Deprem felaketinin ardından depremzedelere doğrudan çadır temin yetmek yerine bu çadırları Ahbap’a satan Kızılay’ın, deprem bölgesine giden Türk Eczacılar Birliği’ne de çadır sattığı ortaya çıktı.

Kızılay, deprem bölgesine giden eczacılara da çadır satmış!

Kızılay'ın Maraş merkezli depremlerin ardından bölgeye giden eczacılara da çadır sattığı öğrenildi.

Kızılay'ın depremin 3. gününde Ahbap'a 46 milyon TL karşılığında 2 bin 50 çadır sattığı ortaya çıkmış, ardından her iki kurum da bu bilgiyi teyit etmişti.

Kızılay'ın, Türk Eczacılar Birliğinin ihtiyaç duyduğu çadırları da tanesi 140 bin TL'den sattığı belirtildi.

Sözcü’den Emre Deveci’nin haberine göre, Türk Eczacılar Birliği (TEB) Başkanı Arman Üney, tanesi yaklaşık 140 bin TL fiyatla 76 metrekare büyüklüğünde 5 adet çadırı Kızılay’dan satın aldıklarını söyledi.

Bölgede mobil eczaneler kurmak için harekete geçen ancak büyük çadır bulmakta zorlanan Türk Eczacılar Birliği’nin, Kızılay’dan parayla çadır almak zorunda kaldığı belirtildi. Üney, bu alım için ödemeyi Kızılay’ın bir iştiraki olan Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş.’ye yaptıklarını kaydetti.

AHBAP’A DA SATTILAR

Gazeteci Murat Ağırel, Kahramanmaraş merkezli depremlerin 3'üncü gününde Kızılay'ın Haluk Levent'in başkanlığını yaptığı, afet bölgesindeki çalışmalarını sürdürerek depremzedelere destek olan Ahbap’a 46 milyon TL'lik çadır satışı yaptığını ortaya çıkrmıştı.

Ahbap, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kızılay'dan çadır alındığı bilgisini doğruladı. Açıklamada, "Arkadaşlarımız, Kızılay’ın iştirakinde olan Kızılay Çadır ve Tekstil A.Ş ile görüşme gerçekleştirdiler. Ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik" denildi.

Kızılay Başkanı Kerem Kınık, "Ahbap Derneği de Kızılay'ın yurt dışı bir kuruluş için ürettiği logosuz 2050 çadırı afetin ilk günlerinde Kızılay Çadır'dan maliyetine tedarik ederek AFAD’ın gösterdiği yere sevk edip depremzedelerin hizmetine sunmuştur" açıklamasını yaptı.

Kınık “işbirliği” olarak tanımladığı bu durumun ahlaki, akılcı ve yasal olduğunu öne sürdü.