Konya’da kritik galibiyet

Mevlana’nın kentinde kritik viraj. Geçen sezonun fiyakalısı Konyaspor, Fenerbahçe’yi ağırlıyor. Yaz tatiline üçüncü giren yeşil-beyazlılar ile onların bir basamak üstünde yer alan sarı-lacivertlilerin randevusu merakla bekleniyor. Her ne kadar gözler Kanarya’ya çevrilmiş olsa da Aykut Kocaman’ın talebeleri de istedikleri gibi başlayamamış durumda. Ligde 18 karşılaşmadır yuvasında kaybetmeyen ev sahibi serisini devam ettirmek istiyor.

Düşler Tiyatrosu’nda kâbus gören Fenerbahçe liderin 11 puan, bir de maç gerisinde. Puan durumu düşünülünce Kanarya için bir ihtimal var; o da galibiyet. Gerçi zirve yarışından ziyadesiyle uzak kalan ev sahibi için de hedef aynı. Hal böyle olunca akıllara Shakespeare’in prensi Hamlet düşüyor: Olmak ya olmamak, işte bütün mesele bu!

Avrupa Ligi’nde yoluna devam eden temsilcilerimizde eksikler göze çarpıyor. Atiker Konyaspor’da Ali Çamdalı cezalı, defansın belkemiği Vukovic sakat. Dick Advocaat ise İsmail Köybaşı’nı orta sahaya atmış. Kim bilir belki de deneyimli teknik direktör onun enerjisiyle van Persie’nin fiziksel zaafını kapatmayı hedefliyor. Takım boyunu bir türlü kısaltamayan sarı-lacivertlilerde Lens’in sakatlıktan nasıl döneceği birçoklarının aklındaki soru. Onun yaratıcılığını çok arayan sarı-lacivertliler için parola belli: Mutlak üç puan! Aksi bir sonuçta camiada tansiyonun daha da yükseleceği aşikâr.

Dengeli giden oyunda hızlı kullanılan taç bir anda kilidi çözdü. Lens’e yapılan müdahale sonucunda kazanılan penaltıyı kullanan Emenike, 25’te köşeyi bulmuştu. Kısır ilk yarıda bir isabetli şut çekilmişti, o da buydu. İkinci yarı pozisyon görebilecek miydik; işte bu merak konusuydu.

İkinci yarıya iki değişiklikle başlayan ev sahibi taşları biraz oynatıyordu. Milosevic ve Bajic’le birlikte yaratıcı ayaklarını sahaya yollayan Aykut Kocaman oyunu karşı kaleye yıkmayı hedefliyordu. 58’de kullanılan kornerde van Persie direğe takılıyor; devamında yaşanan karambolde Hollandalı iki kez de kafayla şansını deniyordu. Tabela değişmemişti.

-Konyaspor bastırıyor, Fenerbahçe yaslanıyordu. Ev sahibi topa hâkim olsa da pozisyonları bir türlü bulamıyordu. İstanbul ekibi korkarak geldiği deplasmanda istediğini alıyordu.

Kanarya “olmak ya da olmamak” maçını kazandı. Rakibine pozisyon bile vermeyen Advocaat’ın öğrencileri yara sardı. Hollandalı hoca Vitor Pereira gibi takımını oynattı desek yeri. Şener’in hızlı kullandığı taç olmasa sanki maç iki gün oynansa başka gol olmazdı ya neyse. Ev sahibine gelince onlar doğru dürüst bir şut atmadan karşılaşmayı noktaladı. Aykut Kocaman’ın fabrika ayarlarıyla biraz oynamasında fayda var.