AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı sosyal konut projesine ilişkin açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bazı sorularının olduğunu belirtti: "Parayı topluyorsun, herkes sıraya girdi, parayı yatırdı. Kurayı 6 ay sonra çekeceksin. Kurada çıkmazsa ne olacak benim hakkım? Yarın müteahhit, 'Ben yapmıyorum. Demire, çimentoya zam geldi' dese ne olacak?"

Kılıçdaroğlu'ndan 'sosyal konut projesi' açıklaması: Bazı sorular var, sormak zorundayım

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) Arnavutköy Kültür, Spor, Eğitim ve Yaşam Merkezi Açılış Töreni'ne katıldı.

Burada açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Hiçbir evde gelecek endişesinin olmadığı bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Biz bu inşa olayını sadece CHP olarak değil 6 siyasi parti bir araya gelerek bunu yapmak istiyoruz" dedi.

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı sosyal konut projesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, "Proje açıkladılar, "Herkes ev sahibi olsun" Eyvallah. Başımın üstünde yeri var. Her fakirin, her fukaranın başını sokabileceği bir evi olsun. İtirazım yok buna. Ama kafamda bazı sorular var, sormak zorundayım" dedi.

"Parayı topluyorsun, herkes sıraya girdi, parayı yatırdı. Kurayı 6 ay sonra çekeceksin. Kurada çıkmazsa ne olacak benim hakkım?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Yarın müteahhit, 'Ben yapmıyorum. Demire, çimentoya zam geldi' dese ne olacak? Beşli çeteye garanti veriyorsun. 'Müteahhitlere makul düzeyde kâr elde edilecek şekilde garanti ver. Bu insanlar terk etmesinler, işi bitirsinler' dedim" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"İstanbul yıllarca ihmal edildi. İstanbul, dünyanın en güzel kenti. Üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir kent. İstanbul'a hizmet etmek başlı başına son derece önemli ve değerli.

Başkan, 'Kente rant gözüyle bakmıyoruz' dedi. Geçmişte kente rant gözüyle bakanlar, 'Kupon araziler benden sorulmadan kimseye verilmeyecek' diyenler elini ayağını İstanbul'dan çeksin. Arnavutköy'den CHP az oy alıyor, doğrudur. Kabahat bizde. Siz vatandaşın sofranıza oturdunuz mu? Derdini dinlediniz mi? Ankara'da oturup 'Bize oy verin' dedik. Vermiyorum diyor. Gelmedik, oturmadık ama şimdi yapıyoruz. Geleceğiz, oturacağız, helalleşeceğiz, kucaklaşacağız. Adalet için, hak için hukuk için birlikte olacağız.

Kütüphanenin adının 'Cemil Meriç' olması son derece değerli. Bizim hak edene hak ettiğini verdiğimizi gösterir. Onun siyasi görüşüne değil, onun bizim edebiyatımıza yaptığı katkı açısından hiçbir ayrım yapmadığımızı gösterir. Bu insanlar bizim kültürümüzün, edebiyatımızın parçası.

Belediye başkanlarıma 'Fakir mahallelerden başlayarak hizmet götüreceksiniz' dedim. Arnavutköy bunlardan birisi. Bir anlamda İstanbul'un varoşu olarak tanımlanır. İstanbul ayrı, Arnavutköy ayrı. İstanbul'un yarattığı bütün değerlerden Arnavutköylülerin de yararlanması lazım.

ALTILI MASA MESAJI

Bizim görevlerimizden birisi fakirin fukaranın hakkını korumaktır. Fakirin fukaranın hakkını korursanız sosyal devlet olur. Hiçbir evde gelecek endişesinin olmadığı bir Türkiye inşa etmek istiyoruz. Biz bu inşa olayını sadece CHP olarak değil 6 siyasi parti bir araya gelerek bunu yapmak istiyoruz. Sorun bir Türkiye sorunudur. Ayrışan Türkiye istemiyoruz. Kucaklaşan bir Türkiye istiyoruz. Varsa hataları hatalarıyla yüzleşme cesareti gösteren bir Türkiye istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Böyle bir Türkiye 6 liderin de isteğidir. Bu çerçevede hareket ediyoruz.

SOSYAL DEVLET VURGUSU

Alt gelir gruplarından üst gelir gruplarına olağanüstü kaynak transferi oluyor. Yani fakirden alıp zengine veriyorlar. Oysa dünyada varlıklılar fazla vergi öderler, halka daha fazla kaynak aktarılır. Sosyal devlet budur.

SOSYAL KONUT PROJESİ

Fakirin, fukaranın yanındayım dedim. Proje açıkladılar, "Herkes ev sahibi olsun" Eyvallah. Başımın üstünde yeri var. Her fakirin, her fukaranın başını sokabileceği bir evi olsun. İtirazım yok buna. Ama kafamda bazı sorular var, sormak zorundayım. Parayı topluyorsun, herkes sıraya girdi, parayı yatırdı. Kurayı 6 ay sonra çekeceksin. Baştan kura çeksen de alacaksın, parayı kullanacaksın, 6 ay sonra kura çekeceksin. Kurada çıkmazsa ne olacak benim hakkım?

Ben birileri gibi faizle geçinen birisi değilim. Birileri gibi devleti soyan, kul hakkı yiyen biri değilim. Bu ülkeye temiz siyaseti, ahlaklı siyaseti, fakirin fukaranın hakkını koruyan bir siyaset inşa etmeye çalışıyorum.

Söylediğim şuydu. Para topluyorsunuz güzel. Yarın müteahhit, 'Ben yapmıyorum. Demire, çimentoya zam geldi' dese ne olacak? Fikirtepe'de gecekondular vardı. Kentsel dönüşüm yaptılar, fakiri fukarayı sürdüler, gökdelenleri diktiler oraya, fakire ne ev ne yurt kaldı. Onları savunmak yine bana kaldı. Aynı tablonun yaşanmasını istemiyorum.

Beşli çeteye garanti veriyorsun. 'Müteahhitlere makul düzeyde kâr elde edilecek şekilde garanti ver. Bu insanlar terk etmesinler, işi bitirsinler' dedim. Hemen havuz medyası bir merkezden talimat alıp başlıyor. 'Kılıçdaroğlu bunların ev sahibi olmasını istemiyor' diyor. Akıl var mantık var. Benim dediğimi anlamıyor musunuz siz? Ben fakirin fukaranın ek bir yükümlülük altına girmeden verin garantiyi müteahhit alsın... TOKİ ihale açtı, müteahhitlerin çoğu girmedi. Akılları sıra onlar malı götürecek Kılıçdaroğlu ses çıkarmayacak, yemezler. Ben fakirin, fukaranın, dulun, garibanın yanındayım."