CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Urfa Adliyesi önünde 276 gündür Adalet Nöbeti tutan Şenyaşar ailesini ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, “Bu dava sıradan bir dava değil. Bu dava Türkçe bilmeyen, bu dava eğitimi olmayan eşini, çocuklarını kaybetmiş olan bir annenin davasıdır. Bu annenin davasına herkesin sahip çıkması lazım. Bir annenin çığlığını nasıl duymayız biz. Peygamberler şehri diyoruz. Adaletsizlik şaha kalkmış" dedi.

Kılıçdaroğlu'ndan Şenyaşar ailesine ziyaret: Bu davanın takipçisi olduk, olmaya devam edeceğiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Urfa'da adalet arayışının 276. gününde olan Şenyaşar ailesini, adliyenin önünde ziyaret etti.

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlu yaşamını yitiren Emine Şenyaşar ile saldırılardan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın adliye önündeki 'adalet' nöbeti 276'ncı gününde devam ediyor.

Şenyaşar ailesini ziyaret eden Kılıçdaroğlu “İnşallah adalet gerçekleşecek. Anneye, hepinizin huzurunda söz veriyorum. Bu davanın takipçisi olduk, olmaya devam edeceğiz. Adalet sağlanıncaya kadar. Allah sabır versin, diyoruz; başka acılar vermesin diyoruz. Adaletin ne kadar değerli olduğunu inşallah Ankara’dakiler duymuş olurlar” dedi.

Kılıçdaroğlu önce, anne Şenyaşar’ı dinledi. Kılıçdaroğlu, “Çözeceğiz anacağım. İnşallah çözeceğiz. Takipçisi olacağız. Geri dönmez kimse, ama takipçisi olacağız” diye onuştu.

Anne Şenyaşar, Kılıçdaroğlu’na şunları söyledi:

“Benim çocuklarımı katlettiler. Diğer çocuklarıma da ulaşmaya çalıştım. Onları da ateşli silahlarla sedyeler üzerinde öldürmüşler. Bunu yapan organize bir katliamdır ve AKP milletvekili Yıldız, ‘Hepsini öldürün, hiçbirini sağ bırakmayın diye etrafındaki akrabalara bu şekilde talimat veriyordu. Yaklaşık bir yıldır, her gün adliye önündeyiz. Savcılarla görüşmek istiyoruz. Savcılar bizden kaçıyorlar. Savcılar da olayı biliyor yasal işlemi başlatacak ama diğer taraftan iktidarın sıfatı, başının üzerinde.”

“SİZ SİYASETÇİ OLARAK BİZ HUKUKÇULAR OLARAK SORUMLULUĞUNU GETİRMEK ZORUNDAYIZ”

Şenyaşar ailesinin avukatı ise, 24 Haziran seçiminden 10 gün önce yaşanan katliamın detaylarını Kılıçdaroğlu’na aktararak şunları söyledi:

“Suruç’ta bir katliam yaşandı. Bu katliamın adını iki hafta önce Fakıbaba açıkladı. ‘Cumhurbaşkanı’na ben söyledim. Bu ailenin herhangi yasadışı bir örgütle ilişkisi yoktur. Ben bunu o gün de söyledim’ dedi ama o gün manşetlere ‘bu organize şudur, örgüt katletti.’ Mağdur bir AKP yaratmak için siyaseten 24 Haziran seçimine gitmek için böyle bir tablo yaratıldı ve bunun üzerine gizlilik kararıyla soruşturma yürütüldü. Aslında sadece esnaf olan bu aile korkunç bir katliamla yüz yüze kaldı. Gelinen noktada faili bir değil, onlarca olan.

Meçhul değil, belli olan bu kadar katliamın faillerine bir tane daha yakalama, gözaltı yok sayın genel başkan. Bu aileyi sadece katledenler değil; görevini ihmal edenler polisidir, valisidir, bakanıdır, bütünüyledir. Bugün bu anne sağlığını kaybetti. Görmesi yüzde 80. Adliyenin kapısı orada. Anneyi almıyorlar. Savcılar bizimle görüşmüyorlar. Bu adalet göz göre göre katledenleri yargılayamayacak bir noktaya bile geldiyse, bu annenin adalet çığlığı sadece kendi evlatları için değil, bugün kaybedilen adaletin, hukukun tekrar tesisi edilmesi kanısındadır. Biz diyoruz, ‘Siz siyaseten sorumluluğunu biz hukukçular olarak sorumluluğunu getirmek zorundayız. Aksi halde biz de bu acının ortağı olacağız.”

kilicdaroglu-ndan-senyasar-ailesine-ziyaret-bu-davanin-takipcisi-olduk-olmaya-devam-edecegiz-953290-1.

“PEYGAMBERLER ŞEHRİNDE, ADALETSİZLİK ŞAHA KALKMIŞ”

Aileyi dinledikten ve davanın seyri hakkında bilgi aldıktan sonra açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Vicdanı olan herkesin bu davanın arkasında olması lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, adliye önünde bekleyişini sürdüren Emine Şenyaşar’a, "Çözeceğiz anacığım. Takipçisi olacağız, anacığım sen hiç meraklanma” diyerek söz veren Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

“Adaleti gerçekleştireceğiz. Faillerin kim olduğunu çıkaracağız ortaya. Siz adalet cephesinden bakacaksınız. Biz siyaset cephesinden bakacağız. Vicdanı olan, ahlakı olan herkesin bu davanın arkasında olması lazım. Bu dava sıradan bir dava değil. Bu dava Türkçe bilmeyen, bu dava eğitimi olmayan eşini, çocuklarını kaybetmiş olan bir annenin davasıdır. Bu annenin davasına herkesin sahip çıkması lazım. Bunun partisi, sağı, solu yoktur. Bu bir adalet mücadelesidir. Bir annenin çığlığını nasıl duymayız biz. Bir anne bağırıyor ‘ben adalet istiyorum’ diyor. Kaç tane savcı değişti.

Biz bunları biliyoruz. Siyasi baskıları da biliyoruz. Ama ne yaparlarsa yapsınlar adaleti gerçekleştireceğiz. Ya bu topraklar adalet kokar ya. Üstelik bir de peygamberler şehrinde. Peygamberler şehri diyoruz. Adaletsizlik şaha kalkmış. Sorun adliyede çözülecek. Hakim, savcı bir araya gelecek çözecekler. Bütün deliller ortada. Bütün bilgiler ortada. Cesaret edip kimse karar bile veremiyor. Niçin? Birisi milletvekili diye. Milletvekili değil, cumhurbaşkanı olsan ne olur ya. Adalet, adalet, adalet. Elbette annenin çocuğu, eşi geri gelmeyecek. Ama en azından acısı soğusun.”

NE OLMUŞTU?

Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın seçim çalışması sırasında, Şenyaşar ailesinin işlettiği dükkana girmesi ve başlayan tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesinin ardından meydana gelen olaylarda milletvekilinin korumalığını yapan kardeşi Mehmet Şah Yıldız ve hastaneye sevk edilen Esvet Şenyaşar ile iki oğlu, Celal ve Adil Şenyaşar hayatını kaybetmiş, sekiz kişi de yaralanmıştı.

(ANKA)