Edirne F Tipi Cezaevi’nde kitaplardan barikat kurdukları iddiasıyla tutuklulara 10 kitap sınırlaması getirildi. Bolu’da ise bir tutuklunun yazdığı öyküye, ‘örgüt propagandası’ gerekçesiyle el konuldu

Kitapları barikat saydılar!

UĞUR ŞAHİN ugursahin@birgun.net @uugurs

Cezaevlerinde yaşanan ilginç yasaklara her gün bir yenisi daha ekleniyor. Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklulara, “kitaplardan barikat kurulduğu” gerekçesiyle 10 kitap sınırlaması getirildi. BirGün’e mektup yazan tutuklular Özgür Karakaya ve Mehmet Ali Aslan, cezaevinde yaşanan mağduriyetleri anlattı. Karakaya, yönetimin istediği kitapları okumadıkları için okumak istedikleri siyasi kitapların engellendiğinin altını çizerek, “Kitaplardan barikat kurulmadı fakat bu bahaneyle kitap okuma hakkımız engelleniyor” dedi. Karakaya yazdığı mektupta şunları dile getirdi: “Aynı şey dergi okumamız için de geçerli. OHAL’le birlikte hapishanelerde yaşanan hak kayıplarına bir de 10 kitap sınırlaması getirilmek isteniyor. Kitaplardan barikat kurulduğunu iddia edenler elbette yalanlarını biliyorlar. Tıpkı Kabataş yalanı gibi.”

Havalandırma da bile mağduriyet yaratılıyor
Tutuklu Mehmet Ali Aslan ise “Dergi ve kitap okumamız keyfi olarak engelleniyor. Burada yaşananları anlattığımız mektuplarımız da engelleniyor. Bu keyfi uygulamalara direndiğimiz için de hakkımızda soruşturmalar başlatılıyor. Yıllara varan ziyaret yasakları, ayları bulan hücre cezaları veriliyor” diye yazdı.

Cezaevlerinde havalandırma esnasında bile mağduriyet yaşadıklarını vurgulayan Aslan şöyle devam etti: “Ağırlaştırılmış müebbet statüsündeki mahkûmların havalandırma hakları bile işkenceye çevriliyor. Aynı hücrede birlikte kalan ve sadece belli sürelerle kapı açıldığında havalandırmaya çıkabilen tutuklular ayrı ayrı çıkartılıyor. Kapıyı kilitleyerek dışarı çıkartılıyor, açık havada kalıyorlar. Havalandırma hakkı bile eziyete çevriliyor. Yağmur yağıyor, tutuklu ıslanıyor, üşüyor ama içeri giremiyor. Çünkü kapı kilitli, tuvalete gideceğiz ama kapı kilitli gidemiyoruz.”

‘Fotoğraf dahi çekilemiyoruz’
Bolu F Tipi Cezaevi’nde de kitap sınırlamasının 5’e indirildiği öne sürüldü. Tutuklu Mehmet Can Oğuzsoy, gazetemize yazdığı mektupta, kaleme aldığı bir öykünün “örgüt propagandası” gerekçesiyle yönetim tarafından el konulduğunu aktardı. Oğuzsoy, “Kitaplarımız toplatıldı, yanımızda kalacak kitap sayısı beş adet ile sınırlandı. Yazılarımıza el konuluyor. Mektup yoluyla yazdığım bir öyküye, çok rahat bir şekilde “örgüt propagandası” bahanesiyle el konuluyor. Ankara’dan Bolu’ya gönderilmiştik. Soyunmayı reddettiğim için işkence görenlerden biri oldum. Görüş yerinde arkadaşlarımla fotoğraf dahi çekinemiyorum” diye yazdı.

Melzer teftişte!
Türkiye’nin daveti üzerine Ankara’ya gelen Birleşmiş Milletlerin (BM) işkence özel raportörü Nils Melzer, cezaevinde işkence ve kötü muamele iddialarına ilişkin görüşmelere başladı. Melzer, ilk olarak Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ile görüştü. Yıldırım cezaevlerinde işkence ve kötü muamele yapılmadığını iddia etti anlatıldı.