Konya'da kritik randevu... Düşme hattının hemen üstünde yer alan ev sahibi, sezona kötü başladıktan sonra kanatlanan Fenerbahçe'yi konuk ediyor. Öyle bir mücadele ki adeta koyun can derdinde, kasap et! Mücadelenin sonucunda tabelada yazacak sonuç hem yukarıyı, hem de aşağıyı ilgilendiriyor.

Devre arasında takıma yapacağı takviyeler, yeşil-beyazlılar için hayati gözüküyor. Özellikle ileri uca transfer farz gibi duruyor. Mehmet Özdilek'in bu sınırlı kadroyla istim üstündeki rakibi karşısında ne yapacağı merak ediliyor.

Deplasman ekibinde ise cezalılar dikkat çekiyor. Son haftalarda defansın göbeğinde oynayan Skrtel ve Neustaedter'in yokluğunda Aykut Kocaman Neto ve Josef'i oynatıyor. Orta sahada görmeye alışık olduğumuz Sambacı'nın performansı bugün belirleyici olabilir. Onun yerine genç Oğuz Kağan sahada yerini almış. Deneyimli teknik direktörün tek sürprizi bu da değil. İlk 11'de asıl mevkisi forvet olan bir oyuncu yok. Janssen'in yokluğunda Soldado kenarda başlıyor. Bakalım Valbuena ile Giuliano Kanarya'yı yine taşıyabilecek mi...

Filistin için yapılan koreografiyle mücadele demir alıyordu. Futbola siyaset yine birilerinin istediği şekilde karışıyordu. Malum bu topraklarda sahalarda verilen Rabia işaretleri uygun bulunurken; Atatürk'ü, Mandela'yı anmak soruşturulmuştu. Neyse...

Başlarda ev sahibi bir parça daha istekliydi. Giderek İstanbul temsilcisi etkisini hissettiriyordu. Geriye çekilen usta ayaklar paslarla Konyaspor'un dengesini biraz bozuyordu. İki ekibin de forvetsiz oyunları üretken değildi. Futbolseverler yavan bir 45 dakika izlerken, dişe dokunur pozisyon pek yoktu. Beşiktaş'ın mağlubiyeti sonrası daha iştahlı bir Fenerbahçe bekleyenler şaşkındı...

İkinci yarıya genç Oğuz Kağan'ın yerine Soldado oyuna dahil oluyordu. Aykut Hoca taşların yeriyle de oynamış; Isla'yı stopere, Josef'i orta sahaya çekmişti. 58'de son adam Isla'nın akıl almaz hatasını değerlendiren Ömer Ali ağları bulmuştu. Şilili oyuncu meslektaşına bildiğiniz asist yapmıştı!

67'de Kanarya organize geliyor, Soldado'nun kafasını Serkan iyi çıkarıyordu. 69'da Valbuena korneri kullanıyor, demarke durumdaki Mehmet Topal tabelayı eşitliyordu. Ev sahibi giderek oyundan düşüyor, deplasman ekibi yüklenmeye çalışıyordu.

85'te yine bir duran top bu sefer öbür kalede tehlike yaratıyor, Manyama'nın kafası direkten dönüyordu. Uzatmaların son anlarında önce Fernandao'nun şutu direkten auta gitmiş, ardından Valbuena'nın beş adımdan kafasını Serkan çıkarmıştı. Adeta melekler Konyaspor'un kalesinin orada fazla mesai yapmıştı!

Beşiktaş'ın kaybettiği günde Aykut Hoca'nın forvetsiz başlaması akıl alır gibi değil. Sanki Fenerbahçe puanı bugün soyunma odasına çimlere çıkarken bıraktı. Bu takım golcüsüz oynayamaz; hele takımdaki çilingirler düşünülünce asla sahaya böyle çıkamaz!