Önceki gün malum kişinin açıkladığı güya(!) manifestoyu duyunca herhalde kendimizden şüphe ettik.

“Biz bu kişiyi daha önce hiç görmedik galiba” diye…

•••

Öyle şeyler söylüyordu ki; sanki 16 yıldır ülke iktidarında uzaylılar vardı!..

Ve bizler de Türkiye’de yaşamıyorduk.

Bizim köyde; ‘herkesi aptal, kendini akıllı zannedene’ ketkoda derler!..

Hele hele ‘olmayanı olmuş’ gibi gösterenle şıltahçı diye alay ederler...

•••

“Bu ülkenin namusunu işgalcilere çiğnetmedik!” dediğinde;

Irak’ta ‘askerlerin başına çuval geçirilmesi’,

‘Kendi topraklarımızdan Süleyman Şah türbesinin kaçırılması’,

Ve de ‘Ege’de Türkiye’nin sahip olduğu 18 ada ve kayalığın Yunanlar tarafından alınması’ hemen aklımıza geliyor…

Bu bey o sırada neredeydi acaba?

Tüm olaylardan haberi yoktu ve ülkenin namusu bozulmamıştı öyle mi?

Ona göre ‘şahlanan Türkiye’ dünyaya örnek oluyordu…

Evet. İşgalciler yurdumuzu çiğnememişlerdi.

Çünkü zaten bizim memlekete sayelerinde yerleşmişlerdi…

•••

Vesayetin yok edileceğine, demokrasinin var olacağına, hukuk devletine ulaşılacağına atıfta bulunanlar aslında 16 yıldır bunları yapmadıklarını itiraf da ediyorlar…

Çünkü AKP iktidarı boyunca askeri vesayet yerine Saray vesayeti kuruldu.

Demokrasinin kuralları kaldırıldı. Demokrasi sadece sandığa indirgendi.

Devlet kaynaklarını denetleyen kurumlar boşa çıkarıldı.

İktidarı denetleyen, yurttaşları koruyan tüm kuruluşlar fiilen yok edildi…

Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere yüksek yargı kayıtsız, şartsız iktidara bağlandı. “Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımıyorum” noktasına ulaştı….

Böylece, Türkiye 2016 yılında Dünya Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 113 ülke arasında 99. sıraya geriledi…

Yargısız infazlar arttı, iktidar üzerinde en az denetimin olduğu ülkeler kategorisinde de 113 ülke arasında 6. sıraya yükseldi...

Bu şu demektir; yargı iktidarın elindedir!..

Ülkenin bu hale düşmesinin nedeni olan kişiler şimdi, kurtarıcı gibi ortaya çıkıyorlar..

****

Açıklanan metinde “One Minute” övülüyordu.

Ama ‘Mavi Marmara’ gemisinde ölenler için İsrail’in ödediği 25 milyon dolara tav olunduğu söylenmiyordu…

Yerli ve milli duruştan bahsediliyor ancak, Türkiye’deki 30 banka ve tüm finans kurumlarının, üretimde ilk 500’e giren şirketlerin yabancıların eline geçtiğinden bahsedilmiyordu…

•••

Küresel şahlanıştan, lider ülke olma hedefinden dünyanın 5’den büyük olmasına varıncaya kadar bir dizi kelimeler sıralanıyor ancak, ülke ekonomisinin çöküşünden söz edilmiyordu…

Nasıl söylensin ki; 15 yılda devletin borcu 242 milyar TL’den 876.6 milyar TL’ye çıkmış…

İç borç stoku 149 milyar TL’den 535 Milyar TL’ye, özel sektörün dış borç stoku 43 milyar dolardan 307 milyar dolara çıkmış.

Cari açık ise 52 yılda 43.7 milyar dolar iken 16 yılda 561.6 milyar dolar, dış ticaret açığı 80 yılda toplam 247 milyar dolar iken 16 yılda toplam 960 milyar dolar olmuştu…

•••

Tüketicilerin borcu 6.6 milyar TL’den 499.5 milyar TL’ye, çiftçilerin borcu ise 5.1 milyar TL’den 85.5 milyar TL’ye çıkmıştı.

