Körüklenen kutuplaşma ve şiddetin geldiği boyut Ankara’da kirli yüzünü gösterdi. Sanatçı Şener, istek şarkıyı söylemediği gerekçesiyle öldürüldü. Zanlılardan 2’sinin bakanlıkta, 1’inin de TAİ’de çalıştığı açığa çıktı.

Kışkırtılan nefret sanatçıyı öldürdü
Onur Şener

Haber Merkezi

Başkent’te önceki gece işlenen cinayet, vicdanları yaraladı. Bir kez daha sadece bir insan değil tüm iyi duygular, vicdan, merhamet, masumiyet öldü. Ülkeyi isyan ettiren olay önceki gece Çankaya ilçesine bağlı Çayyolu’ndaki Casetta isimli cafe barda meydana geldi. Beş kişilik bir grup ekibiyle birlikte sahne alan 45 yaşındaki sanatçı Onur Şener’den bir parça çalıp söylemesini istedi. Şener parçayı bilmediğini söyledi. Grup bir süre sonra bardan çıktı. Programını bitiren sanatçı Şener evine gitmek üzere yola çıktığı sırada grubun saldırısına uğradı. Saldırganlar kırdıkları cam şişelerle Şener’in boğazını kesti. Ağır yaralanan sanatçı kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

İKİSİ BAKANLIK MÜFETTİŞİ

Olay yerine gelen polis beş zanlıyı gözaltına aldı. Saldırganlardan Ali Gündüz’ün Çalışma Bakanlığı’nda iş müfettişi, İlker Karakaş’ın Çalışma Bakanlığı İstanbul grubu iş müfettişi olduğu ortaya çıktı. Semih Soyalp’in ise kamu savunma şirketi TAI’de (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ) mühendis olduğu açıklandı. Semih Soyalp’in bir, İlker Karakaş’ın ise iki suç kaydı olduğu anlaşıldı. Soyalp ve Karakaş’ın sağ ellerinde saldırıda oluşan kesikler tespit edildi. Üç cinayet zanlısı daha ilk ifadelerinde suçu birbirlerinin üzerine attı. Gündüz ve Soyalp, cinayeti Karakaş’ın işlediğini öne sürerken, Karakaş ise kimin yaptığını bilmediğini iddia etti. Zanlılar ifadelerinde tüm bu tür cinayet vakalarında olduğu gibi bildik savunmayı tekrar etti: Onur’un yanımızdaki kızlara saldıracağını düşünüp elimdeki bira bardağını ona doğru savurdum. Birlikte yere düştük vs.

Ali Gündüz ise ifadesinde, “Solist Onur gelirken arbede oldu. Ben kaldırımdan yere düştüm. İlker elindeki bira bardağını Onur’un kafasına vurdu” dedi.

Gözaltına alınan Gündüz, Soyalp ve Karakaş çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gözaltına alınan diğer şüpheliler Jale E. ve Gözde G. “Haftada bir kollukta imza atma” ve “yurt dışına çıkış yasağı” adli kontrol şartlarıyla serbest bırakıldı. Zanlılardan İlker Karakaş’ın Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile 4 Ekim 2019’da Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda iş müfettişliğine atandığı belirlendi.

Polisin mekânda ve çevresinde yaptığı araştırmada işyerinin güvenlik kameralarının kırık olduğu öne sürüldü.

***

KENDİLERİNİ SAHİP SANATÇIYI KÖLE SANIYORLAR

Onur Şener’in katledilmesi sanat dünyası başta olmak üzere toplumun büyük kesimini derinden sarstı. Devlet görevlilerin fail olduğu cinayete tepki yağdı. Kültür Sanat Sen Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Rıza Evci zanlıların kendisini emekçinin de hakimi sandığını belirterek

“Sahne sanatçının özel alanıdır. Bu insanların sanatçının özel alanına girme hakkını kendinde bulabiliyor. Müzisyen arkadaşımızın katledilmesi spontane gelişen bir kavga da değil. Mekân çıkışında düşünülerek, planlanmış bir cinayet” dedi. Evci, zanlıların “Hayır” denmesine tahammülleri olmadığını aktaran Evci, şunları söyledi: Toplumsal durumu aktaran bir cinayet. Kendini sanata adamış insanların yaşamı bu kadar ucuz olabilir mi? Herkes müzisyene patronluk yapabileceğini düşünüyor. Eğlence sektöründe çalışan emekçiler meslek erbabı olarak görülmüyor, ‘hadi beni eğlendir’ anlayışıyla sahip-köle ilişkisi gibi görülüyor.

