İktidarı, yandaşı, İslamcısı, milliyetçisi… Dört bir koldan ÖSO’ya yani Özgür Suriye Ordusu’na kol kanat germe arayışındalar. Öyle bir akıl tutulması ki, muktedirler kefil olmakla yetinmiyor üstüne bir de “şehit” ilan ediyorlar. “Öfkeli çocuklar”ın bakiyesi silahlı milislerden “iyi çocuklar” yaratma gayretkeşliği topyekûn bir savunma seferberliğine yol açmış durumda.

Öyle ki AKP ÖSO’nun El Kaide ile bağlantısı olmadığını kanıtlama derdine düştü. AKP Tanıtım ve Medya Başkanlığı, Zeytin Dalı Harekatı’nda Türk Silahlı Kuvvetleri’yle birlikte katıldığı için muhalefet tarafından eleştirilen ÖSO’ya methiyeler düzen dosya dahi hazırladı!

Cumhurbaşkanından başbakanına, dışişleri bakanından parti sözcüsüne kadar bütün yetkililerin dilinde bir ÖSO övgüsüdür sormayın gitsin. “Yerli ve milli” retoriği üzerinden ÖSO övücülüğü tam gaz sürerken sadece yandaşlar değil, merkez medya da koroya katıldı. ÖSO seviciler iddialarını güçlendirmek için “ABD’nin de ÖSO’ya terörist demediği” argümanını öne sürüyorlar!

ABD neden ÖSO’ya terörist demiyor?

Çünkü, ÖSO esasında bir CIA menşei. Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatı başlamadan on gün önce ÖSO, ABD yönetimi tarafından Washington’da ağırlandı. Saad Fahd Al Süveyş, Halid Eba ve Yasir Al Haci gibi isimlerden oluşan ÖSO heyeti Beyaz Saray, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı’nda temaslarda bulundu. Buralarda hangi sözlerin verildiği, neyin pazarlığının yapıldığı şimdilik bir sır!

Fırat Kalkanı’ndan Zeytin Dalı’na sınır ötesi operasyonların bileşenlerinden, siyasi İslamcı iktidarın “cici çocuğu” ÖSO’yu tanıyalım.

Kafa kesen, yürek yiyen savaşçılar!

»Suriye’de çatışmaların henüz yeni patlak verdiği bir dönemde CIA desteğiyle Türkiye-Katar ve Suudi Arabistan öncülüğünde 2011 Temmuz’unda Hatay’da Suriye ordusundan ayrılan Albay Riyad Esad ve Albay Hüseyin Harmuş tarafından ‘’Şam yönetimini devirmek’’ amacıyla kuruldu.

»İlk icraatlarından birisi Suriye’yi kanlı bir iç savaşa sürükleyen olayların başlangıcı kabul edilen Cisr eş-Şuğur Katliamı’ydı. 6 Haziran 2011 tarihinde Hatay’a yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki İdlib’e bağlı Cisr eş-Şuğur’da onlarca asker, polis ve memurun boğazı kesilerek Asi nehrine atıldı.

»AKP’nin beş sayfalık ÖSO kitapçığında da itiraf edildiği üzere ÖSO, ABD’nin öncülüğündeki Suriye’nin Dostları Grubu tarafından eğitildi. Eğit-Donat Projesi kapsamında Kırşehir Hirfanlı’da, Ürdün’de, Hatay’da eğitilen “Ilımlı muhalifler” Suriye’ye adım attıktan kısa bir süre sonra aslına rücu ederek, IŞİD ve El Nusra’ya katıldılar.

»Cihatçı grupların çatı örgütüdür ÖSO. Ceyşu’l İslam, Feylak eş Şam, Cephe Şamiyye, Sultan Murat Tugayı, Fatih Sultan Mehmet Han Tugayı, Muntasırbillah Tugayı, Tevhid Tugayları, Nureddin Zengi Tugayı, Kuzey Bölgesi Tümeni, Birinci Alay, Mücahitler Ordusu, Cebel Dağı Şahinleri Tugayı, 13. Tümen gibi grupları bünyesinde barındırıyor.

»Mayıs 2013’te ÖSO bünyesindeki Faruk Taburu’na bağlı bir cihatçının öldürülen bir askerin göğsünü keserek kalbini yemesi, ve “Allah’a yemin ederim ki hepinizin kalplerini ve ciğerlerini yiyeceğim Beşar’ın askerleri” konuşması hala hafızalarda.

»Mart 2015’te Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın organizasyonuyla oluşturulan el Kaide’nin öncülüğündeki ‘Fetih Ordusu’ Hatay sınırındaki İdlib vilayetinin tamamını ele geçirerek burada “El Kaide Emirliği” ilan etti. Fetih Ordusu’nun Nusra Cephesi ve Ahrar uş-Şam’la birlikte önemli bileşenlerinden birisi de ÖSO’ydu.

»Temmuz 2016’da ÖSO bünyesinde olan Nureddin Zengi Tugayları, Halep’te 12 yaşındaki Abdullah Taysir el İsa isimli bir Filistinli çocuğa ‘Esad’ın askeri’ diyerek işkence yapıp ardından da bir kamyon kasasına yatırarak kafasını kesmesiyle gündeme gelmişti.

»Ocak 2018’de Suriye Ulusal Koalisyonu’nun silahlı uzantısı olan ÖSO’nun da aralarında yer aldığı Suriye’deki cihatçı gruplar Türkiye’nin öncülüğünde biraraya gelerek Ceyş el Vatani adlı yani “Milli Ordu”yu kurdu. 30’dan fazla grubun birleşmesi ile kurulan 22 bin kişilik bu yapının başında Antep merkezli Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı ve Savunma Bakanı Cevad Ebu Hatab var.

ÖSO dahi farklıyız demezken bu telaş niye?

ÖSO, IŞİD, El Kaide ve türevi örgütlerden farklı mı? Siyasi iktidarın iddiası bu yönde. Oysaki bizzat ÖSO’nun başındaki isimler dahi, örneğin bir dönem Genelkurmay Başkanlığı da yapmış olan Selim İdris El Kaide’nin Suriye kolu olan Nusra Cephesi’yle ilişki içerisinde olduklarını söylüyor, gizleme gereği hissetmiyor. Buna rağmen neo Osmanlıcı iktidar canhıraş bir şekilde ÖSO’nun, El Nusra’dan farklı bir yapılanma olduğunu tekrarlıyor.

Batı medyasının, emperyal güçlerin, siyasi iktidar ve yandaşlarının “özgürlük savaşçısı”, “demokrasi havarisi”, “zalim rejime karşı direnen gruplar” olarak lanse ettiği ÖSO’yu pazarlama gayretleri abesle iştigal. ÖSO ve ona bağlı irili ufaklı cihatçı grupların Suriye topraklarında işlediği savaş suçları, yaptıkları katliamlar IŞİD’i, El Kaide’yi aratmıyor. Bu çeteleri cilalayıp pazarlamanın ne bu ülkeye ne de Suriye’ye bir faydası yok.