Kılıçdaroğlu: Ödediğiniz vergilere sahip çıkmalısınız

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Florya'da bir otelde düzenlenen BİRKONFED İş Dünyası Konfederasyonu 1. Ekonomi Değerlendirme toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu’na CHP Genel Başkan Yardımcıları Faik Öztırak, Aykut Erdoğdu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, milletvekilleri ve partililer eşlik etti. Kılıçadaroğlu, burada yaptığı konuşmada, "En temel sorun liyakat sisteminin çökmesidir." dedi.

"DEVLETİ YÖNETMEK ÇOK KOLAYDIR"

Toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Devleti yönetmek aslında çok kolaydır. Devasa bir Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetmek neden kolaydır? Emin olun, Allah inandırsın devleti yönetmek Cumhuriyet Halk Partisini yönetmekten çok daha kolaydır. Neden biliyor musunuz? Devlette herkesin görevi yasalarla tanımlanmıştır. Genel müdürün görevi nedir belli. Daire başkanının görevi belli. Müftünün görevi belli. Polisin görevi belli. Emniyet Genel Müdürünün, Milli İstihbarat Müdürünün görevi belli. Herkesin görevi tepeden tırnağa, Cumhurbaşkanından en aşağı muhtara kadar herkesin görevi kanunla tanımlanmıştır. Dolayısıyla devleti yönetmek kolaydır. Herkes görevini yaptığı sürece, yasal görevini yaptığı sürece dünyanın en kolay işlerinden birisi devleti yönetmektir. Sizlerin oyu ile gelip devleti yönetmeye talip olanlar ve devleti yönetenler ne zaman ki yasa dışı iş yapmaya kalkarlarsa, genel müdürlere 'şu kanunu görme arkadaş', 'Şu ihaleyi bizim arkadaşa ver arkadaş' dedikleri andan itibaren devleti yönetmek zorlaşır. Neden? Aşağıdaki diyor ki' bana yasadışı talimat verdiğine göre yukarıdaki para götürüyor benim de götürmem lazım.' Neden oluyor bu? Yasa dışı bir talimat. Kanun onu da tanımlamış. Bir üst makam yasa dışı bir talimat verirse ne yapacak bununda kanunda tanımı var. Önce yazı yazacaksınız. 'Bu talimat kanuna aykırıdır bunu yerine getiremiyorum' diyeceksiniz. Bu yazıyı yazdığınız andan itibaren yukarıda size yasa dışı talimatı veren, bu adamın ayağını kaydırmam lazım dediğimi yapmadı. Ve dolayısıyla ilk yıkılan şey devlette liyakat sistemi olur. Devlette liyakat sistemi yerine sadakat sistemini getirdiğinizde tepedekinin her talimatını yerine getiren bir devlet yapılanması ortaya çıkar."

"LİYAKAT ADALETTİR"

Kılıçdaroğlu, toplantıdaki konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yaşadığı en temel sorun nedir? En temel sorun liyakat sisteminin çökmesidir. Yani işin ehline teslim edilmemesidir. İşin ehline teslim edilmemesi liyakat sisteminin çökmesidir. Personel yasasına göre bir kişinin müsteşar ve genel müdür koltuğunda oturması için kuralları vardır. En az 12 yıl kamuda çalışmanı lazım. Ve üst makamlarda görev yapmanız lazım. Tepeden birisi gelecek müsteşar olacak yok öyle bir şey. Ve o işin uzmanı olacak. Yıllarını o işe vermiştir. Artısını eksisini bilir. Yeni siyasetçi geldiği zaman ona her türlü bilgiyi verir. Böyle bir niteliğe sahip olması gerekir. Ama bakan olmanız için sadece ilkokul diploması ve savcılıktan iyi hal kağıdına ihtiyacınız var. Siyasette liyakat yoktur ama devletin yapılanmasında liyakat vardır. Liyakat aynı zamanda adalettir. Hz. Ali, 'Devletin dili adalettir' der. Liyakatli insanlar adaletin peşinde koşarlar. Adaleti sağlamaya çalışırlar. Devlette liyakati yok ettiğini zaman hepsi biter. Adalet biter" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Akılcı bir sıcak para yönetimi var. Sürekli borç alıyoruz. Faiz ödemek için de borç alıyoruz. O noktaya geldi Türkiye. Her bir saatte Türkiye Cumhuriyeti devletinin ödediği faiz 2 milyon dolardır. Saat başı 2 milyon dolar faiz ödeyen bir ülkenin ekonomik krizden kurtulma şansı var mıdır? Ne oldu da 17 yılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti saat başı 2 milyon dolar faiz ödemeye başladı? Nereye Londra’daki bir avuç tefeciye. Ne yaptılar? Borçlanma Genel Müdürlüğü kurdular. Yeni kurum. Osmanlı Döneminde bunun adı neydi? Düyun-u Umumiye İdaresi. Yani o da borçlanma Genel Müdürlüğüydü. Hiç sormayacak mısınız kendinize. Bu devlet böyle yönetilir mi? Biz çoluk çocuğumuzun boğazından kesiyoruz Londra’daki bir avuç tefeciye saatte 2 milyon dolar faiz ödüyoruz. Yazık değil mi ülkeye? Bu borçlar karşılığında ne oldu? Özelleştirmeler yapıldı. Yüzün üzerinde fabrika kapatıldı. Dedik ki devlette şeffaflık esastır. Çünkü devlet vatandaşın ödediği paraları harcar. Kendi parası yoktur devletin. Vergi koyar. Tüyü bitmemiş çocuk doğduğu andan itibaren vergi öder. Emzik alırsınız, altına bez alırsınız vergi ödersiniz. Vergi ödemediğimiz tek şey var. O da teneffüs ettiğimiz hava. Ona da gelir mi gelmez mi şimdilik bilmiyoruz. Bu vergiler nereye harcanıyor. Bu vergiler nereye gidiyor, kim kullanıyor? Yatırım diyorlar hangi yatırım. Şehir hastaneleri diyorlar. Şehir hastaneleri için ne söyledi Sayın Erdoğan. 'Bay Kemal Sen bilmiyorsun' Evet bilmiyorum. Neymiş bizim burada cebimizden beş kuruş para çıkmıyor. Devletin kesesinden beş kuruş çıkmıyor. Biz bunu yap işlete göre belirliyoruz. Dün ne dedi zarar verdik, dedi. E cebinden para çıkmadıysa bu zarar nerde. O devleti bilmiyor ben devleti biliyorum. O bütçeyi bilmiyor ben bütçeyi biliyorum. O ne kadar para harcadığını bilmiyor ben ne kadar para harcandığını biliyorum. Bir devlet böyle keyfi yönetilmez arkadaş. Yazıktır günahtır. Ben hiçbir zaman neden yol, hastane yaptı sormadım. Yapabilirsin. Ama şu soruyu sordum. Yolu kaça yaptın. Köprüyü kaça yaptın, hastaneyi kaça yaptın. Ben bunu öğrenmek zorundayım. Benim paramla yapıyorsun. Bu gizli verilemez. Peki biz nerden bulduk şehir hastanelerinin fiyatını? İngiltere’de bunlara danışmanlık yapan bir firmanın internet sitesinde. Bizden gizleniyor ama bütün yabancılar biliyor. Niçin yanlışları kimse görmesin. Siz ödediğiniz vergilere sahip çıkmanız lazım."

cukurda-defineci-avi-540867-1.