Apocalyptica’nın Metallica şarkılarını çaldığı albümün çıktığı zamanı çok iyi hatırlıyorum 1996’da Fin grup Apocalyptica’yı oluşturan 4 çellist klasik Metallica şarkılarını çelloya uyarlayarak kaydetmişti. ‘Load’ albümünden midesi biraz bulanmış ergen Metallica hayranları olarak ‘Apocalyptica Plays Metallica by 4 Cellos’ albümüne sıkı sıkı sarılmıştık. Pek çoğumuzun annesi o albümle Metallica şarkılarına aşina olmuştu. ROTH’UN SOLOSUNDAKİ KLASİK Heavy […]

Klasik müzik ve Pentagram

Apocalyptica’nın Metallica şarkılarını çaldığı albümün çıktığı zamanı çok iyi hatırlıyorum 1996’da Fin grup Apocalyptica’yı oluşturan 4 çellist klasik Metallica şarkılarını çelloya uyarlayarak kaydetmişti.

‘Load’ albümünden midesi biraz bulanmış ergen Metallica hayranları olarak ‘Apocalyptica Plays Metallica by 4 Cellos’ albümüne sıkı sıkı sarılmıştık. Pek çoğumuzun annesi o albümle Metallica şarkılarına aşina olmuştu.

ROTH’UN SOLOSUNDAKİ KLASİK

Heavy metal ve klasik müziğin birbiriyle ne kadar uyumlu olduğunu tekrar etmemize pek de gerek yok. Metal tarihi boyunca klasik müzikten beslenmiştir. Accept’in ‘Metal Heart’ adlı efsane şarkısındaki Beethoven’ın ‘Für Elise’sinin metal uyarlamasını ilk duyduğumda tüylerimin nasıl diken diken olduğunu hatırlarım. Bunun gibi sayısız örnek var. Scorpions’un ilk gitaristi neoklasik rock/metalin öncülerinden Uli Jon Roth’un her solosunda duyduğumuz klasik öğeler Yngwie Johann Malmsteen’i fazlasıyla etkilemiş olmalı ki yıllarca tüm albümlerinde Bach, Beethoven, Mozart’a göndermeler yaptı Malmsteen. Hatta başka albümlerinin kitapçıklarını tam olarak hatırlayamasam da ilk aldığım CD’si olan ‘Facing The Animal’ın kitapçığında Bach ve Beethoven’a teşekkür eder ünlü gitarist. Power metal türünde klasik müziği anmayan grup zaten yok.

Manowar, Wagner’in sertliğinden Jason Becker’se Paganini’nin hız ve melodik yapısından etkilendi yıllarca.

Bu hikâyeleri anlatmamın sebebi olan daha doğrusu bunları aklıma getiren bir albümü dinliyorum birkaç gündür: ‘Dengin Plays Pentagram.’

Sekiz yıldır piyano çalan 1991 doğumlu Dengin Ceyhan, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı’nda öğretim görevlisi. Beş yıldır Fazıl Say, Chopin, Rachmaninoff, Mendelssohn, Khachaturian, Bach, Liszt, Satie ve Pentagram’dan oluşan repertuvarıyla pek çok konser verdi Ceyhan.

Dengin Ceyhan piyano çalmayı öğrendikten sonra konservatuvardaki her boş vaktinde sevdiği rock şarkılarını çalmaya başlamış.

Dengin Ceyhan’ın kariyerinin bu ilk kaydının prodüktörü Pentagram’ın bas gitaristi olan besteci müzisyen Tarkan Gözübüyük.

LANSMAN BU AKŞAM

Bu EP’de yaşadığımız coğrafyanın ezgilerini taşıyan şarkıların yanında ‘Trail Blazer’ gibi grubun ilk dönemini işaret eden bir thrash metal parçasına da yer verilmiş. Uyarlamalar sade, uyarlamalar bestelerin önüne geçmiyor. Dengin Ceyhan’ın yeteneği ve müzikal vizyonu sayesinde şarkıların hakkı verilmiş, altında ezilmemiş. Genel olarak huzur veren bir deneyim yaşatıyor EP.

Uzun zamandır dinlediğim en güzel işlerden biri ‘Dengin Plays Pentagram’ oldu.

Ceyhan’ı canlı canlı izlemek isterseniz bu akşam Moda Sahnesi’nde EP’nin İstanbul lansmanı gerçekleştirilecek. Yolu açık olsun.

Not: Madem yazının başında Load’un lafını geçirdim, güncelleme yapmam lazım. Load mükemmel bir albüm. O zaman haksızlık ettim. 10 yıl sonra Load’un ne kadar büyük bir albüm olduğunu anladım.