Kimse reyting uğruna ucuzluk yapmasın

Haber Merkezi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.
Akdeniz Belediyesi’ne kayyım atanmasına tepki gösteren Bakırhan, ‘‘Siyasi soykırım operasyonlarını ve kayyım zulmümü defalarca hayata geçirdiniz. Peki sonuç aldınız mı? 3 defadır yine halk kendi yöneticilerini seçiyorlar. Buradan bir kez daha ifade ediyorum bin kere yapsanız bu halk yine seçmeye devam edecektir’’ dedi.
‘‘İktidar, yine Suriye’de hatalar yapmaya devam ediyor’’ diyen Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:
‘‘Biraz barış umudu doğunca hemen baltalamaya çalışıyorlar. Halkın haber alma hakkı için orada gazetecilik yaparken SİHA’lar tarafından katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in cenazeleri kendi memleketlerinde gömülemedi. Ölüsüne saygı duymadığınız bir halk ile nasıl barışacaksınız? Dışişleri Bakanı her gün Rojava halkını tehdit ediyor. Böyle barış mı olur?’’
İmralı görüşmelerine ilişkin Bakırhan, şöyle konuştu: ‘‘Gerçek dışı iddialarla sürecin ciddiyetine helal getirmek en büyük çözüm karşıtlığıdır. Kimse reyting uğruna ucuzluk yapmasın. Kürt sorunun çözümü sadece Kürtleri değil, toplumun bütün kesimlerini rahatlatır... Halen birileri iki dil, iki bayrak diye yanlış algı oluşturuyor.’’
ZİYARETLERDEN MEMNUNUZ
Öte yandan MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli de MHP Meclis grup toplantısında konuştu. Bahçeli, “Terör örgütünün sonu gelmiştir. PKK’nın bittiği şartsız olarak açıklanmalıdır. DEM heyeti ile İmralı arasında yapılacak ikinci görüşmede PKK’nın örgütsel varlığının bittiği, terörle bir sonuç alınamadığı, bu kanlı sayfanın birçok bedel ödenerek kapandığı hiçbir şart ileri sürmeksizin açıklanmalıdır. Kesin ve tavizsiz beklentimiz budur’’ dedi.
Geçen hafta DEM Parti heyetinin yaptığı ziyareti de değerlendiren Bahçeli, ‘‘DEM’in ziyaretleri memnuniyet vericidir. Bizim nezdimize müsbet gerçekleşmiştir’’ diye konuştu. Ekonomik gelişmelere de tepki gösteren Bakırhan, şöyle devam etti: "Siyasi darbeler, yargı entrikaları ve artan şiddet ve gerilim olayları, Türkiye ekonomisini zor bir duruma sokmuş durumda. Ekonomik dengesizlikler, toplumsal barışı tehdit ediyor ve bu durum ekonomideki eşitsizliklerle daha da derinleşiyor.... Açlık, haksızlık ve hukuksuzlukla mücadele eden insanlarla bir araya geldik. Şimdi büyük bir inançla bu çalışmalarımızı genişletiyoruz.’’