Kolombiya’da barış

VIJAY PRASHAD / @vijayprashad
Ortadoğu Uzmanı

Kolombiya hükümeti ve Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC), geçen pazartesi, modern tarihin en uzun süren iç savaşlarından birine son verdi. Kolombiya halkı, görüşmeler sonunda varılan anlaşmayı bugün oyluyor. Eğer anlaşmaya karşıt oy kullanırlarsa, hükümet üzerinde taahhütlerinden vazgeçmesi konusunda baskı oluşacak. Bu, 50 yılı aşkın sürede çeyrek milyon insanı öldüren kanlı iç savaşı yeniden başlatabilir. Anketler çoğunluğun barış anlaşmasından yana oy kullanacağını gösteriyor. Yorgun Kolombiyalılar savaşı bitirmek istiyor.

1948’den sonra 10 yıl süren iç savaşa ‘La Violencia’ (Şiddet) deniyor. Elitlerin, kıtanın İspanya’dan bağımsız olmasından uzun süre sonra kölelikten ve sömürgeci yönetimden sağladığı faydayı tutmaya çalıştığı Kolombiya’nın yaşadığı geçen yüzyılının adı bu olabilirdi.

Kolombiya’nın ulusal bayrağında korkunç hikâyeler saklı. Sarı olan üst yarı, ülkenin altınını; yani zenginini simgelerken, alttaki yarı ise sınırları anlatan deniz mavisi ve ülkenin içinde dökülen kanı betimleyen kırmızı arasında paylaşılıyor. FARC’ın mücadelesine konu olan toprak reformunu ve kırsal demokrasiyi simgeleyen yeşil ise bayrakta yer almıyor.

FARC ve Kolombiya hükümeti arasındaki anlaşmaya göre hükümet, topraksız köylülere ve küçük işletme sahiplerine verilmek üzere 3 milyon hektar toprak ayıracak. Başka bir maddeye göre de devlet güçlerini kırsal kesimdeki halkla paylaşacak. Kırsal bölgelerin kendi politik yönetim mekanizmalarını oluşturmalarına izin verilecek. Bu gelişmeler yeni semboller yaratacak - altın ya da kanın yerine- belki de toprak ve özgürlük gelecek.

Savunma Bakanlığı yaptığı dönemde FARC’la savaşı yürüten Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, anlaşmanın ardından ‘Korkunç gece bitti’ dedi. Santos bugün mevcut koşullarca kendi politik geçmişinden sakınmaya zorlanarak zeytin dalına ulaşmaya çalışıyor. Karşısında FARC’dan Timoleón Jiménez var. Jiménez, “Tek silahımız sözümüz olacak” diyor.

Fakat 2 Ekim referandumundan anlaşma yanlısı bir sonuç çıkması garanti değil. Santos 2010’a kadar görevde kalan eski Başkan Álvaro Uribe döneminde Savunma Bakanı’ydı. Uribe anlaşmaya karşı. Referandumdan ‘hayır’ çıkmasını bekleyen Demokratik Merkez partisinden senatör. Kolombiya devletinin FARC’la görüşmemesi gerektiğine inanıyor. Savaşçılar için af konu dışı olmalı, ve dahası ABD tarafından desteklenen Kolombiya ordusu tüm gücüyle FARC’a saldırmalı. Uribe, Tamil Kaplanları’na karşı bir savaş yürüten Sri Lanka eski lideri Mahinda Rajapaksa’nın fikirlerini paylaşıyor. Rajapaksa, Sri Lanka’da 2002’de başlayan barış sürecini durdurmuş, Kaplanları yok etmek için ordusuna sarılmıştı. BM raporunda bu savaşın neredeyse bir soykırım olduğunu ortaya koymuştu. Uribe’nin Kolombiya için dilediği de bu.

Colgate Üniversitesi’nden Profesör Teo Ballve’e göre, ‘Anlaşmanın karşısındaki tüm tepkisel güçlere ve zorluklara rağmen, evet oyunun kazanması mutabakatın gerçekten uygulanmasında çok kritik bir öneme sahip’. Kolombiyalı tarihçi, bunun mümkün olan en iyi anlaşma olduğunu ve yurttaşların evet oyu kullanmaları gerektiğini söylüyor. Ona göre, bunun dışındaki herhangi bir seçenek ‘hayal edilemeyecek kadar kötü’. İmza töreninde bulunan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, “Barış zor iş” dedi. Bu zor işin bir kısmı da şiddet kurbanı aileleri kışkırtan Uribe’nin (babası FARC tarafından öldürüldü) devasa şovenizmine direnmek.

Uribe’nin Kolombiyası eskide kaldı, günümüzü tariflemeye yetmiyor. İngiltere Kent Üniversitesi’nden Dr. Luis Eslava’ya göre, Kolombiya büyük bir dönüşümün tam ortasında. Değişim 1991’de köklü oligarşiye karşı geniş tabanlı tartışmalar sonucu yapılan Anayasayla başladı. Afro-Kolombiyan Hareketleri, LGBTİ’ler, öğrenciler, İşçiler, köylüler, işsizler, ‘haysiyetlerinin kolayca alaşağı edilemeyeceğini, ya da en azından yürüyüşler, barikatlar ve sokak protestoları olmaksızın teslim olmayacaklarını gösterdiler.’ Eslava’ya göre, FARC ‘ülkenin halihazırda ilerici bir enerjiye sahip olduğunu görecek’. Barış görüşmelerinde yer alan FARC komutanlarından Victoria Sandino, yeni bir Kolombiya’nın inşaası için hazır olduğunu söylüyor. Savaş onu ve yoldaşlarını yormuş. ‘Şiddet ihtiyacı hissettiğimiz için silahlara başvurmadık’ diyor Sandino, ve devam ediyor: ‘Elimize silah aldık çünkü toprak sorununu demokratik yollarla çözmeye çalıştığımızda devletin şiddetiyle karşılaştık. Şiddete maruz bırakıldık.’ Demokratik yollara tam anlamıyla angaje olacak gibi görünüyorlar. Zaten başka yol da yok.

2 Ekim Gandi’nin doğum günü. Referandumla aynı güne denk geliyor. Eğer Kolombiyalılar ‘Hayır’ derse, sadece barış anlaşmasına değil yeni bir Kolombiya’ya da karşı oy kullanmış olacaklar. Evet oyu ise Eslava’nın bana söylediği gibi, ‘tarihin doğru yerinde durmaya hazır’ olduklarına dair bir işaret olacak.

Çeviri: Ömür Şahin Keyif