Asia Bibi, 2009 Haziran’ında, Pakistan’ın Pencap eyaletindeki bir tarlada falsa meyveleri topluyordu. Kuyudan su getirmesi istendi. Kuyuda, eski metal bardakla su içti. Bunu diğer işçiler gördü. Ona, ‘pis bir Hıristiyan kadının’ Müslümanların içtiği kuyudan su içmesinin yasak olduğunu hatırlattılar.

Komşuları ve çiftçiler zaten dinini değiştirsin diye baskı yapıyorlardı. Aşağılamalardan sonra tartışma çıktı. Bibi’yi, İslam’a ve peygamberine hakaret ettiği gerekçesi ile resmi makamlara şikâyet ettiler. Bir grup evini bastı, onu ve ailesini dövdü. Soruşturma açıldı, tutuklandı.

8 yıl cezaevinde kaldı, beraat etti. Ancak Pakistanlı dinciler yargıya içerlediler. Asia Bibi için kışkırtmalar sürerken Kanada, 2018’de ona sığınma hakkı verdi. Fransa ise bir davet gönderdi. Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo geçen yıl Asia Bibi için yapılan gösterilere katıldı.

TEHDİT EDİLİDİĞİNİ SÖYLÜYOR AMA…

Mağripli Driss Yemmou, Belediye Başkanı ve Fransız devletine tepki gösterdi: “Asia Bibi’yi kollamanız İslam’a kininizi gösteriyor.” Yemmou, kolay olduğu için ismini İdriss Sihamedi olarak değiştirmişti. Fransa’da artan dinci şiddet üzerine, derneği kapatıldı, taraftarları dağıtıldı.

ERDOĞAN’A, ‘MÜMİNLERİN EMİRİ’ DİYOR

Sihamedi, Türkiye’den sığınma istedi. Bir Hıristiyan’ın, Müslümanlarla aynı suyu içmesine tahammülü yoktu ama kendisi ve grubunun tehdit altında olduğunu söyledi. Sosyal medyadan, “Amir al-Mu'minin” (İnananların Emiri) dediği AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da etiketleyerek 2 dilde Türkiye Göç İdaresi’ne başvurdu.

GÖÇ İDARESİ’NDEN JET YANIT

Hemen Fransızca yanıt geldi: “Siz ve arkadaşlarınız, sığınma talebi dilekçenizle başvuruda bulunursanız, değerlendireceğiz. Bilgileriniz gelince, İstanbul Havalimanı’ndaki ekibimiz durum ile ilgili bilgilendirilecektir.” Bu bir kabuldü!

TÜRKİYE’YE UZAK BİR İSİM DEĞİL

İki yönden şaşırtıcı değil! Suriye’de bulunan IŞİD’ciler de Türkiye’ye gelip ‘hakkaniyetli’ şekilde yargılanmak istiyor! Öte yandan Driss Yemmou ya da İdriss Sihamedi, Türkiye’ye uzak bir isim değil. 2008’de kurduğu derneği BarakaCity ve temsilcileri, Suriye’deki iç savaşın en yoğun olduğu dönemde, sık sık Türkiye’deydi.

HATAY’DAN KİLİSE…

Antep’te, BarakaCity’nin Türk direktörleri, Suriye’ye lojistik destek sağlıyordu. Kuruluş, Halep’ten Türkiye’ye taşınan yaralılar konusunda bilgi veriyordu. Kilis’teki kamptan bildiriyor, kampın duvarındaki ÖSO bayrağını gururla fotoğraflıyor, yine Kilis sınırında ‘kamu yararına’ keşif yaptığını duyuruyordu. Hatay Yayladağı’nda çalışmalar yürütüyordu.

‘İNSANİ ORTAKLARI’

BarakaCity, Türkiye’ye ‘Bereket Yurdu’ diyor ve Reyhanlı’daki faaliyetlerini ‘insani ortağımız’ dediği İnsani Yardım Vakfı (İHH) ile birlikte sürdürüyordu. Kurumun, Rakka IŞİD’in elindeyken yardımlarını, örgütle aralarında hiç sorun yaşanmadan bölgeye nasıl ulaştırdıkları muammadır! Bu muamma belki Sihamedi’nin 2016’da IŞİD’i kınamayı reddetmesiyle açıklanabilir.

BarakaCity, Fransa’daki sol ve liberal romantizmden yararlandı. Durmadan büyüdü. Sosyal medya hesaplarını 800 bine yakın kişi takip ediyor. Bazı kaynaklara göre 4 yıl gibi kısa sürede 16 milyon avro para topladılar. Bir sivil toplum kuruluşunun (STK) bu parayı toplaması ancak dev organizasyonla açıklanabilir.

SORUŞTURMA KONUSU

BarakaCity’e Fransa’da operasyonların nasıl başladığı da önemli. İdriss Sihamedi, Charlie Hebdo’nun eski editörü Fransız gazeteci Zineb el Rhazoui’yi sürekli hedef gösteriyordu. Zaten bununla ilgili bir soruşturma yürütülürken 19 yaşındaki Çeçen Selefist Abdullah Anzavur’un Fransız öğretmeninin başını kesmesi operasyonu hızlandırdı.

Olay bir anda ortaya çıkmamıştı. Öğretmen Samuel Paty uzun süre hedef gösterildi. Elbette ajitatörler arasında BarakaCity ve Sihamedi de vardı. Ona, Fransa’da ‘Kükürtlü Lider’ diyorlar. Bu deyim, sürekli kızgın ve birden köpüren manasına geliyor. Sihamedi, Fransa’da sinema oyuncuları ve futbolcular gibi ünlü simalardan sempati buldu.

KİMLER KİMLERLE YAN YANA!

Elbette İhvan-ı Müslim de (Müslüman Kardeşler) ona desteğini esirgemedi. İhvan’ın ‘çağdaş ve popüler yüzü’ Feiza Ben Mohamed, Fransa İslami Fobiyle Mücadele Kollektifi’nin (CCİF) aktif üyesi. İdriss Sihamedi’ye toz kondurmayanlardan. BarakaCity’e yakın ve aynı zamanda Anadolu Ajansı (AA) Fransa çalışanı.

Sihamedi’nin Türkiye’deki devlet kurumları ile muhabbeti, bir nebze daha anlaşılır oluyor. Türkiye’ye kabul edilecek mi? Hiç şüphe yok! Bu aynı zamanda Yeni Türkiye’de kime saygı duyulduğu konusunda da bilgi veriyor. Yazarı, gazetecisi, akademisyeni, sanatçısı ve modacısını barındırmayan ülkenin, yeni iklimde kimlere kucak açtığı da meçhul!