CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Siyasetçi nasıl iktidar olduysa yani gelmesini nasıl biliyorsa gitmesini de bilmek zorundadır. Geldiği gibi giderse ve gittiği zaman arkasından hoş bir seda bırakırsa o demokrasi süratle gelişir" dedi. Altılı masa hakkında "Bizi birleştiren tek bir konu var; ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek" diyen Kılıçdaroğlu, "Türkiye'ye demokrasiyi getirmek zorundayız" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu: Siyasetçi gelmesini nasıl biliyorsa gitmesini de bilmeli

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden” başlıklı toplantıya katıldı.

Burada açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, "Bu tür vakıflara siyaset kurumunun, akademinin ihtiyacı var. Medyanın ihtiyacı var. Biz siyasetçiler bir konu üzerinde istesek de yeterince derinleşemeyiz. Sivil Toplum Örgütleri, belli bir konuyu ele alır, bütün çerçevesiyle masaya yatırır, olayı olgunlaştırır. Yararlanmak isteyen siyaset kurumunun önüne koyar" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Şu soruyu kendimize sormamız lazım; neden demokratik yaşamımızda büyük zikzaklar oldu? Bunun tek sorumlusu da siyaset kurumudur. Önce iğneyi kendimize batıracağız, ondan sonra çuvaldızını başkasına batıracağız."

"Siyasetçi iktidar olduğu zaman nasıl iktidar olduysa yani gelmesini nasıl biliyorsa gitmesini de bilmek zorundadır" diyen Kılıçdaroğlu, "Geldiği gibi giderse ve gittiği zaman arkasından hoş bir seda bırakırsa o demokrasi süratle gelişir. Aksi halde gelirsiniz iktidar olursunuz, iktidardan gitmemek için seçim kanunu başta olmak üzere medyayı kontrol edeceğim, yargıyı kontrol edeceğim, sivil toplum örgütlerini kontrol edeceğim ve ben mutlaka iktidarda kalacağım dediğiniz andan itibaren demokrasi kan kaybetmeye başlıyor" ifadelerini kullandı.

"DEMOKRASİYİ GETİRMEK ZORUNDAYIZ"

Kılıçdaroğlu, açıklamalarında şunları ifade etti:

"Güzel bir konuşma yaptı Sayın Bülent Arınç... Burası Demokrasi Vakfı, demokrasiyi savunuyorsak bir arada olalım. 1970'lerde, 1980'lerde siyasi partilerin genel başkanları otururlardı, televizyonda tartışırlardı, insanlar izlerdi, ona göre gider sandıkta oylarını kullanırlardı. Bu dönemim bittiğini görüyoruz.

Altılı masa diyoruz bazen, Türkiye masası, demokrasi masası, milletin masası... Bizi birleştiren tek bir konu var; ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek. Her birimiz ayrı partiyiz, her birimizin programları ayrı ama ülke bu haldeyken meseleyi bir parti meselesi olmanın ötesinde artık mesele bir Türkiye meselesi halina gelmiştir. Türkiye'ye demokrasiyi getirmek zorundayız."