Tek taraflı ücretsiz izin uygulamasının Temmuz 2021’ye dek uzatılabilmesine olanak tanıyan mini istihdam paketi, Meclis komisyonunda kabul edildi

Kölelik paketi komisyondan geçti

Emek Servisi

AKP hükümetinin ‘işgücü piyasasında normalleşme sürecini hızlandıracağı’ iddiasıyla Meclis’e getirdiği mini istihdam paketi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Teklif yasalaşırsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla yüz binlerce işçinin 30 Haziran 2021’e kadar rızaları olmaksızın ücretsiz izne çıkarılabilmesi mümkün olacak.

Bu işçiler maaşları ne kadar olursa olsun günde 39, ayda bin 168 lirayla geçinmeye çalışacak; istifa edip başka bir iş bulmak isterlerse kıdem tazminatı haklarından vazgeçmek zorunda kalacak.

BİN 168 LİRA BİLE ÇOK GÖRÜLDÜ

Tek taraflı (işçinin rızası olmadan) ücretsiz izin uygulaması, sendikaların ve muhalefet partilerinin tüm itirazlarına rağmen nisan ayında yapılan düzenlemeyle başladı. Söz konusu düzenlemeyle yüz binlerce işçi ayda bin 1168 liraya mahkûm edildi. Öte yandan ortalamaya bakıldığında işçilere aslında bu tutarın bile ödenmediği görülüyor. İşsizlik Sigortası Fonu’nun Haziran Bülteni’ne göre Nisan-Haziran 2020 döneminde ücretsiz izne çıkarılarak nakdi ücret desteği almaya hak kazanan kişi sayısı 1 milyon 705 bin 147. Bu kişilere toplamda ödenen tutar ise 2 milyar 801 milyon 754 bin lira. Dolayısıyla ücretsiz izne çıkarılan her işçiye aylık ortalama 547 lira ödeme yapıldı.

ÜCRETSİZ İZİN TEHDİT UNSURU OLDU

Salgın döneminde ücretsiz izin, haklarına sahip çıkan ve hak gasplarına karşı sesini yükselten işçiler üzerinde baskı ve tehdit unsuru olarak kullanıldı. Örneğin Urfa’daki Özak Tekstil Fabrikası’nda Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası’ndan istifa ederek DİSK Tekstil’e üye olan işçiler yoğun baskıya maruz kaldı. Patron, DİSK Tekstil’e üye olan işçileri sendikalarından istifa ettirmeyi başaramayınca işçilerin önemli bölümünü ücretsiz izne çıkardı. DİSK Tekstil Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, bu fabrikada halen 40-50 üyelerinin ücretsiz izinde olduğunu söylüyor.

Türkmen, “Bazı üyelerimiz ise 3 ay ücretsiz izinde kaldıktan sonra dayanamayarak sendikamızdan istifa etti ve Öz İplik-İş’e geri döndü” diyor. Yalnızca Özak patronunun değil, birçok patronun işçileri sindirmek için bu yolu kullandığını belirten Türkmen, “Sendikalaşma, sendikasını seçme hakkına sahip çıkan, haksızlıklara sessiz kalmayan işçileri ücretsiz izinle terbiye etmeye çalışıyorlar. Şimdi patronlara bu olanağı veren uygulamayı bir yıl daha uzatacaklar. Bu kabul edilemez” diyor.

PATRONLARA 13 MİLYARLIK KIYAK

İşsizlik Sigortası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik öngören teklifte, işçilerin haklarını geriye götürecek tek düzenleme bu da değil:

■ Teklifte, İşsizlik Sigortası Fonu kaynaklarından patronlara yeni teşvikler verilmesi öngörülüyor. Buna göre, kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin uygulamasına tabi tutulan işçilerin normal çalışma düzenine dönmesi durumunda, patronun ödemesi gereken SGK primlerinin tamamı üç ay süreyle (31 Aralık 2020 tarihini geçmemek şartıyla) İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Bu tutar yaklaşık 12 milyar 990 milyon lira.

