Seviniyorum. Türkiye’de de önemli bir boşluk doldurulmaya başlandı. Hayvanlarla ilgili, hayvanlara yönelik ya da insan-hayvan ilişkisi üzerine doğru bilgileri içeren kitaplar, artık Türkçe

Seviniyorum. Türkiye’de de önemli bir boşluk doldurulmaya başlandı. Hayvanlarla ilgili, hayvanlara yönelik ya da insan-hayvan ilişkisi üzerine doğru bilgileri içeren kitaplar, artık Türkçe’de de peş peşe yayınlanmaya başladı. TÜYAP Kitap Fuarı’nın 25.sinin gerçekleştiği bu günlerde, kitapçı vitrinlerini hayvanlarla ilgili bilgi, öykü, roman ya da felsefe kitaplarının da süslüyor olması bir hoşluk yaratıyor içimde doğrusu…
2004 yılında “Dünya Yalnız Bizim Değil” sayfasını Birgün gazetesinde yayınlamaya başladığımda Türkçe kaynak sıkıntısı gözle görülür bir durumdu. Bugün bu tür yayınların artmasına, yayın dünyasında talep oluşturmasına katkımız olduysa, oluyorsa bu durum elbette sevindiriyor beni.
Anımsarsınız, yılların Sosyalist Kültür dergisi “Birikim” Temmuz 2005 sayısını “İnsan-Hayvan” konusuna ayırmış ve dünyadaki çok önemli düşünürlerin çalışmalarını yayınlayarak, kaynak eksikliği yaşayanlara önemli bir katkı sunmuştu.
Yine bu alandaki en önemli yapıtlardan sayılan felsefeci Peter Singer’in “Hayvan Özgürleşmesi” kitabını da Ayrıntı Yayınları yayınlamıştı.
Kitap Yayınları’nın bu konudaki yayınları da hayli zengin. “Düşünen Hayvanlar” / Marc Bekoff, “Köpek olmanın güçlüğü” / Roger Grenier, “Köpekler aşk hakkında asla yalan söylemez” / Jeffrey Moussaieff Masson, “Toplumun aynasında Karga” / Boria Sax sayabileceğim birkaç örnek…

HAYVANCA YAŞAMA HAKKI

Kanat Yayınları da İsviçreli yazar Hugo Loetscher’in “Uzay kapsülündeki maymun” adlı kitabını yayınladı. Kitap Fuarı etkinlikleri çerçevesinde de yazar Türkiye’ye geldi. Yayınevi de yazarın katılımıyla çeşitli etkinlikler yaptı. Bu etkinliklerden biri de Ferda Keskin, Ulus Baker, Orhan Koçak ve Hugo Loetscher’in katılımıyla yapılan “Hayvanca Yaşama Hakkı” başlıklı paneldi. İsviçreli yazar Hugo Loetscher’in öykülerinin kahramanları bildik fabllardaki, “insanbiçimleştirilmiş” hayvanlar değil. İnsanların hizmetine sunulmuş makineler de değil. Tersine, kendi istemleri dışında düştükleri veya düşürüldükleri durumlarda bile ‘hayvan kalmaya çalışan’ hayvanlar…
Dediğim gibi, birbiri ardına hayvan özgürleşmesi, hayvan hakları konularında çeşitli kitaplar gecikmeli de olsa artık yayınlanıyor. Son olarak yayınlanan çok önemli iki kitaptan da söz etmeden geçmeyeyim. Bunlardan biri Michael Tobias’ın “Acıyı Hisssetmek için kurban olmak gerekmez” üst başlığıyla Versus Yayınları’nın çıkardığı “Öfke” adlı romanı. Kitabı okuduktan sonra vejetaryen ( hatta vegan) olmamanız olanaksız gibi…
Diğeri de ünlü davranış bilimci Nobel ödüllü yazar Konrad Lorenz’in Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan “Hz.Süleyman’ın Yüzüğü” adlı hayvan öyküleri kitabı. Ünlü davranışbilimci Lorenz bu kitabında “insan merkezci saplantılarımızı” ve “kibirimizi” bir kenara bırakalım. İşte o zaman, “sosyal geçmişimizden kat kat uzun bir ortak evrimsel geçmişi paylaştığımız ‘akrabalarımızla’ heyecen verici ilişkiler kurabiliriz” diyor. Lorenz, kendi ifadesi ile bu kitabı (1949 yılında) ortalıkta dolaşan yalan yanlış bilgiler içeren hayvanlara ilişkin kitaplara tepki olarak yazmış…
Desmond Morris’in “Hayvan-İnsan Sözleşmesi” ve “Çıplak Maymun” kitapları Türkçe’de basılmıştı. Ama okuyucularımdan aldığım duyumlara göre baskısı yok. Aynı şekilde yakında kaybettiğimiz İsmet Sungurbey hocamızın “Hayvan Hakları” kitabı da yeniden basılmayı bekliyor.

***
Her zaman yinelediğim gibi, “doğanın ve hayvanların ne kendini savunacak ‘avukatları’, ne çıkarlarını koruyacak ‘sendikaları’, ne de ‘oy hakları’ var…
Onlarla dost olarak yaşamı eşitce paylaşmak için ‘insan merkezci saplantılarımızı’ ve ‘kibirimizi’ bir yana bırakalım artık…