Kılıçdaroğlu'nun avukatı: Erdoğan bu davayı açtığına pişman olacak
CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tank palet fabrikasının Katar ordusuna satılmasını eleştiren Kılıçdaroğlu’na açtığı manevi tazminat davasıyla ilgili açıklama yaptı.
Cumhuriyet’te yer alan habere göre, Çelik, “Recep Tayyip Erdoğan, bilmelidir ki bu davayı açtığına pişman olacak" dedi.
"Zira açılan bu davada, Genel Başkanımızın ‘Vatan Haini’ eleştirisinin haklı dayanaklarının bulunduğunu, Genel Başkanımızın eleştirisinin tümden doğru olduğunu ispatlayacağız" diyen Çelik, "Nitekim, dava konusu hain değerlendirmesinin en önemli dayanağı olan Tank-Palet Fabrikasının Katar ordusuna peşkeş çekildiği gerçekliğini ortaya koyan devir sözleşmeleri ve diğer belgelerin, Mahkeme dosyasına getirtilmesini sağlayacağız. Bu yolla da kamuoyundan gizlenen bilgileri kamuoyunun bilgisine sunmuş olacağız” ifadelerini kullandı.
KAMUOYUNDAN GİZLENEN KARARLAR
Tank palet fabrikasının Katar ordusuna satışının Cumhurbaşkanlığı Kararı'yla yapıldığını belirten Çelik, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmadığını, 20 Eylül 2019 itibariyle çıkarılan bin 587 Cumhurbaşkanlığı Kararından yalnızca 820’sinin yayımlandığını, kalan 750’sinde neler olduğunun bilinmediğini açıkladı.
Çelik, "Tank palet fabrikası ile ilgili karar da yayımlanmayan yüzlerce karar arasında yer alıyor ve konuya ilişkin belgeler kamuoyu tarafından bilinmiyor" diyerek sözlerini sonlandırdı.
NE OLMUŞTU?
Erdoğan, TBMM grup toplantısındaki açıklamaları nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 250 bin liralık manevi tazminat davası açmıştı.
Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun 26 Kasım'da partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalara yer verilmişti.
Kılıçdaroğlu'nun "Kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çekenlere dünyanın her tarafında vatan haini denir, aynen söylüyorum. Cesaret edip dava bile açamıyor” açıklamalarına yer verilen dilekçede söz konusu ifadelerin hakaret kastıyla söylendiği iddia edilmişti.