AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının 'Man Adası’na para gönderdiği' iddiasına ilişkin, Kemal Kılıçdaroğlu’na açtıkları tazminat davası Yargıtay tarafından bozuldu. Konuya ilişkin açıklama yapan Kılıçdaroğlu, "Benim sözlerimin tamamı belgelere dayanıyor. Zaten Yargıtay da kararında ‘sözlerimin olgusal dayanaklarının olduğunu’ söyleyerek bunu kabul ediyor. Dahası Yargıtay benim açıklamam için, ‘bu açıklamada kamu yararı var’ diyor, daha ne desin?" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'ndan 'Man Adası' davası açıklaması: Yargıtay daha ne desin?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, ‘AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın akrabalarının Man Adası'nda milyonlarca dolarlık hesaplarının olduğu iddiası’ üzerine açılan davalarda çıkan tazminat kararları Yargıtay'dan döndü. Yargıtay kararları üzerine açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Bir ülkeyi yöneten kişinin ailesinin, devlete vergi vermemek için Man Adası’nda şirket kurması, Türkiye’ye para transferi yapması kabul edilemez.Dahası Yargıtay benim açıklamam için, ‘bu açıklamada kamu yararı var’ diyor, daha ne desin?” dedi.

Kararı Cumhuriyet’ten İklim Öngel'e değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Devletin harcamalarını ve halka sunulacak hizmetleri finanse etmek üzere vatandaştan vergi istiyorsun, bunun için yasa çıkarıyorsun; ancak vergi cennetlerinden para transfer edip, vergi ödememenin yollarını arayan yakınlarına ortam hazırlıyorsun" ifadelerini kullandı.

KURUMLAR VERGİSİ YASASI’NI HATIRLATTI

2006’da çıkarılan Kurumlar Vergisi Yasası’na dikkat çeken Kılıçdaroğlu, bununla “vergi cennetlerine yapılan ödemelerde stopaj uygulaması” konusunun düzenlendiğini belirterek bunun uygulanmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü uygulanması için, Erdoğan’ın imzasıyla, 'Vergi Cennetleri' listesinin yayımlanması gerekiyor. Bu listenin yayımlanmaması sadece Erdoğan ailesine değil, uyuşturucu ve insan kaçakçılarına da hizmet ediyor. Hem vergi vermemelerini hem de yasadışı yollarla elde ettikleri paraları aklamalarını sağlıyor. Bir ülkeyi yöneten kişi, kendi ülkesine bile isteye böyle bir kötülük yapar mı? Bu kötülük karşısında benim susmam mümkün mü? Asla! Ayrıca, benim sözlerimin tamamı belgelere dayanıyor. Zaten Yargıtay da kararında ‘sözlerimin olgusal dayanaklarının olduğunu’ söyleyerek bunu kabul ediyor. Dahası Yargıtay benim açıklamam için, ‘Bu açıklamada kamu yararı var’ diyor, daha ne desin?"