Kımıl zararlısı

Kımıl zararlıdır, diyalektiğe aykırıdır, akışa karşıdır, kendine de karşıdır, aslında hiçbir şeyin, hiç kimsenin yanında değildir. Neyin yanında ve neye karşı olduğunu da bilmez. Ayrık Otu, Kımıl Zararlısından daha yararlıdır!

“İnsanlığın hububat tarımına başladığı ilk bilinemez çağlardan beri en büyük zararı buğday ve diğer hububat ekili tarlalarda var olan ürünler bağlamında, insanlığın emeğine ve geleceğine zarar vererek sürdürebilen bir tür zararlı küçük böcektir” biçimindeki afili tanımı, yalın haliyle söyleyelim, ‘bitkilere zarar vererek yaşayan bir böcek’ diyelim. Bunu dedikten sonra başka bir şey yazmaya da gerek kalmaz belki!

Zaten mecaz anlamıyla daha yaygın bir bilinirliğe kavuşmuş olan, hani ‘Tanrı özenmiş de yaratmış’ türünden bir övgüye de mazhar olası, eh o kadar değilse de “hık demiş burnundan düşesi”, o da olmazsa ‘cuk oturası’ bir deyim olmuş olan ‘kımıl zararlısı’, böceğin bitkilere verdiği zarardan çok, insanın insana, dünyaya, doğaya ve hayvana verdiği zarar için kullanılıyor. Şiir övmek için söylemiyorum ama, mecazın aslından daha hakiki olduğu da böylece bir kez daha görülmüş oluyor. Adeta bizim için yaratılmış bir deyim, günümüz insanının en özlü anlatımı, tanımı, ifadesi, her şeyi…

Uzatmayalım denir, sonra biraz daha uzatılır. Ben de öyle yapıyorum her zaman. “Göç yolda düzülür” diye yola çıkan bir kavmin takipçisiyiz ne de olsa! O kavim, hepimiziz. Bu söz de yol kadar kavidir. Göçe çıkmak yazının da başına sıkça gelir. İnsan bazen kendi yazdığından da bunalır çünkü, yazı nefes alsın, yeni şeyler söylesin ister. İsteriz. Özellikle böyle zararlı konularda kımıl kımıl yazmaya çabalarken gel de bunalma! ‘Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez’, biz de Hızır’ı beklerken araya boşluk, virgül türünden şeyler alıyoruz ki, bazen nefes yerine alındığı da olur onların, verildiği de.

Araya reklam almadık hayır. Reklam yazarlığına başladığım 1983’ten sonra 4-5 yıl kadar az şiir yazmıştım, belki de daha iyi olmuştur, o zaman hayat ve şiir arasındaki ilişki için ‘araya reklamlar girdi!’ diyordum. Sahiden de öyle olmuştu. Ölümden önce bir hayat olduğu gibi tıpkı, reklamdan sonra da bir hayat ve şiir olabilir, oluyor.

Biraz konuyu soğutayım istedim. Yoksa bu konulara dalınca, insan yazı yazdığını unutup, kendini kafa göz dalmış gibi hissediyor! Korkmayın, sadece birkaç kez başıma gelmiştir bu hadise. Kavgayı sevmem, dayağın hiçbir türünü, atmayı da yemeyi de! Kimse de sevmez diye bilirim, sevilecek şey midir hem?

Bu arada farketmiş olmalısınız, ‘Yüzde 50’ yazıları alfabetik bir sıra izliyor. Yani ben A’dan Z’ye, 29 harfe karşılık gelen karakterler üstüne yazıyorum, 21’ini de sizden bekliyorum, ki ‘Yüzde 50’, yani bir başka söyleyişle ’50 Yüz’ tamamlansın, o nedenle ivedilikle yazılarınızı bekliyorum. Hangi yazılar? Benim yazıların altına ‘yazma önerileri’ başlığıyla koyduğum, sizin de başlık önerip yazacağınız yazılar.
Bunu neden yazdım yeniden, elbette K maddesi nedeniyle. Türkçede K ve S ile başlayan çok isim ve deyim var. Hayvanlardan meyve sebzeye, çiçeklerden bitkilere, yer ve insan adlarından deyimlere kadar. Hangisini yazsanız gözünüz diğerinde kalıyor. ‘Kır Dümbüğü’ mü dersin ‘Kaldırım Mühendisi’ mi, ‘Kibarlık Budalası’ mı dersin ‘Kibir Abidesi’ mi?