Yoksulluk sınırı 1.155TL’den 5.238 TL’ye, açlık sınırı ise 380 TL’den 1.608 TL’ye ulaşmıştı.

Asgari ücretin 1.604 olduğu ülkede milyonlarca insan açlık sınırında yaşar hale gelmişti.

Benzin 2002’de 1.66 TL iken 2017’de 6.2 TL’ye, mazot ise 1.3 TL’den 5.73 TL’ye yükselmişti.

Üretmeyen ekonomi, sadece beton dökerek ayakta tutulunca işsizlik misliyle artmıştı…

•••

Şimdi deniliyor ki; “Ekonomik ivme hız kazanacak. Faizler enflasyon ve cari açık düşecek. Dar gelirli vatandaşlarımızın hayat standartları mutlaka artacak. Vergi sistemi daha adil hale gelecek. Dar gelirli vatandaşın üstündeki vergi yükü düşecektir.”

Türkiye’yi tüketenler dalga geçer gibi ekonomiyi düzelteceklerini iddia ediyorlar…

•••

Aynı metin,15 Temmuz emperyalist beslemelerini yok ettiklerini övünerek anlatıyordu...

Şaşkınlıkla dinledik…

15 Temmuz beslemelerini yani FETÖ’cüleri devlete yerleştirdiklerini bizim unuttuğumuzu sanıyorlar galiba!..

160 general ve amiralin terfisinin altında AKP Gn. BŞ. RTE’nin imzası olduğunu bilmediğimizi zannediyorlar herhalde!..

Kamudan dışlanan on binlerce üst düzey görevlinin kararnamesini bunların çıkardığını hatırlamadığımızı düşünüyorlar.

Yani kendilerini akıllı bizi aptal sanıyorlar!..

•••

Oysa hâkim-savcı pazarlıklarını; Yargıtay, Danıştay operasyonlarını; kumpas davalarını hatırlıyoruz.

Başbakanlığın zıhlı araçlarını yandaş savcılara verdiğini ve şimdi o savcıların da kaçak olduğunu unutmuyoruz…

“NE İSTEDİNİZ DE VERMEDİK!” sözleri hâlâ kulaklarımızda çınlıyor…

Geriye doğru baktıkça, ‘emperyalist beslemeler’ tanımını 16 yıldır iş başında olanların özeleştirisi olarak görmek gerektiğini daha iyi anlıyoruz!..

•••

Herkesle kavgalı bir ülke haline getirildik…

Saygınlığımız kalmadı!..

Tek adam rejimi için Yüksek Seçim Kurulu’na bile şaibe karıştırdılar.

Şimdi yasama, yargı ve yürütme “daha güçlü ve daha tarafsız olacak diyorlar! Hak, hukuk ve adalet oluşacak!..”

Her türlü usulsüzlüğü ve yolsuzluğu şiar edinmiş bir anlayışın bu tümcesine inanmak mümkün değildir…

Hele hele bugüne kadar laik demokrasi, eşitlik ve özgürlük kavramlarını yok saymış; Kürtleri, Alevileri, devrimcileri, Kemalistleri hatta kendi gibi inanmayan ve de ibadet etmeyen insanları yurttaş olarakinkar etmiş;kin ve nefret tohumları saçarak toplumu bilinçli olarak bölmeye çalışmış bir kişinin “Demokrasi tüm kurallarıyla eksiksiz işleyecek” sözü hepten doğru değildir!..

•••

Kısaca Cumhurbaşkanı adayı AKP Gn. Bş. RTE’nin 16 yıldır yaptıklarının tam tersini söylemesinin yorumu çok açıktır.

Ülkeye yeni gelmiş bir havari gibi yaptığı açıklamaların nedeni, diğer adaylardan korktuğunun özetidir! …

Çünkü bu manifesto, RTE ve AKP’nin bugüne kadar yaptıklarının tam tersini vaat etmektedir. Bu da kendilerini inkâr edişini göstermektedir.

Böylelikle ikinci bir ruh haliyle halkı kandırmaya çalışıyorlar!..

Anlaşılan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, ince ince Erdoğan’ın kimyasını bozmaya başlamış!...