Geçen haftaki rekor kokain yakalamaları aynı adresi işaret ediyor: Mersin Serbest Bölge. 6 ay öncesine kadar X-Ray cihazı bile olmayan Mersin Serbest Bölge’ye kokainlerin girmesi ve çıkmasının kolay olduğu iddia ediliyor. Acaba kaç ton kokain buradan Avrupa ve Ortadoğu’ya götürüldü?

Kokainin ‘serbest bölgesi’

Türkiye’nin bir kokain rotasına dönüştürüldüğüne dair gerçekler deşifre oldu. Ancak sevkiyatlar çok büyük olduğu için halen artçı dalgalar limanlara vuruyor. Muhtemelen tonlarcası da okyanuslarda, denizlerde oyalanıyor.

Mersin Limanı’nda 16 Haziran 2021’de başlayan operasyonla Ekvador’dan gelen gemideki ithal muz dolu konteynerlerde 1.3 ton kokain ele geçirilmişti. Biz “Yılda ortalama 1.5 ton kokain yakalanan Türkiye nasıl bir seferde 1.3 ton ele geçirilecek hale getirildi?” diye sorarken Ekvador’dan gelen başka bir gemi Mersin Limanı’na yanaştı.

23 Haziran 2021 günü bu gemide muz ithal edilen konteynerler içinde 463 kilo kokain yakalandı.

İki operasyonda da kokain dolu çantaların içinde uydu takip sistemi GPRS cihazları vardı. Yani gönderenler ve alıcılar uyuşturucuları uydudan takip ediyordu.

Böylece bir hafta içinde Türkiye’de bir yılda yakalanandan fazla kokain ele geçirilmiş oldu. Tamamını Mersin Gümrük Muhafaza ekipleri yakaladı.

Bu iki operasyonla ortaya dökülenleri mercek altına alalım.

1.3 tonluk rekor yakalama ile başlayalım.

Kokaini gönderen kim?

Brezilya basınındaki iddialara göre; ‘Brezilya Escobar’ı denilen Sergio Roberto de Carvalho. Eski bir binbaşı olan Carvalho’nun Avrupa’ya kokain kaçakçılığının kilit ismi olduğu iddia ediliyor. Bir dönem İspanya Malaga’da devasa bir malikanede yaşıyordu. Sahte kimlikle yakalanıp kefaletle serbest bırakılmıştı.

kokainin-serbest-bolgesi-892753-1.

Sergio Roberto De Carvalho daha önce yargılandı ama kurtulmayı başardı. Avrupa Polisi’nin uyuşturucu kaçakçılarının kullandığı EncroChat isimli şifreli mesajlaşma programının yazılımını kırmasından sonra kokain ağı deşifre oldu. De Carvalho’nun Belçika, Hollanda ve Almanya limanlarından Avrupa’ya yılda 45 ton kokain sokan ağı yönettiği iddia ediliyor. Aralık 2020’de yapılan operasyonlardan özel bir uçakla kaçarak kurtulduğu öne sürüldü. Avukatı mahkemeye Covid 19’dan öldüğüne dair belge sundu. Ancak Brezilya güvenlik güçleri, Avrupa Polisi’ni bunun bir aldatmaca olduğuna ikna etti. Halen aranıyor.

1.3 ton kokain nasıl taşındı?

Sözcü’den Ali Ekber Şen’in haberine göre; kokaini getiren MSC’ye ait gemi Ekvador’un Bolivar Limanı’ndan yola çıktı. Bu liman Yüksel Yıldırım’ın sahibi olduğu Yılport Şirketi’nce işletiliyor. Haber kaynaklarına göre; bu tür kaçakçılıklarda genellikle kokain, muz bahçelerinde konteynerlere yerleştiriliyor. Böylece karteller iz bırakmamayı hedefliyor.

Kokainin alıcısı kimdi?

Konşimento belgesinde konteynerlerin alıcısı olarak Mersin’deki Öz Şimşekler Gıda Şirketi görünüyor. Muz ithalatında eski bir şirket ve Mersin Serbest Bölge’de faaliyet gösteriyor. Kurucusu Nimet Ş. oğlu Halil İbrahim Ş. ile işleri yürütüyor. Şirkete ait TIR’lar genellikle Irak’a taşımacılık yapıyor. Baba ile oğul ve 3 şirket çalışanı tutuklandı. İfadelerinde kendilerinin kokainden haberlerinin olmadığını söylediler.

Alıcı şirketlerin haberi olmadan uyuşturucunun konteynerlere yüklenmesi sık rastlanan bir durum. Çoğunlukla da bu savunmayla davalar kapanıyor. Ancak Öz Şimşekler Şirketi’nin yurt dışına çok büyük miktarlarda para transferlerinin belirlendiği iddia ediliyor.

kokainin-serbest-bolgesi-892754-1.

Halil İbrahim Ş.’nin Ekvador’da verdiği pozlar, sosyal medya sayfasında yer alıyor.

Nasıl yakalandı?

Operasyonun ihbar üzerine yapıldığı öne sürülüyor. İhbar yurt dışından da gelmiş olabilir.

İKİNCİ OPERASYON

Kokain kaçakçılığında ağırlıkla gemi taşımacılığı kullanılıyor. Bunun çok basit bir nedeni var; dünya gemi ticaretinde milyonlarca konteynerin çok küçük bir kısmı kontrolden geçirilebiliyor. Dezavantajı ise deşifre olan güzergahlardan gemileri çıkartmanın mümkün olmaması.