SANATA VE SANATÇIYA DÜŞMANLAR

Sanatçı Sevinç Eratalay ise, meseleye ‘bir sanatçı öldürüldü’ diye bakmadığını söyleyerek, şöyle dedi: “Çok öfkeliyim. Son 7-8 yıldır oluşturulan nefret dilinin toplumu nasıl ele geçirdiğini görüyorum. Karşısındaki kişinin fikrine katılmayan, kendi fikrini söyleyen, itiraz eden herkes ya hapse ya mezara gidiyor. Sanatçının bildiği bir şarkı bile olsa söylememe hakkı vardır. Bu iktidarın sanata ve sanatçılara olan düşmanlığının vücut bulmuş hali. Sanat topluma gerçekleri söyleyen, gözlerin önündeki sis perdesini aralayan yegâne şey. Yok etmeye çalışmaları bundandır. Sanat ve sanatçılar asla korkmaz, geri adım atmaz. Özgürlüğünü hiçbir zaman gerici yobaz nefret ve kin dolu zihniyetin eline bırakmaz.”

Şener’in cenazesine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da katıldı.Şener’in cenazesine CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da katıldı.

EN ÜSTTEN YAYILAN ŞİDDETİN SONUCU

Şener’in ortaokul arkadaşı Gazeteci İrfan Değirmenci BirGün’e yaptığı açıklamada, şöyle dedi: “Onur’un katledilmesi sıradan bir polis-adliye vakası olarak değerlendirilemez veya ‘şiddet dünyada hızla artıyor’ denilerek de geçiştirilemez. Altüst olmuş yargının, en üstten başlayıp topluma yayılan şiddetin, cahilliğin desteklenmesinin sonucu bu. Onur benim ortaokuldan arkadaşım. İki kız çocuğu var. Anılarımız gözümün önünden geçiyor. Sınıfın en popüleriydi, okulun basketbol takımındaydı ve çok sempatikti. İyi yetişmiş, 2 yabancı dil bilen bir dünya vatandaşıydı Onur. Bürokrat geçinenlerin çok daha üstünde olurdu istese, ama o duygularının ve kalbinin peşinden gitti.”

***

SANATÇILAR TEPKİLERİNİ SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞTI:

Haluk Levent: İnanamıyorum. Onur! Güzel kardeşim! Nasıl kıydılar sana? Hem de bir istek şarkısı için! Nereye gidiyoruz belli değil, belli değil halimiz...

Harun Tekin: Engel tanımayan, yasa bilmeyen, cezasızlık örtüsüyle ilkelliklerinin örtülmesine alıştırılmış üç vahşi, istedikleri şarkıyı çalmamasını, yani “onlara karşı gelinmesini” kaldıramayarak müzisyen Onur Şener’i öldürdü.

Burhan Şeşen: Masum insanların bu kadar kolayca katledildiği bir ülkede yaşamak gitgide imkânsız hale geliyor. Bu nefret ortamını hazırlayanların bir an evvel kurtulmamız en büyük dileğim.

Hayko Cepkin: Beş para etmezlerin, iki kelimeyi yan yana getiremeyenlerin, yalandan başka cümle kuramayanların dünyasında, maalesef bir emektarımızı daha kaybettik. Mesleği, müziği, sanatı, manipüle ede ede basitleştirdiniz. Önüne gelen dilediğini söyleyip yapabileceğini sanıyor.