Ayla Enerji isimli şirketin Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na 985 bin dolar aktarıp “vergiden kaçındığı” ortaya çıktı. Daha önce de Başkent Gaz’ın Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na 8 milyon dolar aktarması gündem olmuştu.

Kızılay’dan ikinci Ensar skandalı!
Kızılay Başkanı Kerem Kınık. (Fotoğraf: İHA)

İsmail ARI

Depremin ardından çadır satan ve maden suyunda arsenik tespit edildiği ortaya çıkan Kızılay’a ilişkin her geçen gün yeni bir skandal ortaya çıkıyor.

BirGün’ün ulaştığı 11 Temmuz 2017 tarihli Kızılay Yönetim Kurulu tutanaklarıyla, çocuklara yönelik cinsel istismar skandalıyla hafızalara kazınan Ensar Vakfı’na Kızılay üzerinden para aktarıldığı açığa çıktı.

Ayla Enerji ve Mühendislik Hizmetleri isimli bir şirket Kızılay’a 1 milyon dolarlık şartlı bağış yapmak için başvurdu. Şirket bu bağışın 985 bin dolarının Ensar Vakfı’nın banka hesaplarına aktarılmasını ve 15 bin dolarını ise Kızılay’ın faaliyetlerinde kullanmasını istedi. Kızılay ise bu talebinin kabul edilmesine karar verdi.

Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre, Ayla Enerji ve Mühendislik Hizmetleri Şirketi Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na para aktardığında dönemde Şengül Ayla’ya ait. Ayla daha sonra şirketteki hisseleri bir başka isme devretti. Ayrıca kayıtlara göre şirketin ticari unvanını da sık sık değiştirildi. Ortaklık yapısının, yani şirket hisselerinin de sık sık el değiştirdiği belirtildi. Şirketin internet sitesinin dahi olmaması da dikkat çeken bir başka ayrıntı oldu.

kizilay-dan-ikinci-ensar-skandali-1142329-1.

DAHA ÖNCE DE AKTARDILAR

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arkadaşı Aziz Torun’a ait Başkent Gaz’ın 27 Aralık 2017 tarihinden Kızılay üzerinden Ensar Vakfı’na 8 milyon dolar aktarması tartışmalara neden olmuştu. Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın, “Şirket vergi kaçırmamıştır, vergiden kaçınmıştır” sözleri ise tartışmaları daha da alevlendirmişti.

29 Haziran 2018’de Kızılay yine Başkent Gaz’ın bir başka şartlı bağışını kabul ederek “vergiden kaçınmasını” sağladı. Belgede yer alan bilgilere göre, Başkent Gaz, Erzincan Kemah İlçesi Göğüsbağı Mahallesi’ndeki kamu arazisine 8 derslikli bir imam hatip lisesi yapmaya karar verdi. Lise binasının inşaatının tüm masraflarını üstlenen Başkent Gaz, binayı tamamlayıp Erzincan Valiliği’ne teslim edeceğini bildirdi. Bu aşamadan sonra da şirket yine Kızılay’ın kapısını çaldı. Şirket, lise binasını inşa edecek müteahhit şirkete ödemeleri Kızılay üzerinden yapmak istediğini belirtti. Başkent Gaz, Kızılay’a aktaracağı parayı okulu inşa eden şirketin hesaplarına belirlenen tarihlerde yatırmasını istedi. Kızılay ise bu talebi “şartlı bağış” adı altında kabul etti.

Başkent Gaz ile Kızılay’ın imzaladığı protokole "Yapım işinin 3 ay içerisinde gerçekleştirilememesi durumunda Başkent Gaz’ın talebiyle bağışın iade edileceği” de belirtildi. Bu ifade de “vergiden kaçınmak” için Kızılay’ın paravan olarak kullandığı yorumlarına neden oldu.

VERGİ KAÇIRMA FAALİYETİ

Vergi Hukukçusu Prof. Dr. Murat Batı ise BirGün’e yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Gelir ve Kurumlar Vergisi (sermaye şirketleri) mükellefleri Kızılay’a yaptıkları nakdi bağışların tamamını indirim konusu yapabilmektedir. Bunların dışındaki bazı vakıf ve derneklere yaptıkları bağışların tamamı çoğu zaman indirim konusu olmayabilir. Başka bir kuruma aktarılmak üzere Kızılay üzerinden yapılan bağışları peçeleme kapsamında değerlendirmek de gerekiyor.

Yani esas amacın Kızılay’a bağış yapmak olmadığını ve yapılan işlemin kaçınma görüntüsü altında bir vergi kaçırma faaliyeti olduğunu yani peçeli bir sözleşme yapıldığını anlamak gerekiyor. Bu yüzden politik amacından arındırıp salt vergi yönüyle değerlendirirsek kuvvetle muhtemel bu şartlı bağışların büyük kısmı peçeleme amacıyla yapılmıştır. Bir diğer ihtimal ise Ensar gibi politize olmuş vakıf ve derneklere doğrudan bağış yapmış görünmek istememeleri de olabilir. O nedenle yapılan bu para aktarma işi her zaman vergiden kaçınmak amacı için olmayabilir. Ama yapılan bağışların peçeli olup olmadığının da ortaya konulması gerekmektedir.”

***

FABRİKADA ÜRETİM DURDU

Kızılay’ın Afyon’daki maden suyu fabrikasında bir süre önce çekilen görüntüleri BirGün 21 Mart Salı günü “Halkı zehirlemişler” başlıklı haberiyle duyurdu. Gündem olan skandal görüntülerde fabrikada maden suyunun dinlendirildiği bölümün içler acısı halde olduğu görüldü. Havuz olarak adlandırılan alanın duvarları ve tavanındaki rutubet ile kirlilik ise alanın hijyenden ne kadar uzak olduğunu gözler önüne serdi. Maden suyunun depolandığı alanda duvarların yosunlaşmaya başlığı da görüldü. Kızılay’ın haberin yayınlandığı 21 Mart günü fabrikada üretimi durdurduğu açığa çıktı. Fabrikada maden suyunda üretiminde çalışan personele 3 Nisan Pazartesi gününe kadar üretime ara verildiği bildirildi. Personelden yıllık izin dilekçesi doldurmaları istendi. Kızılay yetkilileri ise BirGün’ün sorularını yanıtsız bıraktı.