Yazarımız Sezyum ve karikatürist Altuniğne’nin yeni gösterisi Berlin’de izleyiciyle buluştu. Altuniğne, mizahın evrensel olduğunun altını çizdi: Komik, her dilde komik olur

Komik, her dilde komik olur

Ayşegül Ilgın - Egehan Ünlü/Berlin

Yazarımız Kaan Sezyum ve karikatürist Serkan Altuniğne, ‘Gurbet Şov’ gösterisiyle Almanya’nın başkenti Berlin’de Bavul Kafe’de (Bavul Kunst Und Kultur Cafe) mizah severlerle buluştu. İki bölümden oluşan gösterinin ilk bölümünde Sezyum, çeşitli mecralardan derlediği fotoğraf ve ekran görüntülerini yorumlayarak hem güldü hem güldürdü. İkinci bölümde sahnede yerini alan Altuniğne’nin esprili hikâyeleriyle devam eden şova katılım bir hayli yüksekti. Gösterinin tekrarı yine Bavul Kafe’de yarın aksam gerçekleşecek. Biz de bu buluşmayı fırsat edinip onlar ile eğlenceli bir söyleşi gerçekleştirdik.

► Öncelikle bu keyifli gösteri için teşekkürler. Bu konsept nasıl ortaya çıktı ve ismi neden ‘Gurbet Şov’?
Serkan Altuniğne:
İsmi ben buldum ve Kaan’a yolladım. “Çok iyi ya!” dedi. Ya beğendi ya da geçiştirmek için söyledi bilmiyorum. Ben bu ismi, 70’li, 80’li yıllarda Ajda Pekkan gibi sanatçıların buralarda yaptığı turnelere bir gönderme gibi düşündüm. Her Almanya gösterimize Gurbet Şov demeyebiliriz. Bir yandan da aldığım bazı görüşlere göre isim eski de tınlıyormuş. Gerçekten gurbetçi olan tayfa eski tınladığını söyledi, kimisi hoş bulmamış ama değiştirebiliriz, o önemli değil.


Kaan Sezyum: Ben mesajı çok basit ve net buldum. Çünkü bir yandan gurbet: Nostalji… Nostalji de eskiye olan özlem, eve olan özlem… Bizim gurbetten anladığımız, evinde olamamak ya da bir ev olsa bile hep başka bir ev düşüncesinin de olması… Ondan mesaj net gibi geldi ki ben de mesajın her zaman basit olmasını tercih ediyorum. Serkan da böyle düşünmeye çok açık ve sevdiğim, saygı duyduğum bir insan. Bu yüzden de önerisini çok iyi buldum. Hatta afişte de “Ben senin üzerine atlayayım” dedim. Serkan da çizdi. O çizince de çok sevimli oluyor. Kendimizi karikatürize ediyor, sahnede de bazen o karakterler oluyoruz. Tabii bu da insanları rahat hissettiriyor, afişte gördükleri şey sahnede karşılarına çıkıyor.

► Bu gösteriyle Türkiye kökenli seyirciyle buluşabileceğiniz diğer şehirlere ya da ülkelere de gitme planınız var mı? Devam etmeyi düşündüğünüz bir konsept mi bu?

S.A:
Yarın zaten ikinci gösterimiz var yine Berlin’de. Köln, Frankfurt planımız var. Berlin’de yeniden yapmak istiyoruz. Türkiye’de de planlarımız var. Evet, devamı gelecek gibi gözüküyor.

► Berlin seyircisini nasıl buldunuz? Beklentileriniz nasıldı öncesinde?
S.A
: Kaan cevaplasın, Türkiye’den gelen o. Ben az çok tanıyorum buradaki kitleyi.

K.S: Ben bu kadar çok ilgi beklemiyordum. Nasıl bir insan profili geleceğini bilemiyordum, ona rağmen tahmin etmediğim kadar iyi bir ekip geldi. Herkes istediğim rahatlıktaydı çünkü ben zorluyorum insanları, herkes için açık olmak zor iş. Açık olmasalar bile en azından ‘Öf pöf’ diyerek gitmediler. Önde sıkılan biri vardı, en fazla ayıp olmasın diye işemeye gitti. Biraz uzun işedi sonra Serkan’ı dinlemeye geri geldi. Çok bira içmiş olabilir.

komik-her-dilde-komik-olur-653752-1.


S.A: Seyirci çok pozitifti, Kaan’ın beklentisi galiba biraz daha fazla ama ben yeni nesil göçmenlerin daha çok geleceğini de biliyordum. Hiç negatif elektriği yoktu seyircinin, sıkılan arkadaşın bile.

► Serkan sen bir süredir Berlin’de yaşıyorsun, yurt dışında yaşıyor olmak işlerini ya da mizahını nasıl etkiledi?
S.A:
Yurt dışında olmak açıkçası benim işlerime pozitif bir etki yaptı. Daha çok çalışıyorum burada, daha çok çalışma isteği oluştu içimde. Rahatladım çünkü kafa olarak. Ama yanlış anlaşılmasın, bu Türkiye’de çizemiyordum demek değil. Orada ne çiziyorsam, burada da aynısını çiziyorum. Türkiye değil, İstanbul yormuş beni. Türkiye’nin başka bir şehrinde yaşıyor olsaydım bu kadar radikal bir değişiklik olmazdı tabi.

► Mizah kültür ve dil ile çok bağlantılı, bu zorlaştırıyor mu planları?

K.S: Bu ancak ortamları, toplumlardaki konumları, statüleri, argoyu da çevirebilmekle mümkün olur. Ama ben çok isterim, keşke böyle bir şey mümkün olsa. Mizah da keşke müzik gibi evrensel bir şey olsa. Yakında olacak bence ona da inanıyorum.

S.A: Mizahın evrensel olmadığı kısmına katılmıyorum, bence evrensel. Biz de sadece Türkçe mizahla kendimizi beslemiyoruz sonuçta. Bir şey komikse hangi dilde olursa olsun komik oluyor. Ama bazı tabirleri iyi bilmek lazım. Komik, her dilde komik olur.

Gösteri biletlerine bu linkten ulaşılabilir.

cukurda-defineci-avi-540867-1.