Göcek, yeni liman projeleriyle yapılaşmaya açılıyor. Koylarının korunması ilişkin yapılan çalıştayda kıyıların halkın kullanıma açık olması gerektiği belirtildi.

Kıyılar halkındır!
Fotoğraf: BirGün

Berke YENİ

Muğla’nın Fethiye ilçesinde kıyılar talan ediliyor. Bu talandan en çok etkilenen yerlerden biri de Göcek. Dünyaca ünlü Göcek koylarının korunması ve yönetilmesine ilişkin çözüm modeli için haziran ayında düzenlenen, ‘Fethiye Körfezi, Göcek/Dalaman Koylarının Korunması ve Yönetimi Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi tamamlandı.

Sonuç bildirgesinde, “Kıyılar herkesin kullanımına açıktır. Kıyı yapılarının doğru planlanması, planların güncel ve bilimsel yöntemlerle tasarlanması ve uygulanması, kıyıların ekolojik ve doğal dengelerinin korunması, iklim değişikliklerinin kıyalara olan etkilerinin araştırılması ve bütünleşik bir kıyı alanları yönetiminin oluşturulması temel amacımız olmalıdır” denildi.

KİRALAMA YAPILMAZ

Sonuç bildirgesinde öne çıkanlar ise şu şekilde:

•Koylarda yapılacak her türlü düzenleme bilimsel verilerin ışığında hukuka uygun olarak ve yerel yönetimlerin, yöre halkının ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla yapılmalıdır. Aksi takdirde ne kadar iyi niyetli bir girişim olursa olsun uygulanması ve başarılı olması beklenemez. Bu nedenle uygulamada sorunlar yaşadığımız Göcek Körfezi ve Göcek Dalaman Koyları Koruma ve Kullanma Usul ve Esaslarının günümüz şartlarına uyumlu hale getirilmesinde bu çalıştaydan elde edilen çıktılar dikkate alınmalıdır.

•Koyları kullanan paydaşların niteliklerine ve tiplerine göre taşıma kapasitesi belirlenmeli, taşıma kapasitesinin aşılmaması için Fethiye ve Göcek’te bulunan marina ve benzeri yat bağlama yeri kapasitesi belirlenmelidir. 2007 yılında Özel Çevre Koruma Kurumu tarafından Göcek ve Dalaman Koylarının Tekne Taşıma kapasitesi saptanması amacıyla gerçekleştirilen projeler önemli adımlar olmuştur. Ancak o tarihten sonra bugüne kadar geçen 15 yıl içinde, o projelerle başlatılan su kalitesi izleme, tekne sayım ve tekne büyüklük/özellik dağılımlarının izlenmesi ile ilgili çalışmalar sonrasında devam etmemiştir. En kısa zamanda tüm bu araştırmaların yediden başlatılması ve sürekli olması zorunludur.

•İnlice Koyu’ndan Kurtoğlu Burnu’na kadar olan çizginin batı tarafı dalışa yasak saha olup bunun sebebi su altı zenginliklerinin ve kalıntıların tespit edilememiş olmasıdır. Bu nedenle bölgede arkeolojik çalışmalar yapılmadan bir kiralama yapılması kesinlikle düşünülmemelidir.

•Başta Anayasa olmak üzere Kıyı Kanunu, Çevre Kanunu, Limanlar Kanunu, İmar Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve Orman Kanunu gibi pek çok kanunda kamu yararı temel ilkesi gözetilmesine, koylardaki kaçak yapılaşma, su, toprak ve havanın kirlenmesi, gürültü kirliliği kültür varlıkların tahribi, ormanların yok edilmesi gibi konularda, çeşitli yükümlülük, yasak ve yaptırımlar mevcuttur. Merkezi ve yerel makamların kendilerine bu kanunlarla verilen yetkilerini etkin bir şekilde kullanması gerekmektedir.