CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sığınmacılarla ilgili iktidara sorduğu sorulara açıklık getirdi. İnsan kaçakçılarının vatandaşlığa alınacak sığınmacılar için liste verdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Göçmenleri sığınmacıları vatandaş yapıp acaba biz buradan oy devşirebilir miyiz?' bunun altyapısını oluşturuyorlar" dedi.

Kılıçdaroğlu: Sığınmacılardan oy devşirmenin altyapısını oluşturuyorlar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın sığınmacılar konusunda bir altyapı oluşturmaya çalıştığını söyledi.

Kılıçdaroğlu, AKP'nin sığınmacılardan oy alabilmek için hazırlık yaptığını ifade etti. CHP lideri 'İçeride vatandaş oyu bize vermeyecek, acaba dışarıdan ithal ettiğimiz vatandaşlar bize oy verebilir mi?' diye düşünüyorlar" dedi.

Kılıçdaroğlu, Sözcü'den Ruhat Mengi'nin sorularını yanıtladı. Seçim Yasası ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın seçimlere ayrı gireceğini açıklamasını değerlendiren Kılıçdaroğlu bu etkenlerin seçim sonucunu etkilemeyeceğini söyledi. Sandık güvenliğinin önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu 6'lı masada her kesimden yurttaşın temsil edildiğini ifade etti.

Ruhat Mengi ile Kılıçdaroğlu söyleşisinin bir kısmı şu şekilde:

-TÜİK'ten farklı istatistik yayınlayan kuruluşlara da yasak geliyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Halkın doğru bilgilendirilmesi zaten devletin görevidir. Ülkenin çıkarı için belli bilgiler, diyelim Milli İstihbarat Örgütü'nün bilgileri elbette paylaşılmaz ama enflasyon rakamları, işsizlik rakamları, bizim ödediğimiz vergilerin nerelere harcandığı, bunların kamuoyuna açıklanması lazım ama bunların hiçbiri açıklanmıyor, herşey gizli. Bu ne demek? Erdoğan devleti iyi yönetemiyor. Gerçek rakamları topluma vermiyor. Verirse işçinin memurun, emeklinin düşük aylık aldığı görülecek. Türk İş açlık sınırını açıkladı, yüzde 50 zam yapılan asgari ücret 2 ayda açlık sınırının altında kaldı.Bu bile başlı başına Türkiye'nin geldiği tabloyu gösteriyor.

'RTÜK TALİMATLA CEZA VERİYOR!'

-“Kuran kurslarında 7 çocuğa istismar yapılmış bu yayınlanmayacak” diyor, yayınlayan kanallara ceza veriyorlar. Halkın haber alma hakkına müdahale bu kadar kolay olabilir mi?

Basın İlan Kurumu ve RTÜK, iktidardan yani Saray'dan gelen talimata göre hareket eder, toplumun bilgilendirilmesi için değil. Eğer siz toplumun üzerine baskı kurmuşsanız ve toplumun doğru bilgilendirilmesini engellemek istiyorsanız, TÜİK enflasyon rakamlarını yanlış verir, RTÜK yasak koyar. Bunlar baskıcı yönetimin bildiğimiz uygulamaları. Bu ülkenin vatandaşları bundan rahatsızlık duyuyor. Bunu değiştirmemiz lazım, yolu seçim.

'ORALARA MİLYONLARIN HAKKI YENMESİN DİYE GİTTİM!'

-TÜİK'e, Milli Eğitim Bakanlığı'na, Merkez Bankası'na alınmamanız konusunda ne düşünüyorsunuz?

Beni binaya alsınlar diye gitmedim ben oraya. Milli Eğitim Bakanlığı'na sözlü sınavda hakları yenen insanların hakkını savunmak için gittim. Et ve Süt Kurumu'na gıdasız bırakılan çocukların hakkı için gittim. TÜİK'e enflasyon oranını düşük göstererek milyonlarca işçinin, memurun, emeklinin, aylığını, düşürmesinler diye, toplumun dikkatini oraya çekmek için gittim. Yoksa kapıdan aldılar almadılar hiçbir önemi yok, ister alsınlar ister almasınlar.

-Ama bu daha önceden görülmemiş bir şey…

Elbette görülmemiş bir şey. Bu şu anlama geliyor; aslında korkuyorlar, topluma yalan söylüyorlar, halkı kandırıyorlar. Şimdi Et ve Süt Kurumu'nun genel müdürü, KİT Komisyonu'na gelince ne diyecek? Et ve Süt Kurumu niye zarar eder, hangi gerekçeyle zarar eder? Et niye bu kadar pahalı, süt niye bu kadar pahalı? Hani bu kurum toplumun sağlıklı beslenmesi için temel gıda üreten, temel gıda stoklayan ve piyasada fiyat istikrarını sağlayan bir kurumdu? Nerede bu kurum, yok böyle bir şey.

‘BU KİŞİLERİ VATANDAŞ YAPIN DİYE LİSTELER GÖNDERİLİYOR'

-Mülteciler için “Ya cevap ver ya hesap ver” diye afiş astınız. Erdoğan “mülteciler gitmeyecek” demişken, bir hafta içinde fikir değiştirdi. Sizce neden?

Sınırlar yol geçen hanı. Sadece Suriyeliler için söylemiyorum. Uyuşturucu baronu varsa insan kaçakçılığı baronu da var, yani parayla giriyorlar Türkiye'ye. Parayı, rüşveti veriyorsunuz, insanları Van'a getiriyorsunuz, Van'da otobüslere bindiriyorsunuz, gönderiyorsunuz. Hani “sınır namustur” falan yazıyor, onların hepsi hikaye. Uyuşturucu baronları, insan kaçakçılığı baronları, siyasi otoriteden güç almadan ve siyasi otoritenin koruması olmadan bunları yapamazlar, onun için “hesap ver” diyoruz. Listeler gönderiyorlar bunları vatandaşlığa alın diye. Ben çok basit bir soru soruyorum. Kaç kişi aldınız, neden bunları vatandaşlığa alıyorsunuz? Bu soruya cevap vermek istemiyorlar. Biz daha önce bütün illerde “sınır, hudut namustur” diye pankart açtık. Bütün sınırlarda var bu zaten. Türkiye Cumhuriyeti devleti koymuş oraya.

-Şunu merak ediyorum, “neye hazırlanıyorsun” sorusunu neden sordunuz?

Göçmenleri sığınmacıları vatandaş yapıp acaba biz buradan oy devşirebilir miyiz? İçeride vatandaş oyu bize vermeyecek, acaba dışarıdan ithal ettiğimiz vatandaşlar bize oy verebilir mi, bunun altyapısını oluşturmaya çalışıyorlar.

-Son olarak “kavga edeceğiz” dediniz. Ülkeyi kaçak sığınmacılarla dolduranlarla, beş paraya vatandaşlık verenlerle… Seçimi kazanacaksanız neden kavga edeceksiniz?

Toplumun dikkatini çekmek istedim, kazanacağız. Seçimi kazandıktan sonra adalet için de kavga yapacağız. Devleti kinle, öfkeyle yönetmeyeceğiz. Tam tersine devleti adaletle yöneteceğiz.