Sonuçta 1.3 tonluk rekor yakalamadan bir hafta sonra Mersin Limanı’nda Portekiz bayraklı Amanda isimli gemide 463 kilo kokain ele geçirildi. Bu kez kokain bulunan, 125 ton muzla dolu konteynerlerin alıcısı Alyans isimli firma. İddiaya göre; Alyans paravan bir şirket. Şirketin 3 çalışanı gözaltına alındı, biri tutuklandı. Alyans isimli firmanın da adresi Mersin Serbest Bölge’ydi.

Yani…

Kokainin rotası Mersin Serbest Bölge’de kesişiyor. Daha önce de Mersin Serbest Bölge’ye götürülecek konteynerlerde çok sayıda yakalama oldu.

Haber kaynaklarından öğrendiğime göre; 6 ay öncesine kadar Mersin Serbest Bölge’de konteynerlerin kontrol edileceği bir X-Ray cihazı bile yoktu. Limandaki koridordan geçirilen konteynerler sadece kantarda tartılıp hiçbir resmi görevlinin kontrolü olmadan Serbest Bölge’deki depolara sokuluyordu. Muzları depoya aldıktan sonra kaçakçıların ‘mal’larını otomobiller, işçi servisleri hatta TIR’larla çıkartması çok kolay.

Üstelik muz ithalatında Serbest Bölge’yi kullanmak ticari olarak manasız. Ek nakliye, harç ve depo kira bedelleriyle, muz ithalatından kâr etmek neredeyse imkansız. Oysa bazı şirketlerin bu masraflara karşın çok ucuz fiyatla muz sattıkları ve bu nedenle sektördeki rakiplerinin battığı öne sürülüyor. Üstelik Serbest Bölge’den muz ithalatı için ruhsat almak da hiç kolay değil.

Şimdi ortada büyük sorular var:

Bu serbestlikten kokain kaçakçıları ne zamandır faydalanıyor? Bu denetimsiz koridorlardan ne kadar zehir geçti? Ve tekrar tekrar soralım: Güney Amerika’nın yanı sıra ve Avrupa ile Ortadoğu’da kokain kaçakçılığı için bağlantıları olan baronlar kim?

5 TONLUK GİZEM

Türkiye’nin kokain rotasına dönüştüğü gerçeğiyle bir yıl önce, 9 Haziran 2020’de Kolombiya’daki bir operasyonla yüzleştik. Varış noktası Mersin Limanı olan gemide yaklaşık 5 ton kokain yakalandığı açıklandı. Kokain toz kauçuk ile karıştırılmıştı.

kokainin-serbest-bolgesi-892755-1.

Gördüğünüz kauçuk parçalarının içinde kokain var ve bu çok özel kimyasal formül ile karıştırılmış yaklaşık 5 ton kokain Türkiye’ye geliyordu. Kokainin ayrıştırılması için de sistemler kurulmuş olmalı.

Bir yıldır bu devasa sevkiyat hakkında çok az bilgi edinebildik. Gazeteci İbrahim Haskoloğlu, Kolombiya’nın ilgili makamlarına yaptığı başvuruların sonuçlarını açıkladı:

Operasyonla ilgili gözaltına alınan bir kişi bile yok. Operasyon emrini veren Savunma Bakanı, Ocak 2021’de ölmüş. Kolombiya’daki benzer vakaları yıllardır takip ettiğini anlatan Haskoloğlu böylesi bir sessizlikle daha önce karşılaşmadığını anlattı. Sadece Türkiye’ye bilgi verildiği söylenmiş.

5 tonluk kokain ile ilgili 1 yıl sonra nihayet açıklama yapan Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ise Kolombiya’dan yazılı bilgi verilmediğini vurguladı. 8 Mayıs 2021’de Mersin Limanı’na gelen bir gemide 616 paket yakalayan Panama’nın da Türkiye’nin bilgi taleplerine karşılık vermediği anlatıldı. Açıklamada Kolombiya ve Panama’nın uyuşturucuyu yakalamayıp ‘kontrollü teslimat’ yoluna gitmediğinin de altı çizildi. Bu ülkelerde ABD’nin Uyuşturucu İle Mücadele Dairesi (DEA) çok etkin ve operasyonlarla ilgili muhatap ülkelere sürekli bilgi veriliyor. Neden Türkiye ile bilgi paylaşılmadığının üzerinde durmak gerekiyor.

kokainin-serbest-bolgesi-892756-1.

Avrupa’da yıllara göre ele geçirilen kokain miktarlarını ortaya koyan bu grafikte ‘Neden Türkiye’ sorusunun yanıtı gizli. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin 2020 raporunda yer alan bu grafik 2016’dan itibaren Avrupa’daki kokain yakalamalarındaki büyük artışı ortaya koyuyor. Bunda Avrupa Polisi’nin baronların şifreli mesajlaşma sisteminin yazılımlarını kırmasının büyük etkisi oldu.

NEDEN TÜRKİYE?

2018’de büyük bir rekor kırıldı,181 ton kokain ele geçirildi. Bu uyuşturucu operasyonlarının büyük kısmı Belçika, Hollanda ve İspanya limanlarında yapıldı. Önemli kaçakçılar da yakalandı. Ancak Güney Amerikalı karteller için Avrupa vazgeçilmez bir pazar. Amerika’da kilosu 28 bin dolar olan kokain Avrupa’da 40 bin ila 80 bin dolara satılıyor. Avrupa limanlarında büyük kayıplar yaşayan kartellerin Türkiye üzerinden sevkiyata yöneldiklerine şüphe yok. Türkiye’nin onlarca yıl öncesine dayanan eroin rotaları kokain kaçakçılığını kolaylaştırıyor.