Kımıl Zararlısına dönelim, bize gücenir yoksa! Nereden başlamalı? Türkçe Sözlüğü açıp A’dan başlasak, oradaki sıfatlardan bazılarını buraya yazsak, daha yolun başında yerimiz dolar. Kımıl Zararlısını anlatan ne çok sıfat varmış meğer der de şaşarsınız! ‘Akrep gibisin kardeşim’ şiirini hatırlasak Nazım Hikmet’in, o şiirdeki ‘koyun gibisin’ vurgulamasına gülsek acı acı, koyunlara acısak…

Kımıl Zararlısı: Kendine acır sürekli, şanssızlığından dem vurur, feleğin tokadını yemiştir, doğuştan gariptir, ‘ona kim acısın’dır, ama o acımasızdır, acımak ya da merhametle, gülmeyi, makaraları koyvermeyi karıştırır sık sık. ‘Gemisini kurtaran kaptan’ deyimini bilmez belki ama, ‘her koyun kendi bacağından asıldır’ düsturu genine yazılı ve kazılıdır. ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın!’ demeyişi, bu sözün anlamını tam olarak bilmeyişindendir, bilseydi en çok sevdiği sözlerden biri olurdu. Yabancıları sevmez, görünümü, tarzı, kılık kıyafeti farklı ya da biraz renkli olanlara sözüyle, olmazsa gözüyle tükürür. Yüzündeki o hep lanet okuyacakmış ya da ilenecekmiş duygusuyla yaşar, o yüzden gülüyor mu sövüyor mu anlaşılmaz. Kaderine mi küsmüştür, haline mi gülüyordur yoksa hayata mı sövüyordur, hepsi içiçe, karışık, anlaşılmaz ve karanlıktır onda. Herkesle birlikte kınanacak, ayıplanacak işler yapar, herkesle birlikte kınar! Yaltakçıdır, bir üniformalı gördüğünde adres ya da yol soracağı tutar, çoğunlukla bildiği bir yerdir bu ama, olsun, otoriteye yol sormak da kendini güvende hissetmesine yol açar. Dokunulmazlığı olan milletvekili sayar kendini adeta. O da kalmadı ya!

Kımıl Zararlısı diye bir mizah dergisi yok mu acaba ya da böyle bir köşe, tip yok mu, vardır da ben görmemişimdir. Olmaz olur mu bizim memlekette? K harfindeki başka karakterlerle birlikte dünyanın en kalabalık sınıfını oluşturabilirler kanımca. Uçsuz bucaksız bir kalabalık. Bir yanda Kır Dümbükleri, yanında Kokmaz Bulaşmazlar, Kılkuyruklar hemen yanında, Köşedönücüler de yaklaşmakta, bakın bakın Kifayetsiz Muhterisler hemen orada, muhteşem değil mi, Kıllanan Adamlar, Kiralık Kalemler… Hepsi de kımıl mı kımıl zararlı!

Birbirlerini tutar, kollar gibi görünürler, huyları, alışkanlıkları, hal ve gidişleri de buna uygundur ama, birlikte iş yapma kültüründen çok uzaktırlar, ‘tevekkül’ diye bir şeyden de haberleri yoktur, kimseyle bir şey paylaşmak istemezler, paylarına düşenden fazlasını isterler, fazla mal göz çıkarmaz. Üç ağaç kesmekle bir şey olmaz. Sorgulayacak hiçbir şey yoktur. Bu dünya böyle yaratılmıştır. Böyle gelmiş böyle gider. Çok yaşayan 100’e kadar yaşar. Vadesi yeten gider. Allah herkesi rızkıyla yaratır. Garip kuşun yuvasını Allah yapar. Herkes bize düşmandır. İtaat şarttır, biat farzdır. Gelen gideni aratır… Kımıl zararlıdır, diyalektiğe aykırıdır, akışa karşıdır, kendine de karşıdır, aslında hiçbir şeyin, hiç kimsenin yanında değildir. Neyin yanında ve neye karşı olduğunu da bilmez. Ayrık Otu, Kımıl Zararlısından daha yararlıdır! Vesselam.

Yazma Önerileri: İ: İffet Budalası, İyi Saatlerde Olsunlar, İnatçı Keçi, İtalik Kadın, İliştirilmiş Eleman, İzzeti Nefis, İzzet İkbal…J: Jöleli, Jetgiller, Jönprömiye, Janjanlı, Jakoben… K: Kılıç Artığı, Karıncaezmez Şevki, Keşkülü Fukara, Kader Kurbanı, Kara Kamu ve yazıda geçen kavramlar… (Yazılarınızı haydaree@yahoo.com adresine yollayabilirsiniz.)

cukurda-defineci-avi-540867-1.