CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, SP lideri Temel Karamollaoğlu'nun sözleriyle başlayan 'üçüncü ittifak' tartışmasına ilk kez değindi. Kılıçdaroğlu, “Temel Bey'in düşüncesi ittifaktan ayrılmak değil, ittifak içinde belli bir ittifak oluşturabilir yönünde.Saygı duyacağız. Ayın 24’ünde toplanacağız. Benim şahsi görüşüm oturulup konuşulur ve liderler karar verirler.”

Kılıçdaroğlu'ndan 'üçüncü ittifak' tartışmasına ilk yorum

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Karar TV yayınında açıklamalarda bulundu.

Temel Karamollaoğlu'nun sözleriyle başlayan 'üçüncü ittifak' tartışmasına değinen Kılıçdaroğlu, "Biz Millet İttifakı'nı oluşturan partiler olarak bir uyum içerisinde çalışıyoruz.Temel Bey'in düşüncesi ittifaktan ayrılmak değil, ittifak içinde belli bir ittifak oluşturabilir yönünde. Saygı duyacağız," dedi.

Kılıçdaroğlu, "Üçüncü ittifaka gerek var mı?" sorusunu ise "Bu konu hakkında yorum yapmam doğru olmaz," diyerek yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, "Bir siyasi partinin çok milletvekili çıkarmasanın çok fazla bir anlamı yok. Önemli olan parlamentoda çoğunluğu oluşturmak. Bir partinin tek başına girmesi ya da parlamento çoğunluğu olmadan çok oy almasının bir önemi yok. CHP, seçimlerde diğer partilerden bir kısım isimleri aday yapmaya açık. Milletimiz bunu bir Millet İttifakı olduğunu anladı, umut da bağladı. Sistemi de anlattık. Millet İttifakı üzerinde konsensus sağlanmış vaziyette. İttifakta bir çatlak yok," dedi.

GÜLTEKİN UYSAL'IN SÖZLERİ

Kılıçdaroğlu, Gültekin Uysal'ın cumhurbaşkanı adayı için '20 yıllık AKP döneminde sorumluluğa ortak olmamış olmak' sözlerini ise "Bazı rahatsızlıkların oluştuğu bilgisi bize de geldi. Gültekin Bey ikinci bir paylaşım yaptı, sorun sözüldü. Bir yanlış anlama var. Bir tweet ile düzeltiyor. Gültekin Bey sadece benimle değil, diğer liderlerle de görüşecek," diye yanıtladı.

Macaristan seçimlerini de değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Küçük bir yerin belediye başkanlığını kazanmış biri Macaristan'da aday gösterildi. Çok da erken gösterildi, çok tartışma konusu oldu. Ayrıca Macaristan bize hiç benzemiyorki. Orada kişi başına gelir 18 bin dolar, bizde 8 bin dolar. Dolayısıyla bizim yapımızla Macaristan'ın yapısı arasında dünya kadar fark var. Bizde toplum nefes alamaz hale geldi. Orada da baskı var ama en azından AB'nin gözetimi var, AB'nin belli kriterleri var onlar uygulanıyor. Ayrıca bizim kültürümüz farklı onların kültürü farklı. Dolayısıyla ben, orada 6 lider bir araya geldi seçimi kaybetti Türkiye'de de 6 lider bir araya geldi... Bir tek 6 rakamı benziyor.Bizim yapımızla Macaristan'ın yapısı arasında çok fark var. Bizim kültürümüz farklı. Benzerlik sadece ittifakın 6'lı olması," dedi.

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Doğru aday, güvenilir aday olacak. Taahütlerini yerine getireceği konusunda güven veren bir aday olacak. Hepimiz oturacağız, karar vereceğiz. Adayın devleti bilmesi lazım. Kurumların inşa edilmesi lazım. Devlete liyakat sistemi gelmesi lazım. Benim şahsi kanaatim tek adayla gidelim ve birinci turda mesele biter.

