Konuşmak iyidir..

> BELİT ÖZÜKAN @ozukanbelit

Gözlerini de bakışını da kaçırıyor Dağıstan İnanç.. Ama olur da yakalarsanız, görürsünüz hem muzip hem de duygulu baktığını. Hem çocuk hem babacan.. Kısacık konuştuk. Kısa kısa konuşuyor. Zorlamak gerekiyor. Sevmezmiş konuşmayı. Ama olur da açmaya karar verirse içini, çok güzel yapıyor bunu. Samimi, gerçek.. İnanç Konukçu Gümüşlük’te bir oğlan çocuğu. Oyun oynamayı, uyumayı seviyor. Aslında pek konuşmadığı babasını, ailesini, ilişkilere ve çocuklara bakışını paylaştı benimle.. Teşekkürlerimle..

>> Yazları seni hep buralarda görüyorum, neden Gümüşlük?
Beş senedir geliyorum buraya. Arkadaşlarım hep burada. Bir de akşamları burada voleybol muhabbetimiz var biliyorsun. Şu anda da arkada oynanıyor. Gümüşlük’e gelme sebebimin sanırım yüzde kırkı bu. Voleybol. Tam bir erkek kafası yani. Bir de Gümüşlük çok güzel ya.

>> O erkek kafasını açar mısın biraz?
Gündüzleri okey, haftada bir tavla turnuvaları, akşamları voleybol. Gümüşlük biraz öyle bir yer. Erkekler için yapılmış bir eğlence parkı gibi. Biraz maço oldu ama...

>> Aslen nerelisin?
Aslen Diyarbakırlıyım. Ankara’da doğdum büyüdüm ama aile kökenimiz oradan geliyor. Bizim aile Ankara Keçiören’e yerleşmiş. Aşiret çocuğuyum. Bir Kürt çocuğuyum yani.

>> Bu kültürle mi büyüdün peki?
Hayır. Asimile olmuş Kürtleriz biz. Kürtçeyi sonradan öğrendim mesela. Köye gittiğim zaman bütün arkadaşlarım aralarında Kürtçe, benimleyse Türkçe konuşuyorlardı. Bir süre sonra dedim ki “Yazları geldiğimde benimle sadece Kürtçe konuşun.” Küfürlerle başladık, şimdi kendimi idare edebilecek, derdimi anlatacak kadar konuşuyorum. Diyarbakır’a gitsem aç kalmam yani.

konusmak-iyidir-56883-1.>> Nasıl bir ailede büyüdün?
Ben kadınların elinde büyüdüm. Teyzeler, annem ablam... Bir büyük şehir ailesi ama bir yandan da köklerinden kopmamış, geleneksel bir aile. Bizim ailenin kadınları dominanttır. Aile kavramı onların üzerinden açılır, büyür. Onlar yönetir.

>> Babandan bahsetmedin?
Pederi görmedim. Annem bana hamileyken, çok genç yaşında kalp krizi geçirmiş ve gitmiş. Ben doğduktan sonra bana onun da adını vermişler. Tam adım Dağıstan İnanç. Babamın vefatından sonra doğduğum için biraz şımarık bir çocukluk geçirdim. Harçlığım çoktu. Dik başlı bir çocuktum. Hep istediğimi yaptım. Ailenin kıymetlisiydim.

>> Babasız büyümenin sende nasıl bir etkisi oldu?
Bende onun arabesk duyguları yok açıkçası. Babam yok diye çocukken hiç ağlamadım çünkü bilmediğim bir şeydi. Hiç sahip olmadığın bir şeyi kaybedince de eksikliği hissedilmiyor. Dur, dur. Yalan söyledim galiba. Bunun bende bir etki bırakmadığını düşünmek ve söylemek kolayıma geliyor. Belki de bir savunma. Belit kapatalım bu konuyu.

>> Benziyor musun babana?
(Bir resim gösteriyor bana telefonundan, gerçekten çok benziyorlar)
Bu resimde babamla aynı yaştayız. Fiziksel olarak benziyoruz. Karakterlerimiz benziyor mu onu bilemiyorum.

>> Nasıl bir karakteri varmış babanın?
Anlaşıldı, bu konunun peşini bırakmayacaksın. (Biraz durdu) Babam, çevresinde herkesin çok sevdiği bir adammış. Çocukken akraba meclislerinde insanların bana davranış biçimlerinden, tutumlarından ve az buçuk anlatılanlardan babama ne kadar saygı duyduklarını, ne kadar sevilesi bir adam olduğunu anlayabiliyordum. Ama çocuk olduğum için yanımda çok konuşulmaz, konu kapatılırdı.

