Rant tartışmalarıyla gündeme gelen, Çevre Ajansı’na kıyılarda işletme hakkı veren torba kanun teklifi, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda ‘yeniden düzenlenerek’ kabul edildi.

Kıyılar AKP’ye devrediliyor
(Depo Photos)

BirGün/Ankara

TBMM’den önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a sunulan, yönetim kurulunda AKP Genel Merkez yöneticisinin yer aldığı Türkiye Çevre Ajansı’na, kıyılarda gemi bağlamak için mapa ve şamandıra sistemlerini kurma ve işletme ile deniz araçlarına atık alım hizmetleri sunma yetkisi veren torba kanun teklifi, komisyonda kabul edilerek TBMM Genel Kurulu’na sevk edildi. Komisyonda yapılan itirazlar sonucunda ajansa, doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerinde yer alan, Kıyı Kanunu kapsamındaki devletin tasarrufu altındaki alanları işletme hakkı veren düzenleme ise teklif metninden çıkarıldı. Böylece ajans sit alanı ve özel çevre koruma bölgeleri dışında yer alan kıyılarda söz sahibi olacak. AKP Genel Merkez Çevre, Şehir ve Kültür Başkan Yardımcısı Mustafa Kenan Yılmaz’ın Yönetim Kurulu Üyesi olduğu Çevre Ajansı ayrıca depozito iade sistemini yap, işlet, devret modeli ile hayata geçirme olanağına da kavuştu. Düzenleme ile müsilajı engelleme amaçlı çevresel denetimlerin kamu yerine özel firmalarca yapılmasına da olanak sağlandı. Kanun teklifine karşı çıkan muhalefet, kıyıların belediyelerin elinden alınarak önce merkezi hükümete, daha sonra da Çevre Ajansı’na devredilmesinin, “Yasal engellerle karşılaşmadan özel işletmelere devri” için yapıldığını ifade etti. Teklifin, AKP’nin yerel seçim sonuçlarını hala kabullenememiş olmasının da bir göstergesi olduğunu bildiren CHP’li Gökan Zeybek, "2019 Yerel Seçimlerinden sonra, kıyıları yönetme konusunda halkın demokratik seçimlerle vermiş olduğu siyasal sonuç, hâlâ anlaşılmış değildir. Devlet, ne zamandan beri kendi organlarıyla değil de bu tür ajanslar eliyle gelir elde etmeye ve sorunları çözmeye çalışıyor?" diye sordu.

KURULUŞ İLKELERİNE TERS

Çevre Ajansı’nın kuruluş ilkeleri ile çelişen yetkilere sahip olduğunu vurgulayan Zeybek, “Ajans, çevre kirliliğini önlemek ve yeşil alanların korunmasına, iyileştirilmesine ve geliştirilmesine katkı sağlamak, döngüsel ekonomi ve sıfır atık yaklaşımı doğrultusunda kaynak verimliliğini artırmak için depozito yönetim sistemi kurulmasına, işletilmesine, denetimine yönelik faaliyetlerde bulunmak üzere kurulmuştu” diye konuştu.

Çevre Ajansı’na kıyılarda verilmek istenen yetkiyi savunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, komisyonda yaptığı konuşmada, “rant” vurgusu yaptı. Kıyıların özel sektöre devrinin bir çeşit ranta neden olacağını kabul eden Birpınar, bunun yerine Çevre Ajansı eliyle işletilmesi gerektiğini söyledi. Komisyonda, Birpınar ile CHP Milletvekili Mürsel Alban arasındaki “rant” diyaloğu şöyle yaşandı:

Mehmet Emin Birpınar: “Muğla’nın Göcek kıyılarına, Göcek’in etrafına çok fazlaca tekne geliyor ve burayı altı ayrı koya böldük ve bunları ayrı ayrı ihale ettik. İhaleye işte o girdi, bu girdi falan, birinde 1 liralık yer 10 liraya çıktı, 50 liraya çıktı. Baktık ki hakikaten büyük bir rant dönecek bu işin içerisinde yani birileri alacak, bunu yapacak ve biz bu işten otomatik vazgeçtik, dedik ki ‘Bunu biz kendimiz yapalım.’

Mürsel Alban: “Rantı kendimiz alalım, mı dediniz?”

Mehmet Emin Birpınar: "Rant olacak, her yerde rant var da gülmeyin yani ben de diyorum ki bunu devlet eliyle…”