Çok iyi bir aday seçeceğiz ve gerçekten Türkiye'yi çok iyi yöneteceğiz. Bütün hazırlıklarımız var. Bütün partilerden de daha hazırlıklıyız onu da ifade edeyim. Yani iktidar partisi dahil onlardan daha hazırlıklıyız. Taha Bey ne yaparlarsa yapsınlar, bütün sandıklarda güvenliği sağlayacağız. Bizdeki veriler hiçbir partide yok. İktidar partisi dahil. Biz son 5-6 seçimde kim hangi sandıkta oy kullanmış onu biliyoruz. Müthiş bir dijital altyapımız var, müthiş bir kadromuz var, yetenekli bir genç ordumuz var hepsi sandıkların başında olacak. Kaldı ki bunu sadece CHP olarak söylüyorum. 5 parti daha var.

Ben Muharrem İnce'nin adaylığının hata olmadığını düşünüyorum.

Benim Man Adası davasını kazanacağım zaten belliydi. Alt mahkemede hakimler değiştirildi, deliller toplanmadı. Benim ortaya koyduğum deliller vakıflar bankasının dekontu. Vakıflar bankası bu dekont sahtedir demedi. Ayrıca MASAK raporu var o da doğruluyor zaten. Neyini yalanlayacaklar? O dönem Erdoğan yargı üzerinde baskı kurarak benim yaptığım açıklamaları gölgelemek istedi. Alt mahkemede başarılı da oldu sanki benim sunduğum deliller sahteymiş gibi. Doğruluğu çıktı ortaya. Dolayısıyla bir ülkeyi yöneten kişi vatandaştan vergi isterken kendi ailesinin ve yakın çevresinin bu devlete vergi vermemesi için başka arayışlara girer, vergi cennetlerinde şirketler kurar, oralardan para transferleri yapıp Türkiye'de 1 kuruş vergi ödemezlerse sormamız gerekiyor, sen bu ülkeyi gerçekten severek, isteyerek ve ülkenin çıkarları için yönetiyor musun? Sadece Erdoğan'ın olayı da değil bu. Kaç sefer yasa çıktı. Türkiye'ye getirin parayı biz sizin paranızı aklayacağız. Uyuşturucu paraları, insan kaçakçılığı paraları, bütün yasadışı paralar Türkiye'ye getiriliyor ve aklanıyor.

(KHK mağdurları) "KHK ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız ve bazı hukukçu arkadaşlarımız KHK mağdurlarıyla toplantı yapıyor. Cinayet işlenir, baba hastanede öldürülüyor. Hastanede görüntüler var ama kayıp. 3 kez savcı değişti iddianame çıkmıyor. Adamlar o kadar güçlü ki. Arkamızda Erdoğan ve Adalet Bakanı var diyorlar. Nasıl oluyor da Türkiye Cumhuriyeti Devleti adaleti sağlayamıyor. Bunların tamamı çözülür. Adaleti sağlayamazsanız toplumda güveni de sağlayamazsınız. Kurduğumuz masanın temel hedeflerinden biri de adaleti sağlamak. "

(Altılı masanın bildirisinin yabancı bir büyükelçiye kontrol ettirildiği iddiaları) "Parti sözcümüz 'Bu iddiayı ispat edemeyenler şerefsizdir' dedi. Bu iddiayı ortaya atıyorsan ispatlaman lazım. Öyle bir şey yok akıl alacak şey değil. Niye mahkemeye vermiyor? Niye ispat etmiyor?"

(Sığınmacılar) "İçişleri Bakanı içişleri bakanı değil. Sınırlar yol geçen hanına dönmüş. Onun işi iftira atmak. Ahlaklı ve doğru adam değil. Doğru adam uyuşturucu baronlarıyla mücadele eder. Uyuşturucu baronlarıyla fotoğraf çektirmez. Ahlaklı adam sınırları korur, sınır namustur. Sınırlardan sorumlu kim? Ben miyim sorumlu? Soru soruyorum cevap vermiyor hakaret ediyor aslında suçlu olduğunu biliyor. Birilerinin kontrolüyle Afganistan'dan Pakistan'dan otobüslerle getiriliyor. Açıklama yapmışlar şu kadar kişi yakalandı ve geri gönderildi. Bunlar nasıl içeri girdi? Kim bunlar? Siyaset kurumu kapı aralamasa kimse buna cesaret edemez. "