Lancet Geri Sayım Raporu iklim krizinin halihazırda çocukların sağlığına zarar verdiğini ve Paris Anlaşması hedeflerine ulaşılamadığı durumda bir neslin tamamının refah seviyesini etkileyeceğini ortaya koyuyor

Kirli enerji öldürüyor!

ANIL VARLI

Türkiye’de Temiz Hava Hakkı Platformu’nun kamuoyuyla paylaştığı Lancet Geri Sayım Raporu, iklim krizinin çocukların sağlığı için yaşam boyu risk oluşturduğunu ortaya koyuyor. Rapor, bugün doğan bir çocuk için artan sıcaklıkların ve hava kirliliğinin yaşam boyu sağlık etkileri olacağını gözler önüne seriyor. Rapor, Paris Anlaşması hedeflerine ulaşılamadığı durumda bir neslin tamamının refah seviyesini etkileyeceğini açığa çıkarıyor. Paris Anlaşması’nın uygulanması, bugün doğan bir çocuk 31 yaşına geldiğinde, küresel ölçekte 2050 net sıfır emisyon hedefine ulaşıldığı bir dünya anlamına geliyor. Rapor küresel ölçekte Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen iklim hedeflerine ulaşmak ve gelecek neslin sağlığını korumak için, enerji sektöründeki dönüşüm gereksiniminin altını çiziyor. Küresel ısınmayı en fazla 1,5 santigrat ile sınırlamak için karbondioksit (CO2) emisyonlarında 2019-2050 arasında yıllık en az yüzde 7,4 azaltım gerekiyor.

DAHA FAZLA ZEHİR SOLUNACAK

1823 yılından beri yayınlanan hakemli tıp dergilerinden Lancet’de yayımlanan araştırmanın sonuçları oldukça çarpıcı. Raporda yer alan verilerden bazıları şöyle:

>>Bugün doğan bir çocuk, fosil yakıtlar ve artan sıcaklıkların etkisiyle ergenlik ve yetişkinlik dönemleri boyunca daha fazla toksik hava soluyacak. Bu durum, özellikle akciğerleri hâlâ gelişmekte olan gençlere zarar veriyor. Bu nedenle hava kirliliği, akciğer işlevinin azalmasına, astımın kötüleşmesine, kalp krizi ve felç riskinin artmasına sebep oluyor.
>>Bugün doğan çocuklar ergenlik dönemine geldiğinde hava kirliliğinin etkisi artacak. 2016’da dünya genelinde belirlenen hava kirliliği kaynaklı erken ölümler, 440 bini kömür üretimi ve tüketiminden olmak üzere 2,9 milyon olarak gerçekleşti. Türkiye’de fosil yakıt kaynaklı hava kirliliğine bağlı erken ölümler ise 11 bini kömür kaynaklı olmak üzere toplam 26 bin.
>>Sıcaklık artışının yetersiz beslenme ve artan gıda fiyatları gibi sonuçlarının yükünü en çok çocukların taşıyacağı öngörülüyor. Küresel ölçekteki verim potansiyeli geçtiğimiz 30 yılda, mısırda yüzde 4, kışlık buğdayda yüzde 6, soya fasulyesinde yüzde 3 ve pirinçte yüzde 4 gerilemiş durumda.
>>Bulaşıcı hastalıklardaki artıştan en çok etkilenecek kesimin de yine çocuklar olması öngörülüyor. Türkiye kıyı bölgelerinin yüzde 60’ının ishalli hastalıklara yol açabilen Vibrio bakterisi için elverişli olduğu tespit edildi. Bu oranın 1980’li yıllara göre yüzde 10 arttığı görülüyor.
>>Çocukların yetişkinlik dönemleri boyunca aşırı hava olaylarının şiddeti ve sıklığı artacak. 2001–2004 döneminden bu yana 196 ülkeden 152’sinde orman yangınlarına maruz kalan insan sayısında artış yaşandı. Şimdiye kadar yaşanan en sıcak dördüncü yıl olan 2018’de, 65 yaşın üzerinde sıcak hava dalgasına maruz kalan insan sayısı 220 milyona ulaşarak bir rekor kırdı. Bu durum, 2017 yılındaki seviyesine göre ise 63 milyon artış anlamına geliyor. Türkiye’de ise 2018 yılında 65 yaş üstü insanların sıcak hava dalgalarından etkilendiği 800 bin vaka meydana geldi.

ALİBEYKÖY VE KAĞITHANE İÇİN HAVA KİRLİLİĞİ ALARMI

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası yaptığı yazılı açıklamayla, Alibeyköy ve Kağıthane’de yaşanan hava kirliliği ile ilgili verileri yayımladı. Alibeyköy ve Kağıthane’de yaşanan hava kirliliğini endişe verici bulan TMMOB, tablonun tersine çevrilebilmesi için sağlık açısından tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı, www.havaizleme.gov.tr sitesinde İstanbul-Alibeyköy ve Kağıthane istasyonları için yayımladığı verilerin, bir süredir PM10 verileri açısından hassas olarak ilan edildiği belirtilen açıklamada, “Hava kirliliğinin belirleyici parametrelerinden biri olan PM10 basit olarak havada askıda kalan küçük toz parçacıklarını ifade eder. Solunması halinde yaratabileceği onlarca hastalığın başında, akciğer hastalıkları sayılır. Alibeyköy İstasyonunun 14.10.2019-13.11.2019 aralığındaki verilerine bakacak olursak, son bir ayda ölçülmüş en yüksek değerinin 10 Kasım 2019 tarihi 164.70 μg/m3 olarak kaydedildiğini ve son bir ayın ortalamasının da 25.41 μg/m3 olduğunu görebiliyoruz. PM10 ve PM2.5 kirliliğinin anlık patlamalarla yükselip takip eden süreçte normalleşmeler halinde seyretmediği ve limit üzerindeki seyirde bir kararlığa sahip olduğunu da görmekteyiz. 12-13 Kasım 2019 tarihlerini kapsayan PM10 değerlerinin normal seviyelerde seyretmediğini göstermektedir. Alibeyköy’de son bir ay içerisinde limit aşımlarının yaşandığı ve ortalama değerin 50.95 μg/m3 olduğu görülmektedir” denildi.

'YETKİLİLER BİR AN ÖNCE ÖNLEM ALMALI'

Hava kirliliği verilerindeki olumsuz seyrin mevsimsel etkilerle gerçekleşebileceğini, sonbahar aylarının hava kirliliğinde olumsuz bir etki oluşturduğunu belirten açıklama, “Ancak ekim ve kasım ayı ortalama sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, ısınma kaynaklı kirleticilerin havaya önceki yıllara göre daha az yayılıyor olması mevcut tablonun salt mevsimsel olmadığı yönündeki endişelerimizi güçlendirmektedir. Bu sebeple endişe verici tablonun tersine çevrilebilmesi için öncelikle İstanbul İl Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından sağlık açısından ne tür tedbirlerin alınması kamuoyuna açıklanmalıdır. Ayrıca İstanbul Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ve İlçe Belediyelerinin hava kirliliğine karşı kişisel korunma yöntemleri hakkında bilgilendirme ve denetimlere başlaması gerekmektedir” ifadeleri yer aldı.