>> Sonra araştırdın mı babanı?
Sorduğum herkesin söylediği ortak bir laf vardı: “Harika bir adamdı.” Etrafına yardıma koşan, ailesine çok düşkün, komik, vicdanlı. Bir de hayatı çok seven bir adammış. Bak bir şey anlatayım sana. 9-10 yaşlarındayım. Bir gün amcam beni aldı, bir adamın yanına götürdü. Oturduk. Beni göstererek, “Tanıdın mı?” diye sordu. Adam “senin oğlan mı, bayağı büyümüş” dedi. İyi bak dedi amcam. Adamın birden bana sarılıp ağlamaya başladığını hatırlıyorum, “Dağıstan’ın oğlu bu” diyerek. Eski arkadaşıymış babamın. O yaşta bir adamın beni görünce o hale gelmesi, babamın nasıl bir adam olduğunun özeti gibiydi.

>> Senin çocuğun olsun ister misin, baba çocuk ilişkisini deneyimlemek?
Üniversitedeyken para kazanmak için palyaçoluk yaptım. 10 yaşına kadar olan çocukların nasıl idare edilebileceğini iyi biliyorum. Onu keşfetmiştim mesela, çocuktan daha deli, daha fazla ses çıkaran, daha saçma bir şey olacaksın ki çocuk sana ilgi duysun. O zaman da ağzının içine düşüyorlar, peşinden ayrılmıyorlar. Kim bilir, belki de ucundan o duyguyu deneyimleyebildiğim için çok severek yapmışımdır o işi... Ama kendi çocuğumu yapmaya karar vermek... Bilmiyorum ki... Büyük cesaret istiyor.

>> Çocuk için bir de kadın gerekiyor. Nasıl kadınlar etkiliyor seni?
Özgür kadınlar. Güçlü kadınlar. Kendi hayatına sahip, ayakları üzerinde durabilen; sadece fizikiyle değil, sohbeti, muhabbetiyle de başka duran ve bana bir şey katan; ilişkiyi de pozitif manada bir yerlere taşıyabilecek kadınlar beni etkiler.

>> Nasıl bir sevgilisin?
Ben biraz karşı tarafın beni nasıl yönlendirdiğine bakıyorum galiba. İlişkide biraz çocuğum. Fazla ilgi istiyorum, şımarığım. Kadının beni çekmesini, dürtmesini, yönlendirmesini isterim. Belki de kadınlarla büyüdüğüm için böyleyim.

>> Sen ne vaat ediyorsun bu kadına?
Ben ilişki içinde sakinimdir. İpleri biraz bırakırım. (Uzunca bir sessizlik) İlişki biraz öğrenilen bir şey ya. Şimdi sen bunu sorunca geçmişte yaşadığım ilişkileri düşündüm, ne kattım o kadınlara acaba diye... Zor soruymuş. Bir de geçmişi düşünmek şimdi biraz koydu galiba. Dağıldım be Belit. (Biraz daha sessizlik)
Aslında ilişkide insan hep alabildiğini almaya çalışıyor. Ben bencilleşiyorum galiba. Sonra bir yerde koyuvermeye başlıyorum. İlişkinin başında sunduğum adamı, sonrasında da koruyabilsem sorun kalmayacak aslında.

>> Niye koruyamıyorsun?
Bu beraberlik konusunu kapatsak?

>> Peki, o zaman ayrılmak ile ilgili sorayım?
Ayrılmak beceremediğim bir şey. İlişkinin tükenmeye başladığını anladığımda, hemen kesip atamıyorum. Uzatıyorum. İlişki daha da kötü hale geliyor. En fenası bunu karşımdaki kadın da anlıyor. Ve galiba demin sorduğun sorunun da cevabı bu: Sonunda, baştaki beni koruyamıyorum.

>> Hep böyle kerpetenle mi laf alınır ağzından?
Ben konuşmayı çok sevmem. İnsanın kendini tüm samimiyetiyle anlatabileceğine de pek inanmam. Bu yüzden de röportajlardan kaçarım. Biraz farklı oldu seninle. Hatta babamı konuşmak iyi geldi be. Bakarsın bundan sonra daha çok konuşurum. (İnanmadan gülüyoruz).

***

konusmak-iyidir-56884-1....anket

En sevdiğin çocukluk oyunu?
Misket

Seni bu aralar en çok ne mutsuz ediyor?
Politika

En son neye ağladın?
Bir arkadaşıma

Sence birine verilecek en kötü ceza nedir?
Kısıtlamak

Bu ara ne okuyorsun?
Yaratma cesareti Rolla May

Can erik mi dondurma mı?
Can erik.

İnsan en çok neden utanmalı?
Zaaflarından

En beceriksiz olduğun konu ne?
Yemek

En güzel yaptığın yemek?
Bu durumda omlet

Yalnızlık mı kalabalık mı?
Kalabalık

Bir kelime/cümleyle Gezi?
Umudumuz var.

En sevdiğin slogan?
Slogan olmasa bile.. Şiir sokakta