Bursa’da cevher zenginleştirme tesisine karşı açılan davada bilirkişilerin yurttaşların lehine hazırladığı raporu görmezden gelen mahkemenin kararını Danıştay iptal etti. Danıştay mahkemenin hukuka aykırı karar verdiğini belirtti.

Kirazlıyayla’da hukuk zaferi

GÖKAY BAŞCAN

Bursa Kirazlıyayla’da yapımına başlanan flotasyon ve atık tesisi için verilen çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumlu kararına açılan davayı reddeden 1. Bursa İdare Mahkemesi’nin kararını Danıştay 6. Dairesi iptal etti. Danıştay, mahkemenin bilirkişi raporunun ciddiye almamasını ve ek bilirkişi raporu istememesini hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Danıştay, düzeltme yolunun kapalı olduğunu belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bursa’nın Yenişehir ilçesi Kirazlıyayla köyünde Meyra Madencilik tarafından yapımına başlanan flotasyon ve atık tesisi için çevresel etki değerlendirme ÇED olumlu kararı verildi. Karara itiraz eden bölge halkı, yürütmeyi durdurma ve projenin iptali için bakanlığa dava açtı. Bursa 1. İdare Mahkemesi açılan dava üzerine bilirkişi heyeti atanmasına karar verdi.

Bölgede incelemeler yapan bilirkişi heyeti, ÇED raporunun teknik anlamda yeterli olmadığını, tesisin yerinin yanlış planlandığını tarımın, hayvancılığın ve halk sağlığının olumsuz etkileneceğini hazırladığı raporda belirtmesine rağmen mahkeme, yürütmeyi durdurma talebini reddetti.

Mahkeme kendi atadığı bilirkişilerin yurttaşlarına lehine hazırladığı raporu görmezden geldi. Danıştay mahkemenin bu tutumunu hukuka aykırı buldu ve ÇED olumlu kararının iptalini reddeden mahkemenin kararını bozdu.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA BEKLİYORUZ

Yenişehir Çevre Platformu Sözcüsü Şafak Erdem, “Çok hızlı bir şekilde yürütmeyi durdurma kararının çıkması bekliyoruz. Hem bilime hem de kanuna aykırı bir ÇED kararı vardı. Hep bunu söyledik, Danıştay’dan böyle bir karar çıktı mutluyuz. Köydeki herkes çok sevinçli. Mücadelemiz sürecek, bu karar sevindirdi” dedi.

MAHKEME GÖREVİ DIŞINDA HAREKET ETTİ

Mahkemenin tutumunu eleştiren davanın avukatı Eralp Atabek ise şöyle konuştu: “Danıştay kararında, mahkemeye, uzmanlık olmadığı bir alanda keyfi olarak yorumlamasını ve anti tez üretmesini görevi olmadığını göstermiştir. Adli tatil sürecine girdik. Pek çok şeyi engelliyor. Su alımıyla ilgili davamızda da bu davayla birlikte olumlu gelişmeler olacağını düşünüyoruz. Bir an önce yürütmeyi durdurma kararı verilmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.”