Tunus'ta ağırlaşan ekonomik kriz nedeniyle uzunca bir süredir istifası istenen Meşişi hükümeti ve Gannuşi liderliğindeki parlamento feshedildi. Ülkede çıkan güç kavgaları sonucu şimdilik siyasi belirsizlik hâkim.

Kılıçlar çekildi

DIŞ HABERLER SERVİSİ

Ekonomik kriz, işsizlik, Covid-19 pandemisi ve hükümetteki yolsuzluk delilleri nedeniyle aylardır belli aralıklarla protestoların düzenlendiği Tunus'ta, Cumhurbaşkanı Kays Said'in ordu desteğiyle hükümeti dağıtması ülkede yeni bir siyasi dönem açtı. Müslüman Kardeşler (İhvan) bu hamleyle Mısır'dan sonra son kalesi Tunus'ta da etkileri uzun sürecek ağır bir darbe aldı. Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz akşamı açıkladığı kararla İhvan'ın Tunus kolu Ennahda lideri Raşid Gannuşi'nin başkanı olduğu Meclis'i 30 gün boyunca feshederek parlamento üyelerinin dokunulmazlıklarını askıya aldı. Said, Başbakan Hişam el Meşişi'yi de görevden alarak yerine yeni bir başbakan atanacağını duyurdu. Gannuşi ve diğer 64 meclis üyesi hakkında da yurtdışına çıkma yasağı konuldu.

GENELGELER DÖNEMİ

Tunus halkının uzunca süredir eylemler düzenleyerek istifasını talep ettiği hükümetin fesih kararı Tunus Cumhurbaşkanlığı'nın yayımladığı bir videoyla kamuoyuna duyuruldu. Cumhurbaşkanı Kays Said, askeri komuta kademesi ve güvenlik yetkilileriyle yaptığı toplantı sonrasında bir video mesaj yayımlayarak "Tunus'un içinde bulunduğu yağma, yangın ve durum karşısında ülkeyi kurtarmak için olağanüstü önlemler alındığını" ilan etti. Said, açıklamasında genelgeler biçiminde gerekli kararların duyurulmaya devam edeceğini, atayacağı başbakan ile yeni bir hükümet kurulacağını ve hükümetin cumhurbaşkanı liderliğinde kalacağını belirtti. Anayasayı ve halkın çıkarlarını korumak üzere bu kararların kaçınılmaz olduğunu savunan Said, kararının anayasanın 80'inci maddesi ile uyumlu olduğunu, aynı zamanda milletvekillerinin dokunulmazlıklarını askıya alma yetkisine sahip olduğunu söyledi. Said, yolsuzluk dosyalarını ortaya çıkarma gerekçesiyle başsavcılık görevini de üstlendiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı ayrıca, birkaç ay önce almaları gereken bu kararları Meclis Başkanı Gannuşi ve Başbakan Meşişi ile yaptığı istişareler sonrasında aldığını da konuşmasında kaydetti.

ORDU MECLİS'İ KUŞATTI

Meclis'te en büyük parti konumunda bulunan Ennahda lideri Gannuşi ise bu hamleye sessiz kalmadı. Gannuşi, Said'in açıklamaları sonrası El Cezire'ye açıklama yaparak taraftarlarını sokağa çağırdı. "Cumhurbaşkanının yasal bir dayanağı olmayan kararları bir darbedir, anayasayla yorumlamak yanlıştır. Halkı demokrasiyi yeniden tesis etmek için barışçıl mücadeleye çağırıyoruz" açıklaması yapan Gannuşi, Meclis'in anayasal çerçevede çalışmalarına devam edeceğini söyledi. Gannuşi bu açıklamalarla yetinmeyerek gecenin ilerleyen saatlerinde Meclis'e gitti. Ancak Said'in talimatıyla Meclis'i kuşatan ve sokaklarda tanklarla gezen ordu güçleri, Meclis binasına gelen Gannuşi ve beraberindeki heyetin içeri girmesini engelledi. Cumhurbaşkanı Said ise tüm bunlar yaşanırken başkent Tunus sokaklarında destekçileriyle görüntü verdi.