■ Teklife göre, işten çıkarma yasağı 3’er aylık sürelerle 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatılabilecek; ancak bu yasağın istisna kapsamı genişletiliyor. Teklif yasalaşırsa “belirli süreli iş veya hizmet sözleşmelerinde sürenin sona ermesi, işyerinin herhangi bir sebeple kapanması ve faaliyetinin sona ermesi, ilgili mevzuatına göre yapılan her türlü hizmet alımları ile yapım işlerinde işin sona ermesi” durumlarında da patronlar işçi çıkarabilecek. Bu düzenleme en çok inşaat şirketi patronlarına yarayacak.

■ Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Aralık 2020’yi geçmeyecek şekilde kısa çalışma ödeneğinin süresini sektörel olarak ayrı ayrı veya bir bütün olarak uzatabilecek. Öte yandan kısa çalışma ödeneğinden yararlanma koşullarında ya da ödeneğin miktarında herhangi bir değişiklik yapılmıyor. Bu ödenekten yalnızca son üç yıl içinde 450 gün prim ödemiş ve son 60 gün boyunca aralıksız çalışmış işçiler yararlanabiliyor.

KESK: ISG ERTELEMESİ KABUL EDİLEMEZ

Torba yasa teklifindeki bir diğer madde ise milyonlarca işçinin sağlığını ve güvenliğini ilgilendiriyor. 50’den az çalışanı olan az tehlikeli işyerleri ile kamu kurumlarında iş sağlığı ve güvenliği (İSG) uzmanı ile işyeri hekiminden hizmet alma zorunluluğu, patronların talebi üzerine dördüncü kez erteleniyor. Bu ertelemeye kamu emekçilerinden tepki geldi.

KESK’ten yapılan yazılı açıklamada, bu zorunluluğu getiren yasa maddesinin sekiz yıldır sürekli ertelenerek yürürlüğe sokulamadığına ve şimdi pandemi koşullarında üç yıl daha ötelenmek istendiğine dikkat çekildi. Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:“Madde gerekçesinde ‘Yeni koronavirüs salgını nedeniyle eğitimlerin aksaması ve ilgili sınavların gerçekleştirilememesinden kaynaklı oluşacak uzman ve hekim açıklarını önlemek adına…’ denilerek milyonlarca çalışan ile dalga geçiliyor. Oysa pandemi koşulları, sağlık emekçileri başta olmak üzere tüm kamu emekçilerinin İSG’ye olan ihtiyacını çok daha yakıcı hale getirdi.

KESK olarak iktidarı, pandemi koşullarında milyonlarca kamu emekçisinin ve işçinin sağlığını ve güvenliğini göz göre göre tehlikeye atan, iş kazalarına davetiye çıkaran yasa teklifini derhal geri çekmeye çağırıyoruz.”

MADENCİLERLE İLGİLİ DÜZENLEME EKSİK

Komisyonda kabul edilen yasa teklifinde emekçiler açısından tek olumlu görünen düzenleme ise Soma’da yıllardır tazminatlarını alamayan madencilerle ilgili. Ancak bu düzenleme de madencilerin taleplerini tam olarak karşılamıyor. Rödovans sözleşmeli madenlerde çalışmış olan işçiler, yıllardır gasp edilen tazminat hakları için mücadele ediyor. İşçilerin geçen yıl gerçekleştirdikleri direnişin ardından hükümet, rödovanslı madenlerde çalışan işçilerin tazminatının devlet tarafından ödenebilmesi için yasal düzenleme yapılacağı sözünü vermişti.

Aylar sonra söz konusu düzenleme, mini istihdam paketinde yer aldı. Ancak Bağımsız Maden-İş Sendikası’na göre düzenleme eksik; çünkü yalnızca Soma’daki Işıklar, Atabacası ve Geventepe madenlerinde çalışanları kapsıyor. Oysa tazminat mağduru işçi sayısı çok daha fazla. Sendikaya göre, rödovanslı alanlarda tazminat mağduru olan tüm işçiler için düzenleme yapılması gerekiyor.