Ankara Altındağ’daki Önder Mahallesi’nde yaşanan olayların ardından koca bir mahalle adeta sessizliğe gömüldü. Mahallenin hemen her noktasında saldırıların izine rastlamak mümkün. Evlerinden çıkamayan Suriyelilerin korku dolu sessiz bekleyişleri ise sürüyor.

Korku dolu sessiz bekleyiş

Nisa Küçük

Ankara’da önceki gün saldırıya uğrayan Suriyelilerin bir kısmı yaşadıkları yerden ayrılsa da çoğunluğu henüz evlerinde. Korku içerisinde evlerinin pencerelerinden sokağı seyreden Suriyeli sığınmacılar, bir gece önce yaşanan saldırının izlerini taşıyor. Dükkânların tamamı kapalı. Mahalle sakinleri ise bazıları başka mahallelerden gelen saldırganların bir anda hareketlendiğini anlatıyor.

Ankara’da bir yurttaşın öldürülmesi ile sonuçlanan kavganın ardından önceki gün Altındağ ilçesine bağlı Ulubey, Önder ve Battalgazi Mahalleri’nde yaşayan Suriyeli sığınmacılar, saldırıya uğradı. Ev ve iş yerlerine saldıran ırkçı grup, zaman zaman tekbirler getirdi. Suriyeli sığınmacılara dönük ırkçı sloganların da atıldığı saldırıda, bazı sığınmacıların yaralandıkları görüldü. İş yerleri de basılan sığınmacıların bir bölümü, yaşadıkları mahalleleri terk etmek zorunda kaldı.

EVLERİNDEN ÇIKAMIYORLAR

Saldırının gerçekleştiği mahalleler, sabahın ilk ışıklarından itibaren polis ekipleri tarafından çevrildi. Hemen her sokağın başında bekleyen polis ekipleri, zaman zaman araçları ve yayaları durdurarak kimlik kontrolü yaptı. Saldırıya uğrayan mahallelerde, mahallelerini terk etmeyen Suriyelilerin evlerinden de çıkmadıkları görüldü. Dükkânları ve evleri zarar gören sığınmacıların, saldırının izlerini bile silemedikleri göze çarptı.

DÜKKÂNLARI AÇAMADILAR

Korku ve endişe içerisinde sokak aralarında yaşananları izleyen sığınmacılardan dükkânları zarar görenler de ertesi gün kepenklerini açmadı. Bazı dükkânlar beyaz brandalarla kapatılırken birçoğunda hiçbir önlem alınmadı. Dükkân sahiplerinin yeniden saldırıya uğrama korkusuyla dükkânlarını açmadıkları konuşuluyor. Suriyelilerin yanı sıra bölgedeki birçok esnaf ve hatta zincir marketlerin de kepenklerini açmaması dikkat çekiyor.

Suriyeli sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı Ulubey, Önder ve Battalgazi Mahalleri’nde, saldırıya uğrayan dükkânların yanında işyerleri olan mahalle sakinleri, kendi dükkânlarını branda üzerine yazdıkları yazılarla korumaya çalıştı. Dükkânlarına gelen esnaf, üzerinde, ay ve yıldız çizili olan ve “T.C. Türk Dükkânı” yazan brandaları dükkânlarının ön cephesine astı.

Saldırıda evleri zarar gören ancak polis ekiplerinin mahalleyi ablukaya almasının ardından sadece balkona çıkabildiğini söyleyen bir Suriyeli sığınmacı, yaşadıklarını BirGün’e anlattı.