ENNAHDA'YA HALK ÖFKESİ

Hükümetin feshedilmesi kararı Tunus sokaklarında genel olarak kutlama havasına dönüşürken bazı Ennahda binalarının da hedef alındığı görüntüler kamuoyuna yansıdı. Munastır, Sfaks, El Kâf ve Susa gibi kentlerde sokağa çıkan eylemcilerin Ennahda binalarını bastığı ve baskın girişiminde bulunduğu belirtilirken, Tuzer kentinde ise Ennahda'nın bölge merkezinin ateşe verildiği görüntüler sosyal medyada paylaşıldı. Müslüman Kardeşler'in bağlı bulunduğu gerici bloka uzun süredir öfke biriktiren Tunuslular, Ennahda lideri Gannuşi'nin İslamcı referansları anayasaya aktarmaya yeltenmesi nedeniyle de tepki göstermişti. Öte yandan ülkede Emekçiler Hareketi, Demokrat Yurtseverler Partisi, Devrimci Sosyalist Parti, İşçi Bayrağı Hareketi ve Devrimci Marksistler'in aralarında bulunduğu 12 sol parti, sokak protestolarını ortak olarak destekleme kararı alarak "Tunus'un Kalbi ve Ennahda Hareketi'nin oluşturduğu koalisyon hükümeti halkın taleplerine cevap vermiyor. Mevcut yönetim değişene kadar halkı protestoları sürdürmeye çağırıyoruz" açıklaması yapmıştı.

***

Günden güne büyüyen iktidar kavgası

Cumhurbaşkanı Kays Said, görevden alınan Başbakan Hişam el Meşişi ve Ennahda lideri Raşid Gannuşi'nin oluşturduğu siyasi güçler ülkede uzunca süredir kavga halinde.

2019'da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayı üçüncü olan Ennahda, ikinci turda desteklediği anayasa hukukçusu Kays el Said'in yüzde 72.7 oyla kazanmasını sağlayan partilerden biri olmuş ancak bu kırılgan ittifak uzun süreli olmamıştı. Said'in başbakanlık görevine geçen yıl getirdiği Meşişi, daha önce danışmanlığını yaptığı Said'e yakın bir isim olarak anılırken aynı zamanda Ennahda yöneticileriyle yaptığı işbirliğiyle gündeme gelmişti. Cumhurbaşkanı Said'in Başbakan Meşişi'nin kabine revizyonunu "kadınlara yer verilmemesi" gerekçesiyle veto etmesine rağmen Ennahda'nın kontrolündeki parlamento söz konusu kabine değişikliğini onaylamıştı. Said ise parlamentonun söz konusu kararını Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı. Gannuşi ise ülkede ağırlaşan ekonomik krize karşı dış borç yükünün fazlalığı ve turizm gelirlerinin azalmasını gerekçe gösterdiği için eleştirilmiş, hatta Türkiye'den 5 milyon dolar hibe almasıyla da gündeme gelmişti. Ülkede siyasi istikrarsızlık günden güne giderek derinleşirken Tunus Başbakanı Meşişi de en son geçen hafta bayram tatilinde aşı merkezlerinde yaşanan izdiham görüntülerin ardından Sağlık Bakanı'nı görevden almıştı.

Sağlık Bakanlığı ülkede pandemi dönemi sağlık sisteminin çöktüğünü kabul etmiş, günlerdir süren protestolarda hükümetin istifası istenmişti.

***

Erdoğan’ın dostu Gannuşi’ye AKP desteği

Tunus’ta hükümeti ve parlamentoyu yerle bir eden müdahaleye ilk tepkiler Türkiye’de AKP’den ve Libya’daki geçici hükümetten geldi. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da yakın ilişkilerinin olduğu Ennahda lideri Raşid Gannuşi’ye destek veren AKP’liler konuya ilişkin açıklamalarında “darbe” yorumunda bulundu.

AKP’li TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Twitter hesabından “Tunus’ta yaşananlar endişe vericidir; seçilmiş parlamentoyu ve milletvekillerini görev yapmaktan men eden kararlar anayasal düzene karşı darbedir. Askeri/bürokratik darbe her yerde gayrımeşrudur; Tunus’ta da gayrımeşrudur. Tunus halkı anayasal düzene ve hukuka sahip çıkacaktır” açıklaması yaptı.

AKP sözcüsü Ömer Çelik de Tunus’la ilgili Twitter hesabından açıklama yaparak “Dost ve kardeş ülke Tunus’ta seçilmiş parlamentonun askıya alınması ve hükümetin görevden el çektirilmesi, siyasi meşruiyete yönelik bir darbedir. Tunus Cumhurbaşkanı’nın meşru olmayan bu girişiminin anayasal zemini bulunmamaktadır” ifadelerine yer verdi. AKP’li Çelik, açıklamasında “Kardeş Tunus halkına bu kötülüğü yapanlar kendi ülkelerine zarar veriyorlar. Tunus’ta halkın demokratik iradesini destekliyoruz.

Demokratik süreçlerin askıya alınmasını reddediyoruz” dedi. Libya’da geçici hükümetin Yüksek Konsey Başkanı Halid el Mişri de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yaşananları “25 Temmuz 2021 Kays darbesi” olarak nitelendirerek “Seçilmiş organlara yönelik darbeleri ve demokratik yolların feshedilmesini reddediyoruz” ifadelerini kullandı.