Kıt akıllı kıt zekalı
Kalabalıkta yollarda yürüyemiyoruz gece Kuşadası’nda. Şöyle bir gezinelim diyoruz kıyı boyunca, olmuyor, insanlar birbirine çarpıyor. Şansa yer bulanlar şıkış tepiş oturuyor bir yerlerde. Kaçıyoruz kalıncağa(otele) Erken yatacağız erken kalkacağız da ertesi gün Samos’a geçeceğiz. Ne var ki uyumak olanaksız; müzik adına her yerden yükselen çeşit çeşit sesler salt sinir bozucu gürültü patırtı. Neyse gündüz, yarı uykulu o sıcağın altında saatlerce bekliyor; bilet, geçişlik(pasaport), görüldü(vize) derken sonunda atıyoruz kapağı Yunan adası Samos’a.
Adadaki Pythagorion eski (antik) liman kenti, Heraion Tapınağı Unesco Dünya Kalıtları(mirasları) Dizelgesi’nde yer almakta. Ayrıca ünlü matematikçi ve filozof Pythagoras’un yurdu…
Nerede nefis balık ürünlerinden tadıyorsan ödediğin hemen hemen aynı diğer aşevlerinde de. Orada 10 avro da öteki yerde 20 avro değil. Öyle kazıklamaca yok. TL.’ye çevirirsen “pahalı”, tek sorun o bizler için. Kuşadası’nda yabancı gezmen(turist) göremesek de burada özellikle Avrupa ülkelerinden gelenler çoğunlukta. Sokaklarda çer çöp bulamazsın, kıyılarda da. Kumsallar tertemiz, masmavi denize akan pis su yolu(kanalizasyon) akarı kokarı yok. Kimilerini bakımdan geçirmişler ama hiçbir yapıyı bozmamış, özgünlüklerini korumuşlar. Derler ya “daha iyisi can sağlığı”…
Ada dolu, zor araç bulabiliyoruz. “Göreve geldiğinde 300 milyar euroyu aşan borcu olan bir ülkeyi devralan Aleksis Çipras başkanlığında Yunanistan şimdi ne durumda sence?” diye soruyorum bizi götüren işleri tıkırında taksi sürücüsüne. Az daha kaza yapacak, yönelteçten(direksiyondan) kopuyor bir anda kızgınlıkla, sanki karşısında Çipras var, “Aman komşu kaza yapacaksın dikkat!” desem de neredeyse arabayı savuruyor sağa sola elleri kollarıyla “Geri zekalı komünist!” diyerek gözdağı verircesine.
Boş tek bir oda bulamazsın kalıncakta. İşletmenin sahibi işleri tıkırında kişiyle tanışıyoruz. Yemekte bize eşlik ediyor. Sürücüye yöneltiğim soruyu ona da soruyorum. Adam çıldırıyor. Sözbirliği etmişçesine hemen hemen aynı yanıtı veriyor: “Kıt zekalı, aptal bir komünist. 2015’te yönetime geldiğinde ülke ekonomisini düzeltme sözünü vermişti!” diyor. “İki yıldır yönetimde olan Çipras uzunca süredir yaşanan mali bunalımda bütçeyi az da olsa artı değerlere çıkarmayı başardı ama, ben öyle biliyorum,” diyorum. “Sen bir şey bilmiyorsun!” diyor ve “vergileri arttırdı”, diye başlıyor ve sayıyor da sayıyor sıralamaya tüm olumsuzlukları kendi bakış açısıyla... Görüştüğüm diğer işleri tıkırında kişiler de, bir “geri zekalı”ya vurgu yapıyor, bir de “kıt zekalı”ya; komünist sözcüğünü alarak en başa…