Yazar Aydın İleri, “Savaş meydanlarında kazanılan zaferleri eğitimle, kültürle; barış kültürüyle, sanatla, sporla, bilimle, eğitimle, üretimle pekiştiren Atatürk’ün izini sürdüm,” diyor

Kitapta bizden bir Atatürk var

Kadir İNCESU

Kütüphaneci, yazar Aydın İleri ile Okuryazar Yayınevi tarafından yayımlanan, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının çeşitli dönemlerine ait anılarımın yer aldığı ‘Atatürk’ten Çocuklar İçin Öyküler Beni Unutmayınız’ adlı kitabı üzerine konuştuk.

"Atatürk’ten Çocuklar İçin Öyküler” kitabının benzerlerinden farkı nedir?

Bu kitap çalışması 10 yıllık bir emeğin ürünü. Bine yakın kitap bu çalışma için tarandı. Kitabın alt yapısında ciddi bir kütüphane ve arşiv çalışması var. Kütüphane ve arşiv süreci işin mutfağı, her bilgi her anı-öykü kaynakçalı. Aynı anı-hikâye birçok kaynaktan karşılaştırılarak gerçekleşti. Önemli bir lider, devlet adamını anlatan kitaplarda sorumluluk daha fazla. Hata yapma korkusu yazım sürecinde her zaman daha dikkatli olmamı gerektirdi. Öykülerin yüzde 60’ı özgün, daha önce yaygın şekilde yayınlanmamış öyküler.

LİDERE BİR SAYGI DURUŞU

Bu konuda pek çok kitap varken, neden böyle bir çalışma yapma gereği duydunuz?

Üretilen eserlerin niteliği yazmama teşvik etti. Yaşadığım, büyüdüğüm ülkenin çocuklarına, insanlarına karşı bir sorumluluğum var. Bir anıya ulaşmak için aylarca araştırma yaptığımı biliyorum. Bir anı-öykü için yıllarca emek vermeye değer. Çıkan çalışma insanın mutluluk kaynağı oluyor. Kitap Cumhuriyet’i kuran lidere bir saygı duruşu, bugünün çocukları için bir armağan. Sadece çocuklar için değil herkesin keyifle okuyabileceği bir anı-öykü kitabı.

Kitabı yazmamın ana nedeni meraktı. Yeni bilgilere ulaşma merakı. Kenarda köşede kalmış anıların gün yüzüne çıkmasıydı.

Kitabınızdaki öykülerde Atatürk’ün hangi özellikleri öne çıkıyor?

Savaş meydanlarında kazanılan zaferleri eğitimle, kültürle, sanatla, sporla, bilimle, eğitimle üretimle pekiştiren Atatürk’ün izini sürdüm.

Kitapta sivil Atatürk var. Çocuk, ağabey, arkadaş, sevgi dolu, babacan Atatürk var. Oyunlar oynayan, halaylar çeken, ağlayan, gülen, okuyan-yazan, şiirler okuyan, müzik dinleyen, tiyatro izleyen, sanatçıyı ayakta alkışlayan, sporcuyu ödüllendiren, çiftçiye-köylüye değer veren, çevreye-doğaya-hayvanlara saygılı, bizden bir Atatürk var.

VALS YAPAN YAZAR MİNA URGAN’DAN UÇAN KIZI SABİHA GÖKÇEN’E…

Kitabınızda anıları anlatılan ‘özel’ isimlerden de söz eder misiniz?

Kitabı ithaf ettiğim iki değerli Cumhuriyet kadınını anmadan geçmeyelim. Prof. Dr. Türkan Saylan ve duayen kütüphaneci Leman Şenalp. İki değerli insanı saygıyla anıyorum. Türkan Saylan hocamın elinden simit yedim, çay içtim. Onun sayesinde yazarlarla, tanıştım. Onun elinde büyüyen bir ‘deniz yıldızı’ olmanın görev bilinciyle yazıldı bu kitap. Leman Şenalp, Atatürk’ün izinde bir kütüphaneci, ayaklı bir kütüphaneydi. Atatürk’le ilgili birçok makalesi ufkumu açtı. İkisi de bu Cumhuriyet’e, yakışan, üreten bilim kadını.

Kitapta kimler yok ki? Florya’da Atatürk’ün kayığının peşinden yüzen Ara Güler. Atatürk’ün masasından leblebileri yiyen Hanri Benazus. Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu. Atatürk’e fahri profesörlük unvanının verilmesini öneren Yahya Kemal. Atatürk’ün savaş meydanlarında elinden bırakmadan okuduğu Çalıkuşu kitabının yazarı Reşat Nuri Güntekin. Atatürk’ün ‘Uçan Kızı’ Sabiha Gökçen. ‘Berlin Panteri’ kaleci (Türkay) Turgay Şeren. Atatürk’le Vals yapan yazar Mina Urgan ve Atatürk’le ilgili en önemli kitapları kalem alan Turgut Özakman var.

Sizi en çok etkileyen öykü hangisi oldu?

Beni bu öykülerin hepsi çok etkiledi, etkilemese kitaba almazdım. Bazı öyküler biraz öne çıkıyor özellikle de her fırsatta okumanın önemini değerini açıklayan; ‘Atatürk ve Çalıkuşu’ öyküsü, ‘Harçlığın Yarısı Kitaba’ öyküsü ve en etkileyici ve beni heyecanlandıran öykü, ‘Atatürk’ün Bisiklet Takımı’.