Kıyılara da kıyacaklar!
İktidarın doğa talanı sürüyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yönetmelik değişikliğiyle ormanların deniz kıyıları özel mülkiyete verilebilecek. Yaşam savunucuları yönetmeliğin iptali için dava çağrısı yaptı.

Aycan Karadağ
aycankaradag@birgun.netZeytin ağacını, köylünün toprağını, suyu ve yaşamı hedef alan düzenlemenin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğiyle, orman alanlarının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan bölümleri özel mülkiyete tahsis edilebilecek. 'Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkın da Yönetmeliğe' eklenen yeni madde, kıyıların sermayeye devrinin yasal hale getirilmesi tartışmasını başlattı. Bu durum tepki çekti. Yaşam savunucuları, "Yönetmelikteki değişiklikler, tüm kıyı alanlarını sermayeye açarak, özel mülkleştiren adrese teslim bir düzenlemedir. Kabul etmiyor ve ilgili kurumları, yönetmeliğine iptaline yönelik dava açmaya davet ediyoruz" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ise yönetmeliğin yürürlüğe girdiğini ve hükümlerinin Bakanlık tarafından yürütüleceğini açıkladı.
NE DEĞİŞTİ
Yeni fıkra, kıyı kenar çizgisi nin deniz tarafındaki ormanda kalan tüm kamu arazilerini tahsis kapsamına soktu. Tahsisler, duyuru şartı aranmaksızın mevcut turizm belgeli özel mülkiyetlere veya tahsisli yatırımlara “ek alan” olarak verilebilecek. Yönetmelikteki üst sınır, ana parselin üçte biri ve 25 bin metrekareyi aşamayacak; fakat denizle bağlantısı korunmuş kıyı parselleri bu sınırlamanın dışında tutuldu. Anayasa’nın 43. maddesi ile Kıyı Kanunu'nun 5. ve 6. maddelerinde, kıyıların kamu yararına kullanımının öncelikli olduğu ve özel mülkleştirmenin yasaklandığı net biçimde ifade ediliyor.
Buna rağmen yapılan yeni düzenlemeyle, kıyıların özel sermayeye devrinin önü açılıyor.
Kıyı Hareketleri Dayanışma Ağı (KIYIDA), söz konusu yönet melik değişikliğinin Anayasa İHA ve Kıyı Kanunu'na açıkça aykırı olduğunu vurgulayarak, yönetmeliğin iptal edilmesi için dava çağrısında bulundu.
Çağrıda, "Kıyılar özel mülkleştirilerek soylulaştırılıyor ve yoksulluğun derinleştiği ekonomik kriz ortamında halkın kıyılara erişimi kısıtlanıyor" diye belirtildi.
Yeni yönetmelik, orman alanlarının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan alanlarını, “kamu kullanımına açık olmak şartıyla” özel mülkiyet kapsamına alıyor. KIYIDA, "Bu ifade kamu yararına bir alan açılıyormuş gibi sunulsa da aslında sermayenin kıyılara işgalini yasallaştırıyor" ifadelerini kullandı.
16 Nisan 2022 tarihinde yapılan benzer bir düzenleme, kamu yararına ve hukuka aykırılığı gerekçesiyle yargı tarafın dan iptal edildi. KIYIDA, ilgili yönetmeliğin tümüyle iptal edilmesini talep ederek, "Yönetmelik normlar hiyerarşisine aykırıdır ve sermayenin talepleriyle adrese teslim yapılmıştır" açıklamasında bulundu.
KIYIDA, kıyıların korunması ve halkın eşit erişimine açılması için mücadeleyi artıracaklarını belirtti.
Yapılan açıklamada, "Kıyılar özgürleşene ve hukuki olarak güvence altına alınana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" denildi.
SERMAYE LEHİNE
Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği değişiklikleriyle, çevresel etkisi büyük olan projelere dair kriterler yeniden düzenlendi. Değişiklikler, enerji ve maden şirketlerine esneklik sağlarken, halkın bilgilendirilme ve katılım süreçlerini kısıtladı. Avukatlar, bazı maddelerin Danıştay kararlarıyla uyumlu hâle getirildiğini belirtse de, genel olarak düzenlemenin çevreden çok sermaye lehine olduğu konusunda uyarıda bulundu.


