saygı duyulan bütün ülkelerde bu değerler vardır. Bugün geldiğimiz noktada yargı bağımsızlığın kaybetti, yargıç bağımsızlığını kaybeden noktaya geldi. Çoğu zaman Saray'ın taleplerini Erdoğan'ın avukatları HSK'da dillendiriyor, mahkeme başkanına, savcıya dillendiriyor. O talep çerçevesinde de karar alınıyor. Davalarına baktıkları kişilerden de dolar bazında astronomik ücretler talep ediyorlar. Ben bu yüzden Abdulhamit Gül'e sordum, bu avukatlar hangi davalara baktılar? FETÖ borsası vardı. Verirsin parayı senin mallarına el konulmayacak, dava da açılmayacak. Benim Fettah Tamince'yi dillendirmemin sebebi örnek olmasıdır. Adalet Bakanlığı iki müfettiş görevlendirirse her şey ortaya çıkacak. Ben şunu asla içime sindiremem, kül tablasını getir buraya dediği zaman Erdoğan'ın avukatı, savcı koşa koşa gidip kül tablasını götürüyor. Böyle bir tabloyu HSK'nun kaldırmaması lazım. Ben bunları söylerken birilerinin ismini zorunluluktan veriyorum. Böyle onlarca, binlerce örnek var. Çürüyen bir adalet sistemi ülkeye yarar getirmez.