Kendisinin ve ailesinin can güvenliğinden endişe duyduğu için sadece balkondan konuşabileceğini söyleyen sığınmacı, ismini de aynı gerekçelerle paylaşmadı. Evlerinin saatlerce taşlandığını, özellikle çocukların çok büyük bir korku yaşadığını anlatan Suriyeli sığınmacı, “Çok fazla taş atıldı, küfürler edildi. Dükkânlar taşlandı, yağmalandı. Çok kalabalıklardı. Gelenlerin hepsinin bu mahalleden olduğunu düşünmüyorum ama hangi binada Suriyelilerin oturduğunu biliyorlardı. Özellikle bazı binalara daha fazla taş attılar, bunlardan biri bizim yan binamızdı. Benim evim üst katta ama ona rağmen taşlar isabet etti. Hiç dışarıya çıkmadık, camlardan uzak durduk. Bize şimdi ne olacak bilmiyoruz” dedi.

KORKU İÇİNDEYİZ

Aynı saldırının tekrar yaşanmasından korktuklarını söyleyen Suriyeli sığınmacı, şunları anlattı:

“Tekrar gelebilirler diye bekliyoruz. Normalde çalıştığım iş yerim mahallemden uzak. Ama evden bile çıkamadığım için işe gidemedim. Evden çıkmaya korkmasam bile işe gidemezdim çünkü evdekileri yalnız bırakmak istemiyorum. Bakkala gidip ekmek almaya bile korkuyoruz. Kaç gün daha evden çıkmayacağız, bilmiyorum. Şu an her yerde polis var ama tedirgindim. Yandaki komşumun arabası vardı o olaylar şiddetlenmeden aracını başka bir yere götürdü. Olaylardan sonra da zarar görmeyen birkaç aracı polis çekti, tekrardan saldırı olursa zarar görmesin diye. Eğer böyle devam ederse Suriye'ye dönmekten başka şansımız yok. Biz burada sadece yaşıyoruz o Suriyeli çocuk, bir Türk vatandaşını öldürdüyse, bizim suçumuz ne?”
Yıllardır sığınmacılarla bir arada yaşadıklarını ancak büyük problemler yaşamadıklarını anlatan bir mahalle sakini ise “Her şey bir anda başladı” dedi. Suriyelilerin yaşadıkları evlerin taşlandığını ve arabalarının ters çevrildiğini söyleyen mahalle sakini, “Saldırganların tamamı erkekti. ‘Evde çocuk var, kadın var, yaşlı var’ demeden uzun bir süre evlere saldırdılar. Mahallede bu saldırıyı yapacak kadar Türk yok. Başka mahalleden de erkelerin geldiğini biliyorum, özellikle Karapürçek’ten gelenlerin olduğu konuşuluyor” diye konuştu. Bir başka mahalle sakini ise yaşanan olayı şu şekilde anlattı: “Benim evim öldürülen çocuğun evinden biraz uzak. Saldırıların önemli bir bölümü, biraz daha uzakta oldu fakat her mahalleye sıçradı. Seslerin duyulmasından sonra hızla kalabalıklaştılar. Suriyelilere ait bildikleri ne kadar dükkân, ev varsa taşladır, yağmaladılar. Arabalara zarar verdiler. Hiçbir Suriyeli karşılık vermedi, kimse dışarı çıkmadı. Polis geldi ama olaylara çok da müdahale etmedi. Birçok evin, dükkânın camı kırıldı, harabeye döndüler. Saldırıdan sonra yaşlı, genç, kadın, erkek fark etmez, hiçbir Suriyeli sokağa inmedi.”

İKİNCİ NEDEN EKONOMİ

Saldırıların yanlış olduğunu, bir numaralı gerekçenin ise ırkçı söylemler olduğunu kaydeden bir diğer mahalle sakini, ikinci en önemli nedenin ekonomi olduğunu anlattı. Siteler mahallesinde sığınmacıların ucuz iş gücü olarak kullanıldığını söyleyen mahalle sakini, “Düzensiz ve kayıtsız iş gücü haline gelen sığınmacılar, ekonomik gerekçelerle de hedef oldu. Yine de bu saldırıları kesinlikle durdurmalılar. Küçücük çocuklar yaralandı” dedi.